Hayat | Konular | Kitaplık | İletişim
Bâb: Kusur İşleme Endişesiyle Muhayyerliği Kısmen Terk Etmek
Bâb: Kusur İşleme Endişesiyle Muhayyerliği Kısmen Terk Etmek
2- Abdullah b. Mûsâ İsrail'den, o îbni İshâk'tan, o el-Esved'den naklederek dedi ki: îbni Zübeyr bana şöyle dedi: Âişe (r.anhâ) sana çok sır verirdi. Kabe hakkında sana ne anlattı? Dedim ki: Bana şöyle demişti: Allah Resulü (sav) buyurdu ki: "Ey Âişe! Eğer kavmin henüz yeni olmasalardı." İbni Zübeyr dedi ki: Küfür -geçmişi- bakımından. "Kabe'yi yıkar, ona iki kapı yapardım: Bir kapı girmeleri için, bir kapı da çıkmaları için." İbni[2]
Şerh
el-Esved" İbni Yezîd en-Neha'f dir.
Küfür" bakımından, kelimesi yerine İmam Tirmizî'nin rivayetinde "Câhiliye" kelimesi kullanılmıştır.
Yaptı", yani Abdullah b. ez-Zübeyr, Kabe'yi fiilen yıkarak Peygamber efendimizin (sav) yapmak istediği şekilde inşa etti.
Bilindiği üzere Kabe, Kureyş ve diğer Araplar için çok saygın ve dokunulmaz bir makama sahipti. Allah Resulü (sav), küfür ve câhiliye çağına henüz çok yakın olmaları sebebiyle Kabe'nin yapısı üzerinde bir değişikliğe gitmesinin, sanki onların aleyhine olarak tek başına bir iftihar sahibi olmak istiyormuş gibi düşünmelerinden endişe etti.
Hadisten çıkarılacak hüküm; kötü bir duruma düşmemek için görünen bir yararın terk edilebileceğidir. Bir diğer hüküm, daha çirkin bir fiilde bulunmamak için aslen çirkin ve münker görülen bir fiili terk etmek gereğidir. Yönetici konumunda bulunan kimse, halkın dirlik ve düzeni içinhalkgeliştiren kimsedir ki bu uğurda yaptığı şey, haram olmadıkça tercih edilmeyen bir şey de olabilir.
Hüküm
Bu hadis-i şeriften çıkarılan hüküm, esas itibarıyla günah olmamak şartıyla tercih edilmeyen bir fiili, tercih edilen bir fiilin önüne geçirmektedir. Bunda da belirleyici olansa kamu yararıdır.
Kısaca ifade etmek gerekirse, kusur işleme endişesi bulunan hallerde, aslen serbest ve muhayyer kılınan şeylerden imtina edilebilir.
Ders
Büyük sahabî Abdullah b. ez-Zübeyr (ra), Efendimizin bir anlamda vasiyetini yerine getirmek suretiyle, yönetimde devamlılığın esas olduğunu kanıtlamıştır. Aslen olması gereken şeyler, zaman ve mekan şartları elverdiği takdirde yerine getirilmeli, daima daha iyi olana ulaşmaya çalışılmalıdır.
Olayın tarihi arkaplanına baktığımızda, İbni Zübeyr'in gayet samimi bir niyetle yaptığı işin, belki de sırf ona muhalefet etme, farklılaşma endişesiyle başka bir yönetici yarli Haccac tararından iptal edilerek, eski haline getirilmesi olduğunu görürüz ki bu, İslam ve Müslümanlar açısından tarihsel bir kayıptır.
Sonraki çağlarda giderek gelenekleşen bu yaklaşım, bir biçimde Müslüman halkların daha iyi olandan mahrum bırakılmalarına yol açan zihniyetin beslenme vesilesi olmuştur