Hayat | Konular | Kitaplık | İletişim
Hazretî Allah'ın Zati Sıfatları İse Şunlardır:
Hazretî Allah'ın Zati Sıfatları İse Şunlardır:
1- Vücut: Allah vardır.
2- Kıdem: Evveli yoktur. Evvel O'dur.
3- Beka: Ahiri yoktur. Ahir O'dur.
4- Vahdaniyet: Zatta vahit, Sıfatta Ahaddir. Naziri yoktur.
5- Muhalefetünîl Havadis: Bir şeye benzemez, hiçbir şey de O'na benzemez.
6- Kıyam Bi Nefsîhî: Mekana muhtaç değildir. Mekan ona muhtaçtır.
Ey okuyucu; bunları ezberle!
“Ve emma men ûtiye kitabehu bi-şimalîhi feyekulü ya leyteniy lem ûte kitabiyeh ve lem edri ma hisabiyeh ya leytana kanetil kadiyeh ma agna anniy maliyeh heleke anniy sultaniyeh huzuhu fegûlluhu sümmel-cahiyme sallûhu sümme fiy silsiletin zer'uha seb'üne zira'an feslükûhu innehû kane la yü'minü billahil-aziymi ve la yehuddü ala taam-il-miskin feleyse lehül-yevme hahüna hamiymün vela taamün illa min gısliynin la ye'kûluhû illel-hati'un. Fela uksimu bima tubsirune ve ma la tubsirune innehu lekavlü resûliyn keriym ve ma hüve bi-kavli şa'irin kaliylen ma tü'minune ve la bi-kavli kahiyn kaliylen ma tezekkerun tenzilün min rabbil-alemin.”[28]
Meal-i kerimi: Allahu sübhanehu ve Teala, kafirlerin başına gelecek olan azabı şu ayetleriyle beyan buyurmaktadır: Amel defterleri sol eline verilecek kafire gelince; o da şöyle sızlanacak: Keşke amel defterim bana verilmeseydi. Keşke hesabımın ne olduğunu bilemeseydim. Keşke ölüm hayatıma nihayet verseydi de, tekrar dirilmeyip, hayvanlar gibi toprak olsaydım ve bu anı görmeseydim bu azabı tatmasaydım. Malım, bana yaramadı. Kudretim, kuvvetim ve saltanatım elimden gitti. Tesirim kalmadı, fakr-u zillet içinde kaldım. Ben, ebediyyen azab ve zillet içine düştüm.
Kafir, bu zillet içinde kıvranırken, cehennem zebanilerine şöyle denecek:
“Onu tutun; boynuna bukağı, kelepçe vurun. Ellerini ve kollarını bağlayın. Yetmiş arşın uzunluğunda zencire vurup, alevli ateşe atın. Cehenneme yuvarlayın. Çünkü o azamet sahibi Allah'a îman etmiyordu. Yoksulu ve fakiri doyurmuyor, onları yedirip, içirmek, görüp gözetmek hususunda başkalarını teşvik etmiyordu. Bugün, burada onu da görüp gözetecek bir akrabası, bir dostu veya ahbabı, şefaatçisi bulunmayacaktır. Onun, irinden veya kanlı sulardan başka bir yiyeceği de olmayacaktır. Zira bu kanlı ve irinli sular, günahkar kafirlerin yiyecekleri ve içecekleridir.
Gördüğünüz ve görmediğiniz, bildiğiniz ve bilmediğiniz şeylere yemin ederim ki, bu Kur'an Allah yanında muazzez ve mükerrem bir Resûl'ün, Allah'tan alıp sizlere tebliğ ettiği Hakkın sözüdür. Bu Kur'an, şair sözü değildir. Bu Kur'an, falcı sözü de değildir. Hiç düşünmüyor musunuz? Bu Kur'an-ı Aziym, bilinen ve bilinmeyen alemlerin Rabbi ve sizi yoktan var eden Allah tarafından indirilmiştir.
Allah celle celaluhu; bu ayet-i celîlelerle, kafirlerin cehennemde görecekleri şiddetli azabı beyan buyurmakta ve diğer bir ayet-i kerimede de:
“İnna a'tedna lil-kafiriyne selasile ve aglalen ve sa’ıyra.”[29]
Manayı münifi: Biz, kafirler için demir bukağılar ve zincirler ve alevli ateşler hazırladık, buyurulmaktadır.
İşte; Allah'ın nimetlerini yiyen, lûtuflarını gören, fakat buna rağmen Hakkı tanımayan ve ona şirk koşan, O'nun Resulünü tanımayan, hilkatini unutan, akıbetini düşünmeyen, nereden gelip, nereye gittiğini sezemeyen, Hakkın kanununu çiğneyen kafirlerin sonları budur.[30]