Hayat | Konular | Kitaplık | İletişim
13. Söz Taşımak Ve Nemmanlık Etmek
13. Söz Taşımak Ve Nemmanlık Etmek
Allahü Teala: “O kıymetsiz kimse, insanları ayıblar ve fesad yönünden birinden söz alıp, diğerine götürür, gammazlık eder”, buyurdu. Ve yine buyurdu:
“Arkadan çekiştirmeyi, yüze karşı eğlenmeyi ve ayıblamayı adet edinene şiddetli azab vardır” Bütün bu ayetlerle nemmamlığı (söz taşımayı) bildiriyor. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):
“Nemmam (söz taşıyıcı) Cennete giremez”, buyurdu. Ve yine buyurdu:
“Size en fenanızı haber vereyim. Aranızda söz taşıyanlar, aranızı bozanlar ve insanları birbirine düşürenlerdir” Ve yine buyurdu:
“Allahü Teala Cenneti yarattığı zaman, Cennete, konuş buyurdu. Bana kavuşanlar ne iyi insanlardır,” dedi. Allahü Teala buyurdu:
“İzzet ve Celalime yemin ederim ki, sekiz sınıf insan sana giremez. Şarap içenler, zina eden ve etmekte devam edenler, söz taşıyanlar, hanımlarının namusunu korumayanlar (deyyüsler), şerîatle amel etmesi icabedip de etmeyen devlet memurları, kadınlara benzeyen erkekler, sıla-i rahim yapmayanlar ve sözünde durmayanlar.” Haberde geldi ki, İsrail oğullarına bir kıtlık vaki oldu. Mûsa aleyhisselam yağmur duasına çıktı. Yağmur yağmadı. Musa aleyhisselam'a vahiy geldi:
“Senin duanı nasıl kabul ederim kî aranızda bir nemmam vardır?” Musa aleyhisselam:
“Ya Rabbî, o kimdir? Bana bildir de aramızdan çıkarayım, dedi. Allahü Teala:
“Ben nemmamı sevmem, kendim mi nemmamlık yapayım?” Buyurdu. Bunun üzerine Musa aleyhisselam herkesin nemmamlıktan tevbe etmesini söyledi. Herkes tevbe etti ve yağmur yağdı.
Bir kimse hikmetle konuşan bir hakîmi arıyordu. Bunun için binlerce kilometre yol yürüdü. Bulunca ona; taştan sert, göklerden geniş, yer küresinden ağır, zemheriden soğuk, ateşten sıcak, okyanustan engin, yetimden hor nedir, diye sordu. Buyurdu ki:
“Suçsuza, kabahatsize bühtan, yerden ağırdır. Hak (doğruluk), göklerden geniştir. Fakirin kalbindeki kanaat, okyanustan engindir. Haset, ateşten yakıcıdır. Yakınlık göstermeyen akrabaya muhtaç olmak, zemheriden soğuktur. Kafirin kalbi, taştan, katıdır. Sözüne aldırılmayan nemmam yetimden hordur”.
Ulu Allah buyuruyor ki:
“Ey iman edenler!... Zannın (şahsî kanaatlerin) çoğundan kaçının. Çünkü bazı zanlar (şahsî kanaatler) günahın ta kendisidirler. Birbirinizin kusurlarını araştırmayın, yekdiğerinizi arkadan çekiştirmeyiniz. İçinizden biriniz, ölü kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? Bu sizin için tiksindirici bir şeydir. Allah'dan korkunuz. Çünkü Allah tevbeleri kabul eden ve çok esirgeyendir.”
“Ey insanlar!... Biz sizi gerçekten bir dişi ile bir erkekten (Havva ile Adem'den) yarattık (türettik) Sadece (kolaylıkla) tanışabilesiniz diye sizi milletlere ve kabilelere ayırdık. Allah katında en kıymetli olanınız O'ndan en çok korkanınızdır. Allah her şeyi bilen ve her şeyden haberdar olandır.”[171]
“Andolsun ki insanı yaratan biziz; nefsinin ona ne vesvesele verdiğini (içinde dönüp dolaşan gizli duyguları) biliriz. Biz ona şah damarından daha yakınız. Hatırla ki, (insanın) hem sağında, hem solunda oturan, onun amellerini kaydetmekte olan iki de (melek) vardır. Kişinin ağzından bir söz çıkmaya görsün; (onu hemen kayda geçirmeye) hazır bir gözcü yanı başındadır.”[172]