Hayat | Konular | Kitaplık | İletişim

Zikir Nedir.

Zikir Nedir.

Zikir: Cenab-ı Hak'kı anmaktır.

Zikir: Haktan gafil olmamaktır.

Zikir: İbadetlerin en üstünüdür.

Zikir: İbadetlerin temel rüknüdür.

Zikir: Mezkûrdan başka her şeyi unutmaktır.

Zikir: Mezkûr ile kaim olmaktır.

Zikir: Kalbi tasviye etmektir.

Zikir: Masiva'dan alaka kesmektir.

Zikir: Mevla’dan ayrılmamaktır.

Zikir: Allah'ın zat ve sıfatlarında fani olmaktır.

Zikir: Mevla ile daimi irtibattır.

Zikir: Allah ile kul arasında ilahi bir bağdır.

Zikir: Tam bir duadır

Zikir: Bir emr-i hüdadır.

Zikir: Bütün taatlerin özüdür.

Zikir: Halikımızın istek ve arzusudur.



46- Resulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:

“Şeytan insan oğlunun kalbine hortumunu sokar, Allah'ı anınca derhal kaçar;unutunca tekrar hortumunu insanın kalbine takar.”[228]

47- Resulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:

“Allah'ı zikretmen için halkı terk edip, inzivaya çekilen ve kimsenin bulunmadığı yerde Allah'ı zik­redenler herkesi geçmiştir. Zikir onun omuzundan günahı indirir ve o kimse kıyamet günü çok hafif, tüy gibi mahşer yerine gelir.”[229]

48- Resulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:

“Allah katında en hoşa giden söz, kutun Sübhanallah, Elhamdü Lillah, Lailahi İllal­lah Ve Allahü Ekber demesidir. Bu cümlelerden hangisi ile ön­ce başlarsan zararı yoktur.”[230]

49- Resulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:

“Sübhanallah Ve Elham­dü Lillah, Allah yanında en sevimli sözlerdir.”[231]

50- Resulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:

“Gecenin bir kısmında uyanan aile reisi, çoluk çocuğunu (veya eşini) kaldırır ve beraberce İki rek'at namaz kılarlarsa (Kur'anda Allah'ı çok anan erkek ve kadınlar olarak) ismi geçenlerden kaydedilirler.”[232]

51- Resulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:

“Sabahladığınızda şöyle deyi­niz: Ey Allah’ımız bizi sabaha sen çıkardın, akşama da sen erdireceksin, bizi sen yaşatacak ve öldüreceksin; dönüş sanadır.”[233]

52- Resulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:

“Yatağına uzandığın zaman şöyle söyle: Allah adı ile Allah'ın gazap ve azabından, kullarının şer­rinden ve Şeytanın vesvesesinden ve yanıma sokulup aldatmasından Allanın tam olan sözüne (Kelime'i Şehadete) sığınırım.”[234]

53- Resulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:

“Yanmakta olan bir kimseyi görürseniz, hemen Allahü Ekber deyin. Bu kelime sizi ateşten korur.”[235]

54- Resulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:

“Cennet bahçesine uğrarsanız onun meyvasından nasibinizi alınız. Orada bulunanlar; ey Allah'ın resûlü, cennet bahçesinden ne kasd ediyorsunuz? Diye sorarlar. Bunun üzerine Peygamberimiz de: (Bir grup mü'minin bir araya gelip Allahı anmalarıdır) diye cevap verdiler,”[236]

55- Resulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:

“Cennet bahçesine uğrarsanız nasibinizi alınız.” Orada bulunanlar:

“Cennet bahçesi nedir?” Cevap:

“Mescidler;”

“Nasip nasıl alınır?” Cevap:

“Sübhanallah-Elhamdü Lillah - Allahü Ekber Ve Lailahe İllallahü Vallahü Ekber sözcükleridir, diye cevap verdiler.”[237]

56- Resulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:

“Cennet bahçesine uğrarsanız meyvasından nasibinizi alınız.” Soruldu:

“Cennet bahçesi nedir?” Cevaben buyurdular ki:

“O ilim meclisleridir.”[238]

57- Resulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:

“Münafıklar, size riyakarlık yapıyorlar deyinceye kadar Allah'ı anmaya devam ediniz. O'nun ismini ağzınızdan bırakmayınız.”[239]

58- Resulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:

“Hangi bir toplantıda uzun u -zun oturulup da Allah anılmaz veya onun peygamberi üzerine salavat getirilmeden dağılırlarsa, Cenab-ı Hak isterse onları affeder, ister­se azap eder.”[240]



Allah (c.c.) Hazretleri kitab-ı keriminde:

“Öyle ise siz beni (taat ve ibadetle) anın, ben de sizi (sevab ve mağfiretle) anayım. Bir de bana şükredin, ba­na nankörlük etmeyin” buyuruyor.”[241]



59- Resulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:

“Dört söz, sözlerin en üstünü­dür; hangisinin daha üstün olduğunu kabul edip onu başa almanda bir mazur yoktur. Bu kelimeler:

Suphanallah, Elhamdülillah, Lallahe İllalahü Vellahü Ekber ve El-lahüEkber.”[242]

60- Resulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:

“Kıyamet günün benim şefa­atime en çok kavuşmak saadetine eren kimse, samimi bir yürekle Lailahe İllallah, diyenlerdir.”[243]

61- Resulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:

“Allah'ı sevmenin alameti, onu anmayı da sevmektir; Allah'ı sevmemenin alameti de onunadmın anılmasını sevmemektir.”[244]

62- Resulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:

“İsmi Azam, (Kur'anda) üç su­rede vardır:

1. Bakara Suresinde,

2. Ali İmran Suresinde,

3. Taha Suresinde.”[245]

63- Resulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:

“İsmi Azam ki, onunla dua edildiği takdirde kabulü muhakkaktır. Allah'ın bu büyük ismi şu ayettedir: (Ali İmran Suresi): De ki, ey Allah'ım sen mülkün gerçek sa­hibisin.”[246]

64- Resulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:

“İsmi Azam şu iki ayettedir: Sizin ilahınız tek olan ilahtır ve ondan başka ilah da yoktur; Rahman rahim olan odur. Ve Ali İmran Suresi'nin İlk ayeti: Allah öyle bir Allahtır ki ondan başka ilah yoktur, o diri ve hükümrandır.”[247]

65- Resulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:

“Size, arşın altındaki Cennet hazinesine götürecek kelimeyi söylİyeyim mi? La Havle Ve La Kuvvete İlla Billahi, deyin. Cenab-ı Hak derhal şöyle der: Kulum İslam oldu ve İslamiyeti benimsedi.”[248]

66- Resulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:

“Elem ve kederlerden kurtaran kelimeler: La İlahe İllallahü - Halim-ü -Kerim, La İlahe İllallahül- Aliyyül Azim. Lailahe İllallahü Rabbüssemavatissab'i Ve Rabbülarşil - Kerim.”[249]

67- Resulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:

“İki cümle vardır ki, bunlar dile hafif, tartıda ağır ve Rahman olan rabbın nezdinde sevimlidir. Bu kelimeler şunlardır: Sübhanallahi Ve Bihamdihi - Sübhanallahil Azim.”[250]

68- Resulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:

“İki cümle vardır ki, bir tanesinin Arş’a yükselmesine yani kabulüne, bir şey engel olamaz, di­ğerinin cevabı ise yerle gök arasını doldurur. Bu sözler: La İlahe İllallah, Allahü Ekber'dir.”[251]

69- Resulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:

“Birkaç dua (söz) vardır ki, bunları ölüm anında söyleyen kimse muhakkak cennete girer: Bu dualar:

1. La İlahe İllallah-ü-Lhalimü-Elkerimü. (Üç defa okunacak),

2. Elhamdü Lillahî Rabbîl Alemin (Üç defa okunacak),

3. Tebbarekellezibi Yedihilmülkü, Yuhyi Ve Yümitü Ve Hüve Ala Külli Şey'in Kadir. (Bir defa okunacak).”[252]

70- Resulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:

“Öyle dualar vardır ki, bunla­rı hayır veya zikir meclislerinde bu kelimeleri söyleyen kimse için nasıl ki senetin altı hürürle mühürlenirse, cenab-ı Hak'da o kimse için böyle bir mühür mühürler:

Sübhaneke Allahümme Ve Bi Hamdike - Lailahe İlla Ente Esteğfirüke Ve Etubü İleyke'dir bu cümleler.”[253]

71- Resulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:

“Peygamber efendimiz, ha­nımları uyumak istediklerinde onlara, otuz üçer defa hamd, teşbih ve tekbir etmelerini, yani otuz üçer defa Elhamdü lillah- Süphanallah Ve Allahü Ekber demelerini emrederdi.”[254]

72- Resulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:

“O Peygamber (s.a.s.) ayakta, yatarken ve otururken her an Allah' ı anardı.”[255]

73- Resulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:

“Resulullah, bir meclisten kalkmadan önce, Sübhaneke Allahüme, Rabbi Ve Bihamdike, Lailahe İlla Enter Esteğfirüke Ve Etübü İleyke, derdi. Ve bu duayı oturduğu yerden, meclisten kalkmadan önce okuyan kim­senin o mecliste işlediği günahlarının tamamı bağışlanır, buyururdu”[256]

74- Resulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:

“Sabah namazından sonra cemaatle birlikte güneş doğuncaya kadar Allah'ı anmak benim için dün­ya ve dünyada bulunan bütün nimetlerden daha sevimlidir; keza, İkin­di namazından sonra cemaatle birlikte güneş batıncaya kadar Allahı anmak da dünya ve dünyada olanlardan daha sevimlidir, benim için buyurdu.”[257]

75- Resulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:

“Sübhanallah -Elhamdü Lillafî, Lailahe İllallahü Vellahü Ekber, sözleri ile ya­pılan tesbih benim yanımda güneş üzerine doğan şeylerden daha sevimlidir.”[258]

76- Resulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:

“Her şeyin bir anahtarı vardır. Göklerin anahtarı da Lailahe Îllallaha cümlesidir.”[259]



Her ibadet bir zikirdir. Namaz kılmak, oruç tutmak kur'an okumak, dua yapmak, tehlil ve tekbir getirmek, salat-ü selam getirmek ve teşbih çekmek gibi ibadetlerin hepsi de zikir cümlesindendir. Kur'an-ı Kerim, zikir için muayyen bir sınır koymamıştır. Zühd ve takva gelişip de, tasavvufî kuruluşlar, derviş teşekküllerini meydana getirince zikir muayyen nizamlara ve adetlere göre yapılma­ya başlanmıştır. Zikiri sadece onların yaptıklarından iba­ret sanmamalıdır. Zikir gafletten kurtulmaktır. Öyleyse, kendimizi gafletten kurtarmak, şeriatın her emrine sarılmak ve her yasağından sakınmak da zikirdir. Zira bun­lar yapılırken emir ve yasakların sahibi olan Allah (c.c.) hatırlanmaktadır. Yani gaflet gitmektedir. İnsanlar haraket ve işlerinde; Cenab-ı Hakkın emir ve yasaklarını gözetince, emir ve yasakların sahibi olan Hz. Allah'ı unut­maktan kurtulur. Bu haliyle devamlı zikretmiş olur.

77- Resulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:

“İki kişiden birisi paralarını dağıtır; diğeri de Allah'ı zikrederse, Allah'ı anan (anmadan paraları­nı dağıtandan), Allah yanında daha üsündür.”[260]

78- Resulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:

“Güneşin enerjisinden faydalanıp, hayatiyet kazanan her şey Allah'ı hamd ve tesbih eder; Şeytan ve bazı adem oğlundan azgınlar müstesna.”[261]

79- Resulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:

“Lailahe İllallah kelimesini hiçbir amel (sevap kazandırmakta geçemez), aynı zamanda bu kelime (kişinin İslamiyeti kabulünden önce işlediği) bütün günahları yok eder.”[262]

80- Resulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:

“La Havle Ve La Kuvvute İlla Billahi sözü 99 derde devadır; en küçüğü üzüntüdür.”[263]

81- Resulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:

“(Hafeze melekleri) insanin iki omuzunda günah ve sevabı yazıp, Allah'a takdim eden melekler), ku­lun amellerini Allah'a sunduklarında günlük amelin başında ve so­nunda sevap görülünce, yüce Allah onlara şöyle buyurur: (Sabah ve akşam hayır işleyen) bu kulumu affettim, şahit olunuz.”[264]

82- Resulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:

Bir müslüman Allah'ı anarak yatar ve gece kalkıp, rabbına ibadette bulunursa Cenab-ı Hak' dan dünya ve ahiretle ilgili ne isterse Allah ona istediğini verir.”[265]


Kategoriler

- namaz - hac - umre - dua - oruc - ashab - ashabın fazileti - ticaret - cihad - abdest - ilim - haram - ölüm - iman - iyilik - nikah - hadis - kıyamet - islam - cennet - miras - sünnet - mal - fitne - Kadın - sadaka - yemin - zina - zekat - ihram - evlilik - köle - feraiz - zikir - cemaat - kurban kesmek - mescid - kısas - hayız - günah - helal - amel - gusül - borç - kibir - cehennem - hüküm - öldürmek - kafir - takva

MollaCami.Com