Hayat | Konular | Kitaplık | İletişim

Temizliğin Dereceleri

Temizliğin Dereceleri


Temizliğin dört derecesi vardır:

1- Hadesten, hubûsdan, yani bedeni abdestsizlik ve cenâbetlikten, pislik ve kirden temizlemek.

2- Azaları cürüm ve günahtan temizlemek.



20- Resulullah (s.a.v.) buyuruyor ki

“Ölümün dışında, misvak her derdin devasıdır.”[147]

21- Resulullah (s.a.v.) buyuruyor ki

“Evlerin en kötüsü hamamdır. Zira orada sesler yükselir, açılması haram olan ( avret mahalleri ) yerler açılır. Bunun için oraya gidecek olanlar örtülü olarak girsinler.”[148]



22- Resulullah (s.a.v.) buyuruyor ki

“Temiz toprak, on sene su bulunmasa bile, Müslümanların abdest ve gusül suyunun yerini tutar. Temiz toprakla teyemmüm eden kimse suyu bulduğu an (teyemmümü iptal olduğundan) Allahtan korkarak abdest alsın.”[149]

23- Resulullah (s.a.v.) buyuruyor ki

“Peygamberimiz, abdest alırken başım mesh etmek için yeni bir su alırdı.”[150]

24- Resulullah (s.a.v.) buyuruyor ki

“Ey imanlı kadın, aybaşından temizlenip yıkandıktan hemen sonra misk ile kokulanmış bir parça pamukla nisai kısmını temizle.”[151]

25- Resulullah (s.a.v.) buyuruyor ki

Ey mü'minler, (abdest alerken ve güsül aderken ) parmakla­rınızın arasını karıştırınız ki, Hz. Allah Kıyamet günü onları ateşle yaktırmasın.”[152]

26- Resulullah (s.a.v.) buyuruyor ki

“Ey mü'minler, (abdeste ve güsülde) sakalınızı karıştırınız ve tırnaklarınızı kesiniz.”[153]



“Kalbi kötü huy ve sevilmiyen âdi hasletlerden temizlemek.”

“Sırrını (kalbini) Allah'ın gayrısından temizlemektir ki, bu Peygamberler ve sıddîkler temizliğidir. Her derecedeki temizlik o mer­tebede yapılan amelin yarısıdır. Meselâ: Sırrın amelindeki son gaye ilâ­hî azametin sırra tecellisidir. Halbuki Allahu Teâlâ'dan başka her şey sırdan göç etmedikçe ilâhî marifet hakîkî mânâda sırra hulul edemez. Bu sebebten Allahu Teâlâ:[154]



27- Resulullah (s.a.v.) buyuruyor ki

“Dabağ etmek her deriyi temizler.”[155]

28- Resulullah (s.a.v.) buyuruyor ki

“Dabağ etmek ölü bulunan her türlü hayvanın derisini temizler.”[156]

29- Resulullah (s.a.v.) buyuruyor ki

“Dabağ etmek her türlü hayvanın derisini temizler.”[157]

30- Resulullah (s.a.v.) buyuruyor ki

“Erkeklerin suyu (menisi) katı ve bayaz, kadınlardaki ise ince ve sarıdır. (cinsiyette) her ikisinden hangisi (ana rahminde) daha evvel dökülürse, dünyaya gelecek çocuk daha fazla o suyun sahibine benzer.”[158]

31- Resulullah (s.a.v.) buyuruyor ki

“Lanet edilmeğe sebebiyet verecek üç şeyden kaçınınız:

a. Su kenarlarına oturup büyük abdest etmekten.

b. Yol ortalarında büyük abdest etmekten.

c. Gölgeliklerde oturup büyük abdest etmekten.”[159]

32- Resulullah (s.a.v.) buyuruyor ki

“Abdestinizi tam olarak alınız. Topukları kuru kalan kimse için veyl azabı vardır.”[160]

33- Resulullah (s.a.v.) buyuruyor ki

“Bevlin (sidiğin) sızıntılarından korununuz. Çünkü kabirde ku­lun ilk vereceği hesap, bevilden ötürü olacaktır.”[161]



“Yâ Allah de, sonra bırak onları daldıkları bataklıklarda oynıyadursunlar.” [162]Buyurmuştur.

Zîra yekdiğerinin zıddı olan hakkı marifet ile mâsiyaya meyil, bir gö­nülde toplanamaz.

“Allahu Teâlâ bir insanın göğsünde iki kalb yaratmamıştır.”[163] Ayet-i celîlesi de bunun bir delilidir.[164]



34- Resulullah (s.a.v.) buyuruyor ki

“Uyanık gözler, makadi bağlayan ip gibidir. Gözler kapanıp uyuduğu zaman makad çözülür ve abdest bozulur.”[165]

35- Resulullah (s.a.v.) buyuruyor ki

“Sünnet edilen kısım birleştiği zaman gusül yapmak vacip olur.!”[166]

36- Resulullah (s.a.v.) buyuruyor ki

“Sizden biriniz büyük abdest etmeye oturduğu zaman, ne yüzünü ve ne de arkasını kıbleye çevirmesin. Yüzünü ve arkasını diğer yönlere çevirebilir.”[167]

37- Resulullah (s.a.v.) buyuruyor ki

“Biriniz küçük abdest ederken en yumuşak yeri seçsin ( ki, üze­rine sıçramasın )”[168]

38- Resulullah (s.a.v.) buyuruyor ki

“Biriniz küçük veya büyük abdesti sıkışırken namaza başlamasın, (çünkü sıkışıklık durumu namazın huşu ve huzuruna engel olur.)”[169]

39- Resulullah (s.a.v.) buyuruyor ki

“Biriniz uykudan uyandığı zaman ellerini üç kere yıkamadan ye­meğe ve su kabına sokmasın.”[170]

40- Resulullah (s.a.v.) buyuruyor ki

“Biriniz uykudan uyanıp abdest almağa başladığı zaman üç kere ağız ve burnuna su versin. Çünkü şeytan burnun iç kısmında geceler.” [171]



Kalbin ameline gelince: Burada da son gaye, kalbi şer'î inançlar ve güzel huylar ile bezemektir ki, bu da ancak kalbi bunların zıddı olan kötü, sevilmiyen huylar ve bozuk akide ve inançlardan temizle­mek ile mümkündür. (Bu açıklama ile imânın, biri kalbi temizlemek diğeri de kalbi doldurmak bakımından iki cüz'ü olduğu anlaşılıyor.) Kalbi temizlemek îmân'ın iki cüz'ünden biri olmuş oluyor ki, bu birin­ci, îmânın şartıdır. Âzâları günâhdan temizlemek de bunun gibi amelin iki cüz'ünden birincisidir. Günâhlardan temizlenmiyen âza ile ibâ­det yapılmaz. Buna göre de azaları günâhtan temizlemek amelin şartı olur. İşte bunlar îmân'ın makâamlarıdır ve her makaamın da sahibine göre dereceleri vardır. Binâenaleyh (merdivenin basamağı gibi) alt ka­demeyi geçmedenüst basamağa çıkılamaz. Kalbini bozuk i'tikat[172]



41- Resulullah (s.a.v.) buyuruyor ki

“Ben misvak kullanmak için o kadar emrolundum ki, hatta bana farz kılınacağını zannettim.” [173]

42- Resulullah (s.a.v.) buyuruyor ki

“Sevgili peygamberimiz hayızlı olan hanımlarının gecelik elbisesinin dış kısmıyla oynaşırdı. (Elbisenin altında bulunan çıplak vü­cutla asla oynaşmazdı.)”[174]

43- Resulullah (s.a.v.) buyuruyor ki

“Sevgili Peygamberimiz, oruçlu iken iftar vaktinde (hurma yok ise ) aralıksız olarak iki veya üç defa su içmekle iftar ederdi.”[175]

44- Resulullah (s.a.v.) buyuruyor ki

“Sevgili Peygamberimiz, Müslüman ellerin feyz ve bereketini umduğundan (Müslümanların abdest aldığı) çeşme ve subaşlarına herhangi birisini göndererek su getirtirir ve o suyu içerdi.”[176]

45- Resulullah (s.a.v.) buyuruyor ki

“Sevgili peygamberimiz, yapılacak olan herhangi bir evin arsasını araştırdığı kadar, abdest bozması için ( hiç kimsenin görmeye­ceği ) iyi bir yeri araştırırdı.”[177]

46- Resulullah (s.a.v.) buyuruyor ki

“Sevgili peygamberimiz daima yüzüğünü sağ parmağına takar­dı.”[178]

47- Resulullah (s.a.v.) buyuruyor ki

“Sevgili peygamberimiz abdestli olduğu halde bazen hanımını öper, buna rağmen tekrar abdest almadan namaz kılardı.”[179]



(inanç) ve kötü huylardan temizlemeyip tevhîd nuru ve güzel huylar ile doldurmadan sırrını mezmûm sıfatlardan, azalarını günâhlar­dan temizlemeyip ibâdet ile tezyin etmeden kalb temizliğine geçile­mez. İstenen şey ne kadar kıymetli ve değerli olursa o nisbette yolları sarp ve elde edilmesi güç olur. Binâenaleyh bu söylediklerimin de ku­ru bir istekle elde edilip kolaylıkla bunlara varılabileceğini sanma.

Evet, bu mertebeleri ayıramıyacak kadar basiretsiz kimseler te­mizlikte ancak, öze nisbetle kabuk mesabesinde olan son dereceyi; ya­ni dış (beden) temizliğini anlıyanlar ve bütün mesâisini, taharetine,[180]



48- Resulullah (s.a.v.) buyuruyor ki

“Sevgili peygamberimiz, abdest alıken, abdest azalarını bezen bir, bazen iki, bazen de üçer kere yıkıyordu. (En çok üç kere yıkardı.)”[181]

49- Resulullah (s.a.v.) buyuruyor ki

“Sevgili peygamberimiz bir sa (beş litre) su ile güsül eder, bir litre su ile de abdest alırdı.”[182]

50- Resulullah (s.a.v.) buyuruyor ki

“Sevgili peygamberimiz elbisesindeki meniyi temizledikten son­ra namaz kalardı.”[183]

51- Resulullah (s.a.v.) buyuruyor ki

“Sevgili peygamberimiz makadını üç kere yıkardı.”[184]

52- Resulullah (s.a.v.) buyuruyor ki

“Sevgili peygamberimiz her namaz için yeni bir abdest alırdı.”[185]

53- Resulullah (s.a.v.) buyuruyor ki

“Sevgili peygamberimiz cunup halinde iken sahura kalkar ve da­ha sonra da gusul ederek oruç tutardı. ( vakit dar olursa cunup iken sahur yemeği yenip bilahare gusul yapılabilir.)”[186]

54- Resulullah (s.a.v.) buyuruyor ki

“Sevgili peygamberimiz, cunup iken ( namaz abdesti gibi abdestini alır ve sonra da ) gusul etmeden yatardı.”[187]

55- Resulullah (s.a.v.) buyuruyor ki

“Sevgili peygamberimiz, horlayıncaya kadar uyuduktan sonra kalkar ve yeni bir abdest almadan namaz kılardı. ( Bu yalnız peygamberimize ve peygamberlere mahsustur. Onların, gözü uyur, fakat kalbleri uyumaz.)”[188]

56- Resulullah (s.a.v.) buyuruyor ki

“Sevgili peygamberimiz vitir namazını bazen gecenin evvelinden, bazen ortasında, bazende gecenin sonunda kılardı.”[189]

57- Resulullah (s.a.v.) buyuruyor ki

“Mezı, abdest almayı, meni ise gusul etmeyi icabe ettirir.”[190]

58- Resulullah (s.a.v.) buyuruyor ki

“Hayızlı olan hanımıyla cinsi münasebette bulunan bir erkek, (işlediği günahı af ettirmek için ) sadaka olarak bir altın tasattuk etsin. Kan kesilip gusul etmeden cima yapan kimse de sadaka olarak yarım altın versin.”[191]

59- Resulullah (s.a.v.) buyuruyor ki

“Suyun bulunmadığı yerde, temiz olan üçtaşla bevl yerini temizleyen kimse, taharet yapmış olur.”[192]

60- Resulullah (s.a.v.) buyuruyor ki

“Et ve benzerini yiyen kimse ellerini ve ağzını yıkasın.”[193]

61- Resulullah (s.a.v.) buyuruyor ki

“Abdestli olarak yatağına yatan bir kimse o gece ölürse şehitler mertebesine yükselir.”[194]

62- Resulullah (s.a.v.) buyuruyor ki

“Sevgili peygamberimiz (suyun bulunmadığı yerde) hayvanların tersleriyle ve kemikleriyle taharet yapmayı men etmiştir.”[195]

63- Resulullah (s.a.v.) buyuruyor ki

“Abdest; abdest azalarını bir kaç yere yıkamakla abdest olur.”[196]

64- Resulullah (s.a.v.) buyuruyor ki

“Abdest, daha önce yapılmış olan günahların kefaretidir. Ondan sonra kılınacak olan namaz, aynı zamanda bir fazilet olarak kalır.”[197]



bol sular ile beden ve elbisesini yıkamakla yalnız dış temizliğine has­reder. Vesveseden ve görüş zayıflığından, ilk müslümanlann görünüşe bu kadar ehemmiyet vermeyip bütün gayretlerini kalb temizliğine verdiklerinden gafil olduğu için, istenen temizliğin yalnız bu dış görünüş olduğunu zannederler. Halbuki en üstün mevkie sahip olan Hazreti Ömer hıristiyanın bardağıyle abdest almaktan çekinmemiştir.[198]


Kategoriler

- namaz - hac - umre - dua - oruc - ashab - ashabın fazileti - ticaret - cihad - abdest - ilim - haram - ölüm - iman - iyilik - nikah - hadis - kıyamet - islam - cennet - miras - sünnet - mal - fitne - Kadın - sadaka - yemin - zina - zekat - ihram - evlilik - köle - feraiz - zikir - cemaat - kurban kesmek - mescid - kısas - hayız - günah - helal - amel - gusül - borç - kibir - cehennem - hüküm - öldürmek - kafir - takva

MollaCami.Com