Hayat | Konular | Kitaplık | İletişim

Deniz Savaşı

Deniz Savaşı


Resûl-i Ekrem Aleyhisselâm Hazretleri buyurdu ki:[259]



54- Resulullah (s.a.v.) buyuruyor ki

“Bir gün bir gece düşman cephesinde nöbet tutmak, bir ay oruç tutmak ve gecelerini de ibadetle ihya etmekten daha hayırlıdır. Nöbet beklerken ölen bir kimsenin ölmeden evvel tuttuğu nöbetleri yazılma ya devam ettirilir. Şehidlik rızkı ( ve mertebesi) verilir. Kabrin fitnesinden ve cehennem azabından da emin olur.”[260]

55- Resulullah (s.a.v.) buyuruyor ki

“Düşman cephesinde bir ay nöbet tutmak, bir asır geceleri iba­detle geçirmekten daha hayırlıdır. Allah yolunda nöbet beklerken, ölen bir kimse, (kıyametin kopması için ) sur'u üfürülmek tehlikesinden kurtulur. Şehidlik rızkı (ve rütbesi ) verilir. Cennet koşusu da kendisine estirilir. Ölmeden evvel tuttuğu nöbetlik sevabı kendisi için kıyamete kadar yazılmaya devam ettirilir.”[261]

56- Resulullah (s.a.v.) buyuruyor ki

“(Cihad etmekten aciz olan ) yaşlıların, küçüklerin, zayıf bün­yeli kimselerin ve kadınların cihadları, hac ve umre ibadetleridir.”[262]

57- Resulullah (s.a.v.) buyuruyor ki

“Şehidleri, şehid oldukları vere götürüp orada gömünüz.

(Yetkiniz olmadığı halde ganimet mallarından getirdiğiniz en adi olan) iğne ve ipliği iade ediniz. (Çünkü ganimet malı, bir kaç ki­şiye mahsus değil, savaşa iştirak eden bütün askerlere mahsustur.) Kim, ganimet malından gizli olarak bir iğne veya iplik alırsa, kıyamet günü iade edilmesi mümkün olmadığı halde, (Allah tarafından onlara şöyle denilir.)"Bunları getirin." Getiremedikleri tahakkuk edilince, cezaya çarptırılırlar.)”[263]

59- Resulullah (s.a.v.) buyuruyor ki

“Cihad için ok atmaya ( başka silahlarla ateş etmeye), atlara binmeye (başka savaş araçları kullanmaya ) alışınız. Ok atmak, binmekten daha sevimlidir. Kişinin eğlendiği her türlü eğlenceler boşunadır. Ancak ok atmak, ateş etmek, hanımıyla sevişmek bu eğlencelerin dışındadır. Çünkü bunlar, Allah'ın ortaya koyduğu hukuklardır Bunları öğrendikten sonra tekrar unutmak, kufrani nimettir.”[264]

60- Resulullah (s.a.v.) buyuruyor ki

“Şüphesiz Hz. Allah (c.c.) bir ok veya kullanılan her hangi silah sayesinde üç kimseyi cennetine koyacaktır.

a) Faydalı olması için onu imal eden sanayici,

b) Onu düşmanlara atan kişi,

c) Omuzuna veya sırtına alarak taşıyan kimse.”[265]

61- Resulullah (s.a.v.) buyuruyor ki

“(İslam sancaklarının yükseklerde dalgalanması için) Allah’ın yolunda kılıcım çeken her mümin, (iman konusunda ) Allah ile bir anlaşma yapmış olur.”[266]

62- Resulullah (s.a.v.) buyuruyor ki

“Kim samimi bir yürekle Hz. Allah'dan şahidlik rütbesini ister­se, yatağında iken ölse bile, Hz. Allah yine o kimseyi şehitlik rütbe­sine ulaştırır.”[267]

63- Resulullah (s.a.v.) buyuruyor ki

“Denizde iken şehid düşen kimseler, Allah'ın nezdinde Harada şehid düşenlerden daha üstündür.”[268]

64- Resulullah (s.a.v.) buyuruyor ki

“Ganimet malından çaldığını bildiği halde gizleyen bir kimse, çalan kimsenin kazandığı kadar günah kazanır.”[269]

65- Resulullah (s.a.v.) buyuruyor ki

“Sevgili peygamberimiz düşmanların kadın ve çocuklarının öldürülmesini yasak kılmıştır.”[270]



“Savaşın, Hak Teâlâ Hazretlerine gayet sevgili olanı deniz sa­vacıdır. Her kim denizde gaza niyetiyle batsa, yetmiş kere hac seva­bından daha üstündür.

Abdullah İbn-i Mübarek nakleder ki, Resûl-i Ekrem Aleyhisselâm Hazretleri şöyle buyurdu:

“Ne mutlu o kişiye ki, deniz kenarında ölür. Kabrinden çıktığı zaman onu denizde götürürler, Arş'a çıkarırlar. Hak Teâlâ Hazretle­ri, meleklere der ki:

“Bunlar, o deniz kenarında ölenler midir?”[271]

66- Resulullah (s.a.v.) buyuruyor ki

“Öylesine değerli üç cümle vardır ki, kim bunları, kalbiyle ina­nıp diliyle söylerse, mutlaka cennetine girmeyi hak etmiş olacaktır.

a) Hz. Allah'ı Rab olarak kabul etmesi ve ondan gelen her şeye ra­zı olması,

b) İslamiyetin en üstün bir din olduğuna inanıp, onun ortaya koyduğu hüküm prensiplerine boyun eğmesi,

c) Hz. Muhammedi peygamber olarak kabul etmesidir. Bu üç maddeden başka dördüncü madde olarak öylesine bir şey var­dır ki, onun fazileti yer ile göğün arasını doldurur. O da, Allah yolunda cihad etmektir.”[272]

67- Resulullah (s.a.v.) buyuruyor ki

a) Hac yapmayan bir müminin hac etmesi, on türlü savaştan daha hayırlıdır.

b) Hac farizesinin ifa eden bir kimsenin savaşa katılması sün­net olarak yapacağı on haçtan daha üstündür.

c) Denizde savaşmak, karada yapılan on savaştan daha hayırlıdır.

ç) Savaşmak için denizi geçmek, sanki bütün denizleri geçmektir.

d) Kişinin denizde başı dönmesi, karada yaralanıp kanın içinde yere düşmesinden daha hayırlıdır.”[273]

68- Resulullah (s.a.v.) buyuruyor ki

“Hz. Allah üç kimseyi sever, üç kimseyi de sevmez. Allah'ın sevdikleri:

a) Muhtaç bir kimsenin aralarında hiç bir akrabalık bağı olmaksızın yanına giderek "Allah rızası için şunu bana verin." dediği gruptan Allah ve kendisinden başka kimsenin haberi olmadan gizli bir şekilde geriye çekilerek yoksula dilediği şeyi veren bir kimse,

b) Yol yürümekten yorgun ve bitkin bir kavim her şeyden önce kendilerine tatlı gelen uyku için başlarını yastığı koyup uyudukları sıra­da içlerinden birisi gizlice kalkarak bana dua edip ayetlerimi okuyan bir kimse,

c) İçinde bulunduğu asker birlikleri hezimete uğradığı halde düşmana karşı göğüs gererek ölüp veya savaş açtığı memleketi fethedinceye kadar kaçmayıp savaşan kimselerdir.

Allah'ın sevmedikleri:

a) Zina eden ihtiyar,

b) Fakir olduğu halde kibirlik taslayan,

c) Malına güvenerek başkalarına zulüm edenler.”[274]

69- Resulullah (s.a.v.) buyuruyor ki

“Allah yolunda düşman cephesinde bir gece nöbet tutmak, bin gün oruç tutmak ve gecelerini de ibadetle ihya etmekten daha hayırlıdır.”[275]

70- Resulullah (s.a.v.) buyuruyor ki

“Hedefe isabet ettirse de, ettirmese de din düşmanlarına ok atan her Müslüman için, İbrahim Peygamberin soyundan bir köleyi azat etmek kadar sevab vardır. Allah yolunda bulunan her genç için nur vardır. Kişinin azad ettiği Müslüman bir kölenin her uzvu, azad edenin bütün uzuvlarına cehennem ateşinden azad edilmesine vesile olur. Namaz kılmak maksadıyla geceleyin yatağından kalkarak abdest alan bir kimse, bütün günahlarından arınmış olur. Aynı zaman­da da kıldığı gece namazına karşılık Hz. Allah, cennetteki derece ve makamını yükseltir. Bir daha yatağına uzanıp uyursa, tertemiz ola­rak uyur.”[276]

71- Resulullah (s.a.v.) buyuruyor ki

“Üç kimse vardır ki, Hz. Allah o kimselerin cennete girmelerine kefildir:

a) Allah yolunda savaşmaya çıkan kişidir. Hz. Allah o kimseyi ya cennetine veyahut çıkmış bulunduğu evine nail olduğu sevap veya ga­nimet ile birlikte göndermeye kefil olur.

b) Samimi bir yürekle camiye çıkan bir kimse, öldüğü takdirde, Hz. Allah o kimseyi cennetine veyahut ta çıkmış bulunduğu evine nail olduğu sevabla birlikte göndermeye kefil olur.

c) Evine girerken ailesine ve çocuklarına selam veren kişidir. ( Hz. Allah onu evinden çıkarıncaya kadar her türlü belalardan koruma ya kefil olur.)”[277]



“Evet, ya Rabbi, onlardır.

Hak Teâlâ Hazretleri der ki;

“Onlara hesap yoktur, cennete götürün.”

Resul Aleyhisselâm Hazretleri yine buyurdular ki:

“Her kim Ramazan'da ya bir gün ya da bir gece deniz kenarın­da gözcülük etse hizmeti, altı yüz kul azad eylemekten üstündür. Ve altı ay ibadet eylemekten hayırlıdır.”[278]



72- Resulullah (s.a.v.) buyuruyor ki

“(Düşmanlarla savaşmak için deniz yolculuğuna çıkarak) başı dönen, dolayısıyla istifrar eden bir kimse için, bir şehidin kazandığı sevap vardır. Denize düşüp boğulduğu takdirde, iki şehidin sevabı ka­dar sevap kazanır.”[279]

73- Resulullah (s.a.v.) buyuruyor ki

“Ben, kafirlerin hediyelerini kabul etmekten nehiy olundum.”[280]


Kategoriler

- namaz - hac - umre - dua - oruc - ashab - ashabın fazileti - ticaret - cihad - abdest - ilim - haram - ölüm - iman - iyilik - nikah - hadis - kıyamet - islam - cennet - miras - sünnet - mal - fitne - Kadın - sadaka - yemin - zina - zekat - ihram - evlilik - köle - feraiz - zikir - cemaat - kurban kesmek - mescid - kısas - hayız - günah - helal - amel - gusül - borç - kibir - cehennem - hüküm - öldürmek - kafir - takva

MollaCami.Com