Hayat | Konular | Kitaplık | İletişim
Konu: Yararlı Ameller
Konu: Yararlı Ameller
1- Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“Hz. Allah, yoldan diken ve çalı çırpılarını yoldan atan bir kimsenin geçmiş ve gelecek her türlü küçük günahlarını af eder.”[42]
Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
2- Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“Zamanında zina etmiş bir kadın, ayağından çıkardığı mestini başındaki tülbenti bağlıyarak kuyudan aldığı su ile susuzluktan ölecek hale gelen köpeği suladığından dolayı Allah'ın affına mazhar olmuştur.”[43]
3- Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“Allah'ın nezdinde amellerin en sevimlisi, vaktinde namaz kılmaktır, sonra ana babaya iyilik yapmak, ondan sonra (İslâm sancaklarının dalgalanması, yayılması ve yerleştirilmesi için) Allah yolunda cihad etmektir.”[44]
4- Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“Allah'ın nezdinde amellerin en sevimlisi, Allah'ı çokça anan, dilinde nem eseri bulunduğu halde ölmektir.”[45]
5- Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“Allah'ın nezdinde amellerin en sevimlisi (başkalarını severken) Allah için sevmek ve (başkalarına buğuz ederken yine) Allah için sevmemektir.”[46]
Bu hadisi şeriflerde geçen iyiliklerden faydalanılmak için iman etmek şarttır. İmanı olmayan bir kimse, yağmur damlalarının ve deniz dalgalarının sayısı kadar iyilik yapsa bile, Allah'dan herhangi bir mükâfata nail olamaz.[47]
6- Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
Hz. Allah, bir kulun iyi olmasını dilediği zaman, o kimseyi çalıştırır. Peygamberimiz (s.a.v.)in huzurunda bulunan sahabilerden birisi:
“Ey Allah'ın Resûlu!... Çalıştırmak ne demektir?” Bunun üzerine sevgili peygamberimiz cevaben şöyle dediler: “Hz. Allah ölüm döşeğine uzanmış bir kimse için, “Lâilâhe illallah” cümlesi ile iyiliklere karşı bir kapı açar. O kimse de bu iyiliği yaparak çevresindekileri memnun edip dünyadan ayrılır. (Böylelikle ölüm döşeğinin etrafında bulunan kimseler de o kimsenin iyi olduğuna şahitlik ederler.)[48]
7- Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“Hakim, bir şeyin hakkında hüküm verirken, araştırarak hakka isabet edip hüküm verirse, o hakim için iki sevab vardır: (Birisi araştırdığı için, diğeri ise hakka isabet ettiği içindir) Bütün kuvvetiyle araştırdığı halde hakka isabet etmezse, o hakim için, tek bir sevab vardır.”[49]
8- Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“Ey Hakimler! Bir şeyin 'hakkında hüküm verdiğiniz zaman, adaletten ayrılmayınız. Düşmanlarınızı öldürdüğünüz vakit, ta'zip etmeden güzellikle öldürünüz. Çünkü Hz. Allah güzel iş yapanları sever.”[50]
9- Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“Evinden çıkmak istediğin zaman, iki rekât namaz kıldıktan sonra çık ki, kıldığın o iki rekât namaz, seni tehlikeye düşmekten korusun. Evine girme istediğin vakit, iki rekât namaz kıldıktan sonra gir ki, kıldığın o iki rekâtlık namaz, seni ailevi kavgalar gibi fitneye düşmekten kurtarsın.”[51]
10- Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“Öylesine değerli dört kimseler vardır ki, (kıyamet günü) yaptıkları iyiliklerinin karşılığı kendilerine iki kat olarak verilecektir.
a) (s.a.s) in (validemiz olan) hanımları,
b) Ehli kitap, (Yahudi ve hıristiyanlar)dan İslâm dinini kabul eden kimseler,
c) Güzel olan cariyesini, hürriyete kavuşturduktan sonra kendisiyle evlenen kimseler,
ç) Allah'ın hukukunu, kendi efendisinin işlerini hakkıyla yapan köle (ve işçi) olan kimseler.”[52]
11- Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“(İslâmiyetin, bize, getirdiği yeniliklerden) 40 tane iyilik vardır. Bunların en üstününü (başkası sağacak sütünden de kendisi ve çoluk çocukları faydalanacak.) keçi gibi hayvanı tasadduk etmek. (Bu kırk tane iyilikler öylesine değerlidir ki, sevabını alacak inancıyla bunlardan bir işini işleyecek olan mümin bir kulu, Hz. Allah cennete koyacaktır.”[53]
12- Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“(Farz, vacip ve sünnetleriyle birlikte) tam bir abdest almak, imanın yarısıdır. (Çünkü imanı tam olmayan bir kimse, soğuk ve sıcak günlerinde zorluklara katlanıp abdest almazlar) Allah'ın verdiği nimetlerine hamd ve şükür etmenin sevabı, terazinin kefesini doldurur.
Allah tesbih etmek, (Subhanallah demekle Allah'ın her türlü noksanlıklardan uzak olduğunu ifade etmenin ve tekbir getirmenin sevabı sema ile yeri doldurur. Namaz, kılanlar için bir nûr'dur. (Ancak onunla Cennet yolunu bulur.)
Zekât vermek delildir. (Kişi, kıyamet günü, Allah'ın huzurunda müslüman olduğunu ancak onunla ispat eder..)
Sabır: (sıkıntılara karşı sabır etmek,) selâmet ve huzur yoludur.
Kur'an: iman edip ona göre amel edersen, senin için, bir müdafacıdır. (O'nun ahkâmıyla amel etmezsen) senin aleyhinde bir davacıdır.. Her insan, sabahleyin evinden (çıkarak imtihan çarşısına) gider. (Akşama kadar bütün işlerini Allah'ın kanunlarına göre uygulayıp bitirdikten sonra evine dönerse,) 'kendisine yaptığı işleriyle birlikte Allah'a satmış ve dolayısıyla Cehennemlik olmaktan azad ettirmiş olur. (Allah'ın kanununu uygulamadığı takdirde, öz nefsini tehlikeye atmış olur.)”[54]
13- Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“İhtiyara saygı ve iyilik yapan bir genç, ihtiyarlayıp muhtaç olduğu zaman, Hz. Allah kendisine yardımcı olarak gençlerden bir tanesini gönderir.”
14 - Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“Bir kantar: 12 bin hokka altın ve gümüştür. Bunlardan Allah için tasadduk edilen bir hokka, dünya ve sema arasındaki her türlü varlıktan daha hayırlıdır.”[55]
15- Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“Kim, gelip geçen müslümanlara, (eziyet veren çalı-çırpı, taş gibi) herhangi bir şeyi yol üzerinden kaldırıp atarsa, Hz. Allah buna karşılık o kimseye bir sevap yazdırır ve sevap yazdırdığı bir kimseyi de muhakkak Cennetine koyar.”[56]
16- Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“Hz. Allah bir hadisi kutside şöyle buyuruyorlar: “Mümin bir kul, samimi bir yürekle yaptığı ibadetlerle Bana bir karış yaklaşırsa. Ben (rahmet ve mağfiretimle) ona (bir arşın yaklaşırım. Bana bir arşın yaklaşırsa, Ben, bir kulaç yaklaşırım. Bana yürüyerek gelen mümin bir kuluma, Ben, rahmetimle koşarım.”[57]
17- Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“Ben, dünyadan ahiret alemine ayrılan bir mümini, ancak, üzüntü ve karanlık içinde annesinin karnından dünya aydınlığına çıkan bir çocuğa benzetirim.”[58]
18- Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“İki müslüman karşılaşırlarken, tokalaşıp sevişirlerse, birbirlerinden ayrılmadan önce küçük günahları af olunur.”[59]
19- Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“Şüphesiz Hz. Allah, şehevi arzularına hakim olan gençlerden hoşlanır.”[60]
20- Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“Biriniz öldüğü vakit, lâyık olduğu Cennet veya Cehennemdeki mevkisi, kıyamete kadar kendisine sabah akşam gösterilir.
Bu kişi, Cennetlikse, Cennetteki makamı, Cehennemlikse, Cehennemdeki mevkisi gösterilirken kendisine şöyle seslenilir: “İşte, Hz. Allah seni diriltip oraya yerleştirinceye kadar, bu anda bekleyeceği ve kıyamete kadar kalacağın yer, burasıdır.” [61]
21- Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“Allah'a iman ettikten sonra kişinin yapacağı iyiliklerin en üstünü, -kendisini insanlara sevdirmesidir.”[62]
22- Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“İbadetlerin en üstünü, (içinde bulunduğu sıkıntılardan) huzura kavuşmayı sabırla beklemektir.”[63]
23- Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“İyiliklerin en üstün olanları:
1) Allah'ın varlığına ve birliğine iman etmek,
2) Allah yolunda cihad etmek,
3) Makbule geçecek şartları yerine getirerek tam bir hac ibadeti yapmaktır.
Bu üçünün, geriye kalanlardan olan üstünlükleri, doğu ile batının arasındaki mesafe kadardır.”[64]
24- Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“İyiliklerin en üstünü, Allah için, (iyi kimseleri) sevmek ve yine Allah için, (kötü insanları, yaptıkları kötülüklerinden dolayı) sevmemektir.”[65]
25- Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“İman dallarının en üstünü, zorluklara karşı sabır etmek (ve insanlara karşı) müsamaha etmektir.”[66]
26- Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“Cihadların en üstünü, zalim ve fasık devlet adamlarının karşısında hakkı söylemektir.”
27- Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“Cihadların en üstünü, kişinin kendi nefsinin meşru olmayan arzularıyla mücadele etmesidir.”
28- Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“Müminlerin İslâmca en üstünü, diğer müslümanların dil ve ellerinden selim kaldıkları (eziyet görmedikleri) kimselerdir.
İman bakımından müminlerin en üstünü, ahlâkı en güzel olanlardır.
Muhacirlerin en üstünü, (mal ve memleketini terk eden değil,) Allah'ın haram kıldığı şeyleri terk etmektir...
Mücahitlerin en üstünü, (düşmanlarla çarpışan değil,) Allah'ın emirlerini yerine getirmekte ve haram kıldığı şeyleri de bırakmak hususunda kendi nefsiyle savaşan ve yenen kimselerdir.”[67]
29- Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“Hayırlı ve faydalı şeyleri başkalarına gösteren, dolayısıyla ona yaptıran bu kimse, onu yapanlar gibidir.”[68]
30- Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“Müslüman bir kimsenin ömrü uzun olmakla beraber, hayır ve faydası da o nisbette çoktur.”[69]
31- Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“Meyve ağaçlarının fidelerini dikip yetiştiren bir kimse için, o ağacın meyvesinden faydalanıldığı kadar, ona sevab yazılır.”[70]
32- Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“(Savaşta,) bir din kardeşinin ayakkabı bağlarını vermek yardımında bulunan bir kimse, Allah yolunda sırtında savaşılacak bir binek hayvanını vermiş gibi olur.”[71]
33- Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“İyilikler, çürüyüp bitmez, günahlar da unutulup kaybolmaz. (Çünkü bunları unutmayan ceza veya mükâfatını verecek olan) Allah için ölüm yoktur. Nasıl yaşarsan, öyle öldüğün gibi, nasıl ölürsen o şekilde mükâfat veya cezayı bulursun.”[72]
34- Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“Cennet, size, ayakkabınızın bağlarından daha da yakındır. (Fakat bu, imanla birlikte iyiliklere bağlıdır.)
Cehennemde, size o kadar yakındır. (Lâkin sizi oraya sokacak olan başlıca sebebler, kötülükleriniz olacaktır.)”[73]