Hayat | Konular | Kitaplık | İletişim
Konu: Helâl Ve Haram
Konu: Helâl Ve Haram
1- Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“Helâl ve haramın belli olduğu ortadadır. Bu ikisinin arasında insanların çoğunun helâlmı, haram mı diye şüpheye düştükleri şeyler vardır. Şüpheli şeylerden kaçınan müminler, dinini, ırz ve namuslarını selâmete çıkarmış olurlar.
Şüpheli şeyleri işleyenler, (günün birinde) haramı da işlerler. Bu da korunun veya yasak -bölgenin kenarında sürülerini otlatan bir çobana benzer ki, her an korunun içine girme tehlikesi var. Uyanın! Her paşanın kendilerine mahsus bir yasak bölgesi vardır (ki, hiç bir -kimse oraya yanaşamaz)
Allah'ın yeryüzünde yasak bölgesi vardır. O da, haram kıldığı şeylerdir. Uyanık olun!.. İnsanların cesedinde (bir parça) et vardır. O, doğru yol da yürüdüğü zaman, ceset de doğru yürür, yolunu sapıttığı zaman, ceset de yolunu sapıtır. O parça et de hiç şüphesiz, kalbidir.”[229]
Helâl, şeriatın kesin olarak haram kılmadığı, haram ise, şeriatın haram olduğuna kesinlikle bildirdiği şeylere denir. Fakat haram ile helâl arasındaki şüpheli görülen şeylerin de terk edilmesi gereklidir. Çünkü şüpheli şeylerden sakınmayan ve onu alışkanlık haline getiren kimselerin günün birinde haram olan şeyleri de alışkanlık haline getirebilir. Hiç çekinmeden koru veya yasak bölgenin etrafında hayvan sürülerini otlatarak dolaşan bir çobanın idare ettiği hayvan sürüsü, koru veya yasak bölgenin içine girebilir. Bu yüzden haramın olduğu yerlere yaklaşarak şüpheli görülen şeyleri yapan bir kimsenin haramı da işleyemeyeceği ne malûm?[230]
2- Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“Helâlinde, haramında belli olduğu ortadadır, O halde şüpheli gördüğün şeyleri bırak, olmayanları seç.”[231]
3- Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“Faizden kazanılan bir dirhem para, Allah'ın nezdinde günah bakımından otuz altı kere yapılan zinadan daha kötüdür.” [232]
Faizin zinaden daha kötü olmasının nedeni; zina yapan bir kimse kesinlikle tövbe edip onu bırakırsa, Allah'ın rahmetine mazhar olabilir. Oysa faiz, (karışarak arttırılmış bulunan bir serveti) haramlıktan tasfiye etmek, onu yeniden helâl ve meşruluğuna kavuşturmak mümkün değildir. Haramdan kurtarılmayan ve ömür boyu onunla zevku sefa sürerek ölen bir kimsenin Allah'ın rahmetine mazhar olması şüpheli olduğundan hadisi şerifte faizin zinadan daha kötü bir günah olduğu açıklanmıştır.[233]
4- Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“Şüpheli olan şeyleri bırak, olmayanları seç. Doğruluk, huzur ve mutluluktur. Yalancılık ise, şüpheli ve kötü gaflettir.”
5- Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“Şüpheli olan şeyleri bırak, şüpheli olmayanları seç. Çünkü Allah için şüpheli olan şeyleri bırakıp kaçınman, seni ondan gelecek sıkıntılara maruz bırakmaz.”[234]
6- Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“Altın, İpek gibi zinet eşyaları, benim ümmetimden ancak kadınlara helâldir, erkeklere ise, haramdır.”[235]
Kadınlar zinet ehli olduğundan, altın ve gümüş gibi zinet eşyaları kendilerine helâl kılınmıştır.[236]
7- Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“Altın, kâfir olan erkeklerin, gümüş ise müslüman erkeklerin zinetidir. Demir ise, cehennem ehlinin zinetidir.”[237]
8- Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“Hz. Allah, helâldan kazanarak fazla israfa kaçmayan harcayan ve sevabına muhtaç olduğu kıyamet günü için, malının artan kısmını fakirlere sadaka olarak veren kimselerden razı olsun.”[238]
9- Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“Rüşvet alanda verende cehennemliktir.”[239]
Rüşvet, insanlık için tehlikeli olan bir mikroptur. Bunun için davasında haklıyı haksız, haksızı da haklı çıkaran ve hakimi vereceği kesin hükmünden çevirdiğinden haram kılınmıştır.[240]
10- Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“Benden sonra ümmetimin çoğunluğu, yardımcıları devlet adamları olan ve kendilerine birçok isimler verdikleri içkiler içeceklerdir.”[241]
11- Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“Şeytan düşünceli olan kimseler, daha çok (kötülüklerinin karargâhı olarak) hamamları tercih ederler.”[242]
12- Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“Etini yemiyorum bu yüzden haramdır” diye kertenkele hakkında kesin bir hüküm vermiyorum.”[243]
Sevgili peygamberimiz, kertenkelenin “etini yemem ve bunun için başkalarına haram da kılmam” sözüyle ortaya koyduğu kapalı ifadenin sebebi; böyle bir hayvanın Mekke ve Medine civarında bulunmaması, aynı zamanda çeşitlerin çok olması (bazılarının da yenilmemesi) nedenlerine dayanılmaktadır.[244]
13- Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“ İpekli elbiseyi, ahirette bir nasibi olmayan (erkek olan) kimseler giyer.”[245]
14- Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“Altın gibi zinet eşyaları ve ipekli elbiseleri, ümmetimden kadınlara helâl, erkeklere ise haram kılınmıştır.”[246]
15- Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“Biz müslümanlara eti helâl kılınmış olan iki çeşit ölü hayvan ve bunun yanında helâl kılınmış olan iki çeşit de kan vardır:
Eti helâl olan ölü hayvanlar, balık ile çekirge, helâl olan kan ise, ciğer ile dalaktır.”[247]
16- Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“Dört yerde bile kullanılması kabul olunmayan dört çeşit kazanç vardır: İhanetle, hırsızlıkla, ganimet ve yetim malından elde edilen mallardır. Bunların, hacda, umrede, cihadda, savaşda kullanılması ve sadaka olarak da olsa, verilmesi makbul değildir. (Allah'ın nezdinde sevapları kabul olunmaz.)”[248]
Hadisi şerifte gayri meşru yollarla elde edilen kazançların sevap olan yerlerde harcanılmasının doğru olmaması, sevap olmayan yerlerde ise harcanılmasının hiç doğru olmadığı kastedilmektedir.[249]
17- Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“Kazançların en güzeli, kişinin alın teriyle, el emeğiyle alış verişle kazandığı meşru maldır.”[250]
18- Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“Şüphesiz, Hz. Allah, haram kıldığı şeyleri, sizlerden bazılarının işleyeceğini bildiğinden haram kılmıştır.
Uyanık olun!., şüphesiz ben, kelebeklerin ne olacağını düşünmeden ateşe, sineklerin sivri maddelerin içine atlamaları gibi, günah işlediğinizden dolayı ateşe atlamanızı önlemek için, arkadan eteklerinize yapışıyorum.”[251]
19- Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“Sarhoşluk yapan her şey içki, içki olan her şey de haramdır. O halde dünyada iken, içki içmeye devam edip tövbe etmeden ölen bir kimse, ahirette (cennete girse bile) cennetin tatlı meşrubatlarından içmeyecektir”.[252]
20- Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“Sarhoşluk yapan her madde haramdır. Çoğu sarhoşluk yapan bir maddenin bir avuç kadarı dahi haramdır.”[253]
Hadisde geçmiş olan “Ferâk” kelimesi 16 litre demektir,[254]
21- Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“Malı istediği şekilde harcamak, ancak sahibinin hakkıdır.”[255]
Bu hadisi şerifte İslâmiyette mülkiyet, adalet ve hürriyetin bulunduğunu ve mülkiyeti tanımayan komünizm rejimini de red ettiğini ifade eder.[256]
22- Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“Köpek dişini taşıyan her yırtıcı hayvanın eti haramdır.”[257]
23- Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“Allah'ı anma gibi ibadetlerin dışında yapılan her türlü iş, (Allah'ın nazarında) eğlence ve boş oyalanmadır. Bunlardan yanlız dört hüküm müstesnadır:
a) Kocanın hanımıyla oynaşması,
b) Erkeğin (savaş için) atını terbiye etmesi,
c) İki ordunun arasında kişinin gururla dolaşması,
d) Kişinin yüzme gibi faydalı şeyleri öğrenmesi."[258]
Bu hadisde Allah'a yapılan kulluk ve ibadetlerin dışında bulunan her türlü dünyevi işlerin basit, önemsiz, eğlencelerden ibaret olduğu anlatılıyor.
Ancak, dinimizin haram saymadığı şeylerin yapılması helâldir. Bunlarda, helâl yoldan ticaret yapmak, kazanç sağlamak ve hayatımızı düşmanlara karşı korumak için yapılan işlerdir.[259]
24- Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“Topukların aşağı kısmına kadar elbise giymek (kişinin gururlanmasına neden olduğundan) giyeni cehenneme sokar.”[260]
25- Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“(Şimdiye kadar ben) sizleri tulumun dışında her türlü kablarda (hurma, üzüm gibi) maddelerin şıralarını tutmaktan men ediyordum. Şimdi ise, sorhoşluk durumuna sokmayacak şartıyla tutup içebilirsiniz.”
26- Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“(Bu ana kadar) ben, sizleri bütün kablarda (hurma, üzüm gibi) maddelerin şıralarını tutmaktan men ediyordum. Şimdi ise, sarhoşluk durumundan kaçınmak şartıyla tutup içebilirsiniz.”[261]
25-26 - Her iki hadisin ifade ettiği gerçek şudur: Hurma, üzüm, elma, armut, bal gibi maddelerin şıraları içkiye dönüşmeden evvel içilmesi helâldir. Fakat rakı, şarap, bira gibi sarhoşluk yapan maddelere dönüştükten sonra içilmesi kesinlikle haramdır,[262]
27- Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“(Bu ana kadar) ben, sizleri -zenginler fakirlere yardım etsinler diye- üç günden fazla kurbanların etini yemekten ve saklamaktan men ederdim. Şimdi ise, dilediğiniz şekilde yiyip yedirebildiğiniz gibi saklayabilirsiniz de.”[263]
28- Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“(Şimdiye kadar) ben, sizlerin kabirleri ziyaret etmenizi yasakladım. Dikkatli olun! Kabri ziyaret edebilirsiniz. Çünkü kabri ziyaret etmek, kalbi yumuşatır, gözleri yaşartır, ahireti hatırlatır. (Yanlız yüksek sesle ağlamak, bağırıp çağırmak, elbisesini yırtmak gibi hareketler yaparak kötü sözler söylemeyin)”[264]
29- Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“(Helâl mi, haram mı diye) kalbini kurcalanan her şeyi terk et.”[265]
30- Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“İnsanların göreceklerini istemediğin şeyleri tenha yerlerde yapma.”[266]
Kişinin Allah'ın rızasına ve dinin hükümlerine aykırı olduğu için başkalarının huzurunda yapmaktan çekindiği gibi, tenha yerlerde de yapmaması gerekir. Çünkü Allah'ın görmesi, başkalarının görmesinden daha önemlidir.[267]
31- Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“(Mal sahibinin rızası olmadan) kaçırmak ve zorla almak gibi vesilelerle elde edilen her türlü mal, (senin için) helâl değildir.”[268]
n)
32- Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“Zorla elde edilen mal, (haramlık bakımından ölü bir hayvanın etini yemekten farklı değildir.”[269]
Başkasının malı, senin için ancak alış-veriş gibi rızasını tahsil eden sebeplerle helâl olabilir.
Bunun dışında hiç bir şekilde başkasının malı senin için, helâl olmaz. Çünkü İslâm dininde mülkiyet hakkı vardır.[270]
33- Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“Şüphe yok ki, Allah'ın nezdinde günahların en büyüğü kişinin nafakasını vermekle mükellef bulunduğu (oğlu, kızı gibi) kimseleri yok etmektir.”[271]
34- Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“Şüphe yok ki, dünyada karnı en tok olan (dolayısıyla gaflet, içinde ömrünü tüketen kimseler) kıyamet günü en aç kimseler olacaktır.”[272]
35- Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“Şüphe yok ki, fizik kapısı arş-ı âlâdan yere kadar açıktır. Hz. Allah her kulun azmine çalışma gayretine göre rızkını verecektir."[273]
36- Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“Muhakkak ki, (araştırıp sormadan, helâl-haram demeden, denize dalar gibi) ellerine geçirdikleri her türlü malı yiyenler için, cehennem ateşi vardır.”[274]
37- Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“Hiç bir kimse, alnının teri ve ellerinin emeğiyle kazandığından daha iyisini yememiştir.
Şüphesiz Davud peygamber, el emeğinden kazandığını yerdi.”[275]
38- Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“Elma ve hurmadan yapılan alkollü her madde içkidir.”[276]
39- Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“Buğday, hurma, arpa, üzüm ve baldan imal edilen alkollü şeyler içkidir.”[277]
40- Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“Helâli araştırmak için peşinden koşan sonra da geceyi yorgunluk içinde geçiren kimsenin günahları af olunur.”[278]
41- Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“Yalancı şahitlikte bulunarak bir müslümanın malının elinden alınmasına veya kanının dökülmesine sebep olan kimse, cehennem ateşini hak etmiş olur.”[279]
42- Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“Çoğu sarhoşluk yapan bir maddenin azı da haramdır.”[280]
43- Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“Kedinin eti satılarak elde edilen paranın yenilmesi yasaklanmıştır. (Çünkü yırtıcı olan hayvanların eti yenilmediğinden, kedi de yırtıcı bir hayvan olduğu için, eti haramdır.)”[281]
44- Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“Kertenkelenin etinin yenilmesi yasaklanmıştır.”[282]
Peygamber efendimiz 12. hadisinde “ben kertenkelenin etini yemem ve başkalarına da haramdır demem” sözüyle kapalı olarak buyurduğu ifadenin sebebi; kertenkelenin haram olması hakkında henüz Allah'ın vahyi inmemesinden dolayıdır. Peygamberimizin bu hadiste kertenkelenin etinin yenilmesini yasaklamasının sebebi, vahiyden sonra gelen Allah'ın kesin emrindendir. Bu yüzden iki hadisin arasında herhangi bir çelişki yoktur.[283]
45- Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“Sevgili peygamberimiz, köpek dişini taşıyan ve pençeli olan her kuşun etinin yenilmesini yasaklamıştır.”[284]
46- Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“Sevgili peygamberimiz ehli olan eşeklerin etlerinin yenilmesini, yasaklamıştır.”[285]
Ehli olan merkeplerin eti haramdır. Fakat yabani merkeplerin eti helâldir.[286]
47- Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“Peygamber efendimiz at, katır, merkep ve köpek dişli olan yırtıcı hayvanların etlerinin yenilmesini yasaklamıştır.”[287]
Peygamber efendimiz atların etinin yenilmesini haram olduğundan değil, belki savaş için araç olduğu için, yasaklamıştır.
Katır anasına bağlı olduğundan dolayı anasına göre hüküm verilir. Anası kısrak ise, eti yenir, merkep ise eti yenmez.[288]
48- Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“Sevgili peygamberimiz, herhangi bir yerde beklettirilerek okla öldürülen hayvanın etinin yenilmesini yasaklamıştır.”[289]