Hayat | Konular | Kitaplık | İletişim

DÜNYA VE ALDATMALARI

DÜNYA VE ALDATMALARI


Dünya insanoğlunu Allah'a ulaştıran yolun çetin ve güç yol veren baş­lıca engellerinden biridir. Türlü türlü geçici nimetleri, renk renk güzellik­leriyle dünya âdeta hayatımızın tabii akışını asıl yolundan saptırmak iste­mektedir.

Ulu Allah buyuruyor ki:

“Kadınlara, oğullara, yığın yığın biriktirilmiş altın ve gümüşe, salma gezen güzel atlara, (deve, sığır, koyun, keçi gibi) hayvanlara tarlalara tutkun bir sevgi ile bağlanmak insanlar için süslenip bezenmiştir. Halbuki bunların hepsi geçici, dünyalık servetlerdir. Varılacak yerlerin en güzeli ise Allah'ın nezdindedir.”[1184]

“İyi biliniz ki dünya hayatı bir oyun, eğlence, aldatıcı bir süs, kar­şılıklı boş bir öğünme, servet biriktirme ve evlât sahibi olma yolunda bir yarıştır. (Âhiret için bir kazanç sağlamayan) bu dünya hayatı çiftçinin yü­zünü güldürecek gelişkinlikte mahsûller yetiştiren bir yağmura benzer. Fa­kat çok geçmeden bu gelişkin eskinin sararıp kuruduğunu ve sonunda çer-çöp halini aldığını görürsün. Ayrıca dünya hayatının aldanmişlarını âhirette ağır bir azap beklemektedir.”[1185]

Bu âyetlerde Ulu Allah'ın açık açık gözlerimizin önüne serdiği dünya manzarası ne tüyler ürpertici bir gerçeği dile getirmektedir!.. İnsanlar ara­sında doğru yoldan ayrılarak Allah'ın emirlerine ters bir yol tutturanların hepsine, teker teker dikkat buyurunuz. Hepsi kendini var gücü ile bir dün­ya işine vermiş, o yoldan kazandığı servet, şöhret ve rütbelere aldanarak şımardıkça şımarmış ve artık varlıkların bir yaratıcısı olduğunu; kendisi­nin de O'na karşı yerine getirmek zorunda bulunduğunu tamamen unut­muştur.

Böyle kimseleri, varlığına varlık katmak, rütbesine yeni rütbeler ek­lemek, şöhret ve itibarını daha da artırmak 'için rakipleri ile gözleri dönmüşçesine kıyasıya bir yarışmaya girişmiş görürsünüz. Yollarının üzerinde dikilip onlara âhiret hayatları için ve Allah için ne gibi hazırlıklar yapmakta olduklarını sorsanız konuşmaya bile ayıracak vakitleri olmadığını, önür de yığın yığın işlerin kendilerini beklediğini ileri süreceklerdir. İşte bı meşguliyetler içinde oyalanırken günün birinde ölüm meleği canlarını almağa gelince aldanmtş ve boş ellerle Ulu Allah'ın huzuruna doğru yol çıkmak zorunda kalırlar. (*)[1186]

Evet, mü'minin ibadet yolunda ilerilerken yüzyüze geleceği baş enge terden biri dünyalık meşgalelerdir. Bu engeli aşarak esas hedefe ulaşabi mök için dünyadan el-etek çekerek gerçek manasiyle Allah'a yönelmek ge rekir. Mü'min iki sebebe dayanarak dünyadan el-etek çekmek zorundadır.

1. Mü'min, ibadet yolunda hedefe doğru ilerlemek üzere dünyay onun geçici, aldatıcı ve yolayıcı nimet ve güzelliklerine, öbür dünyaya v; sıta olabilmelerinin dışında bir değer tanımamalıdır. Çünkü dünyaya gönül verenler, ona sımsıkı sarılanlar tüm maddi kuvvetlerini dünyalık kazanma uğruna seferber ederler. Daha başka bir deyişle dünyaya bel bağlıyanlar bir yandan da maddî güçlerini dünyalık mal ve servetler peşinde seferber ederler. İnsan artık dünya ile öylesine bir dostluk havasına girmiştir dünyalık nimetler gece-gündüz hayali önünde resmigeçit yapmaktadırlar. İşte bir insanın bu derece dünya ile içli-dışlı olması ibadet yolunda as hedefe ulaşmak üzere yol almasına engel çıkar. Çünkü insanoğlu birbir ne zıt olan dünya ile âhiretin her ikisine de aynı zamanda bel bağhyama Bir kere birbirine zıt iki şeyle aynı zamanda uğraşamaz, bir. Uğraşmaya kalkışsa bile ne buna, ne o tam manası ile bağlılık gösteremez, iki.

Dünya ile âhiret; bir erkeğin iki kıskanç karısına benzerler. Birini ho nut etsen, diğeri darılacaktır. Yine dünya ile âhiret birbirine zıt iki yön doğu ile batı gibidir. Birine ne derece yüzünü dönersen, diğerinden de derece yüz çevirmiş olacaksın.

Dünya insanoğlunu hem dış varlığı, hem de iç varlığı ile tesir alai içine çekerek boyuna oyalar durur. Bir yandan vücut azaları ile dünya) kapılan insan, diğer yandan da gönlü ile ona tutkun tutkun sarılmağa çalışır.[1187]


Kategoriler

- namaz - hac - umre - dua - oruc - ashab - ashabın fazileti - ticaret - cihad - abdest - ilim - haram - ölüm - iman - iyilik - nikah - hadis - kıyamet - islam - cennet - miras - sünnet - mal - fitne - Kadın - sadaka - yemin - zina - zekat - ihram - evlilik - köle - feraiz - zikir - cemaat - kurban kesmek - mescid - kısas - hayız - günah - helal - amel - gusül - borç - kibir - cehennem - hüküm - öldürmek - kafir - takva

MollaCami.Com