Hayat | Konular | Kitaplık | İletişim
Bâb: Hayızlı Kadının Kocasının Başını Yıkaması Ve Saçını Taraması
29- Adullah b. Yusuf bize anlatarak dedi ki: Mâlik bize Hişâm b. Urve'den, o babasından, o Âişe'den (r.anhâ) şöyle dediğini nakletti: Ben hayızlı iken Allah Resûlü'nün başını tarardım.[1]
Şerh
Tarardım" fiili, saçların taranması anlamında kullanılan bir fiildir. Hadise göre, hayızlı kadın temiz sayılır ve hayız hâline rağmen ona dokunmak men edilmiş değildir.
Hüküm
Hayızlı kadınlarla ilgili olarak diğer semavî şeriatlardan Yahudilikte çok ağır yasaklar olup bu durumdaki kadınlara dokunmak bile haram sayılmaktadır. Hâlbuki İslamiyet, kadın tabiatının ayrılmaz bir özelliği hayız, yani adet görme konusunda genelde kulluğa dair fiiller dışında gündelik hayatı zorlaştırıcı hemen hiçbir kısıtlama getirmemiştir.
Hayızlı bir kadının yapamayacağı fiilleri şöyle sıralayabiliriz:
1. Namaz kılamaz, şükür secdesi dahil secdede bulunamaz, 3. Oruç tutamaz, 3. Kur'an-ı Kerim'den bir ayet olsun okuyamaz, dua maksadıyla ezberden okunan dua ayetleri bu hükmün dışındadır, 4. Mushafa veya ayet yazılı her hangi bir levhaya dokunamaz, 5. Cami ve mescitlere giremez, 6. Kâbeyi tavaf edemez, 7. Kocasıyla cinsel münasebette bulunamaz, ancak avret mahalli kapalı olmak üzere onunla sevişebilir.
Bu hükümler loğusa hanımlar için de geçerlidir. İslamiyet, hanımlara bir kolaylık olmak üzere bu dönemde kılınmayan namazların kazasını emr etmemiş tir. Ramazan orucuna rastlayan âdet günlerinde tutulmayan oruçlar İse bilâhare kaza edilir.
Ders
Adet gören ve loğusa olan bir hanım, dinimize göre bütün ev işlerini yapar, yemek hazırlar, ibâdet niteliği taşıyan fiiller dışında hemen hiçbir engellemeye muhatap olmaz.
Dinimiz, bu dönemde hanımlarla ilişki kurmayı kesin bir surette haram kılmış ve bunun hanımlar için "eziyet" olduğunu bildirmiştir. Modern bilim de adet dönemindeki hanımlarm fiziksel ve psikolojik bakımdan kırılgan bir dönemden geçtiklerini, diğer zamanlara göre daha sıkıntılı ve alıngan olduklarını saptamıştır. Dolayısıyla bu dönemde onları ilişkiye zorlamak, hem fiziken rahatsız olmalarına, hem de ruhen zedelenmelerine yol açacak bir davranıştır.
[1] Buhârî, vudû/240, gusl/242, 253-255, 264, hayz286-287, 290-291, itikâf/] 888-1890, 1905, mezâlim/2299, libâs/5470; Müslim, hayz/474-475, 479-480, 482-485; Tirmizî, tahâret/122, libâs/1677, sıfatu'l-kıyamet/2392; Nesâî, tahâret/231-235, 243-244, 247-248, 274-276, hayz/370-372, 383, gusI/408-410, ziynet/5257-5260, Ebû Dâvud, taharet/70, 210-211, 234, savm/2111; İbn Mâce, tahâret/370, 625, 628, siyâm/1768, libâs/3643; İbn Hanbel, bakî musnedi'l-Ensâr/22887, 22952, 23031, 23085, 23123, 23132, 23213, 23275, 23370, 23458, 23507, 23559, 23576, 23697, 23721, 23678, 23805, 23821, 23842, 23872, 23939, 24076, 24114, 24185, 24200, 24210, 24220, 24236, 24309, 24366, 24376, 24406, 24430, 24450, 24501, 24553, 24562, 24568, 25201; Mâlik, tahâret/89, 116, 120, itikaf/605; Dârimî, tahâret/741, 1015, 1019, 1040.