Hayat | Konular | Kitaplık | İletişim
Bâb: Şam İşi Cübbeyle Kılınan Namaz
Bâb: Şam İşi Cübbeyle Kılınan Namaz
39- Yahya bize anlatarak dedi ki: Ebû Muâviye bize el-A'meş'ten, o Müslim'den, o Mesrûk'tan, o, Muğîre b. Şu'be'den şöyle dediğini nakletti:
Allah Resulü (sav) ile bir seferde idim. "Ey Muğîre! İbriği al" buyurdu. Ben de onu aldım. Allah Resulü (sav) gözümden kayboluncaya kadar uzaklaştı ve abdestini bozdu. Kendisinin üzerinde Şam işi bir cüppe vardı. Elini, cüppenin yeninden çıkarmaya çalıştı, ama cüppenin yeni dar geldi. Bunun üzerine altından çıkardı. Kendisine su döktüm, namaz abdesti aldı, mestleri üzerine mesh etti, sonra da namaz kıldı.[3]
Şerh
Üzerinde Şam işi bir cüppe vardı" ifadesinde, Allah Resûlü'nün (sav) o zamanlar küfür diyarı olan Şam'dan gelme bir cüppe giydiği anlaşılmaktadır.
Hadisin diğer lafizlarıyla ilgili açıklamalar için 12 no.lu hadise bakınız.
Hüküm
Bu hadis-i şeriften çıkan hükümler için 12 no.lu hadise bakınız. Oradaki hükümlere ilâve olarak İmam Buharî'nin bâb başlığı olarak zikrettiği husus çerçevesinde, küfür diyarından gelme giysi ve elbiselerin giyilmesinde bir sakınma olmadığı hümü çıkmaktadır. Bunlarda aslolan Müslümanın giymesinde mahzur bulunmaması, renk, kumaş türü ve kullanılan malzeme bakımından haram olarak nitelendirilebilecek bir unsur barındırmamasıdır. Böyle olduğu takdirde yabancı ülkelerden gelen giysileri giyinmenin bir sakıncası yoktur.
Ders
Peygamber Efendimiz (sav) giydiği cüppenin yeninin dar olmaması sebebiyle dirseklere kadar sıvanamaması yüzünden kollarını dışarıdan sıvazlama yoluna gitmemiş, kollarını tamamen sıvayıp yıkayarak abdestini almıştır. Buradan çıkarılacak ders, 'kolaylık' dini olduğu iddiasıyla en azından farzlardan feragat etmenin mümkün olmadığıdır. Efendimizin davranışı bunu kesin olarak göstermektedir. Şu hâlde, farzlar noktasında gevşeklik ve kolaycılık hoşgörülebilir bir yaklaşım değildir.