Hayat | Konular | Kitaplık | İletişim

MÜEBBED HARAM GEREKTİRMEYEN DURUMLAR

5647 - İbnu Ahbâs radıyallahu anhüma anlatıyor: "ResûIullah aleyhissalâtu vesselâm hala ile teyzenin teyze ile teyzenin veya hala ile halanın aynı adamın nikâhında birleştirilmesini mekruh addetti."

Ebu Dâvud, Nikâh 13, (2067); Tirmizi, Nikâh 30, (1125).

Bir rivayette: "(Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm) kadının halası veya teyzesi üzerine nikâhlanmasını yasakladı" denmiştir.

5648 - Şa'bî anlatıyor: "Hz. Câbir radıyallahu anh'ı dinledim. "Resulullah aleyhissalâtu vesselam kadının halası veya teyzesi üzerine nikahlanmasını yasakladı" demişti."

Buhari, Nikah 27; Nesai, Nikah 48, (6, 98).

5649 - Altı kitapta da Ebu Hureyre radıyallahu anh'tan şu hadis kaydedilmiştir: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm kadının halası üzerine, kadının teyzesi üzerine nikahlanmasını yasakladı."

Ravi devamla dedi ki: "Biz, kadının babasının teyzesini de aynı makamda görürüz."

Buhâri, Nikâh 27; Müslim, Nikâh 37, (1408); Muvatta, Nikâh 20, (2, 532); Ebu Dâvud, Nikâh 13, (2065, 2066); Tirmizi, Nikah 30, (1126); Nesai, Nikah 47-48, (6, 96-98).

5650 - Dahhâk İbnu Firuz babasından naklen diyor ki: "Ey Allah'ın Resülü, dedim. Ben müslüman olduğum zaman nikâhımda iki kızkardeş vardı,

(ne yapayım?)"

"Onlardan dilediğin birini boşa!" emrettiler."

Ebu Dâvud, Talâk 25, (2243); Tirmizi, Nikâh 34, (1129).

5651 - Kabîsa İbnu Zaeyb anlatıyor: "Hz. Osman radıyallahu anh 'a bir adam: "Köle olan iki kızkardeş, bir kişinin nikahı altında birleştirilebilir mi ?"

diye sordu. Hz. Osman:

"Onların bu şekilde nikâhlanmasını bir âyet helâl, bir ayet de haram kıldı. Ben ise, böyle bir şeyi yapmayı sevmem!" dedi. Adam Hz. Osman'ın yanından çıktı. Resülullah aleyhissalâtu vesselâm'ın ashabından bir kimseye rastladı. Bu meseleyi ona da sordu. O da:

"Bana gelince, yetki benim elimde olsa, bunu yapan birini bulduğum taktirde ona mutlaka ibretâmiz bir ceza veririm!" dedi.

İbnu, Sihâb rahimehullah: "Bu cevabı veren zâtın Ali İbnu Ebi Talib radıyallahu anh olduğunu zannediyorum" dedi. İmâm Mâlik: "Böyle bir sözü Zübeyr radıyallahu anh'ın söylediği bana ulaştı" demiştir."

Muvatta, Nikâh 34, (6, 538-539).

5652 - Hz. Aişe radıyallahu anhâ anlatıyor: "Bir adam hanımını üç talakla boşadı. Kadınla bir başka adam evlendi, ancak bu adam da kadını temasdan önce boşadı. (Kadın tekrar önceki kocasına dönmek istemişti.) Resûlullah aleyhisalâtu vesselâm'a bu hususta soruldu:

"Hayır! İkincisi kadının balcığından tatmadıkça önceki tadamaz!" buyurdular."

Buhari, Libas 6, Şehâdât 3, Talâk 4, 7, 37, Edeb 68; Müslim, Nikâh 115, (1433); Muvatta. Nikâh 18, (2, 531); Ebu Dâvud, Talâk 49, (2309);Tirmizi, Nikâh 26, (1118); Nesai, Talâk 9, 10, (6, 146, 147).

5653 - Zübeyr İbnu Abdirrahman İbnü'z-Zübeyr el-Kurazî anlatıyor: "Rifâ'a İbnu Simvâl, Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm zamanında, hanımını üç talakla boşadı. Ondan sonra kadın Abdurrahman İbnu'z-Zübeyr'le evdendi. Abdurrahman, kadına temasa muktedir olmadığı için, ondan yüz çevirdi ve ayrıldılar. Kadını boşamış olan eski kocası Rifa'a kadınla yeniden nikâhlanmak istedi. Arzusunu Resûlullah'a açtı. Aleyhissalâtu vesselâm Rifa'a'ya onunla evlenmesini yasakladı ve "Kadın balcığı tadıncaya kadar, sana helal olmaz" buyurdu."

Muvatta, Nikâh 17, (2, 531).

5654 - Zeyd İbnu Sâbit radıyallahu anh'ın anlattığına göre, "kendisi bir cariyeyi üç kere boşayıp sonra satın alan bir adam hakkında "Bu cariye, bir başka kocaya varmadıkça ona helal olmaz" diyordu."

Muvatta, Nikah 30, (2, 537).

5655 - İbnu Muhammed İbni İyâs anlatıyor: "İbnu Abbâs, Ebu Hureyre

ve İbnu'l-As radıyallahu anhüm'den kocası tarafından duhûlden (temastan) önce üç talakla boşanan bâkire kız (bu ilk kocası ile yeniden nikah yapmak istese nasıl olur? diye) soruldu. Hepsi de:

"Bir başka zevce ile evlenmedikçe eskisine helal olmaz!" dediler."

Muvatta, Talâk 37, (2, 570).

5656 - Hz. Ali, Hz. Câbir ve Hz. İbnu Mes'ud radıyallahu anhüm, Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ın "hulle yapana da hulle yaptırana da lanet

ettiğini" anlattılar."

Tirmizi, Nikâh 27, (1119,1120); Ebu Dâvud, Nikâh 16, (2076, 2077); Nesâî, Talâk 13, (6,149).

5657 - Misver İbnu Mahreme radıyallahu anhüm anlatıyor: "Hz. Ali radıyallahu anh nikâhı altında Fatma radıyallahu anh olduğu halde Ebu Cehl'in kızına tâlib oldu. Bunu işiten Hz. Fâtıma, Resülullah aleyhissalâtu vesselâm'a gelerek:

"Kavmin, kızları için senin hiç gadablanmayacağını zannediyor. İşte Ali, Ebu Cehl'in kızıyla evlenecek!" dedi. Bunun üzerine Aleyhissalâtu vesselâm kalktı (minbere çıktı) şehadet getirdi ve şu hitabede bulundu:

"Emmâ ba'd! Ben Ebu'l-Âs İbnu'r-Rebî'e (kızımı) nikâhladım. Bana konuştu ve doğruyu söyledi (vaadetti ve vaadini tuttu.Şurası muhakkak ki ben helal olanı haram kılmıyorum, haramı da helal kılmıyorum). Fâtıma benden bir parçadır. Onu üzen beni de üzer. Allah'a yemin olsun Resülullah aleyhissalâtu vesselâm'ın kızı Allah düşmanının kızıyla ebediyyen biraraya gelmeyecektir!"

Râvi der kî: "Ali istemekten vazgeçti."

5658 - Bir diğer rivayette şöyle gelmiştir: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ın minberde şöyle söylediğini işittim:

"Benî Hişam İbnu'l-Muşre ailesi, kızlarını Ati İbnu Ebi Talib'le eşlendirmek için benden izin istiyor. Ben izin vermedim, vermiyorum ve vermeyeceğim! Ancak, Ebu Tâlib'in oğlu kızımı boşayıp, kızlarını almak isterse o başka! Şunu iyi bilin, Fâtıma benden bir parçadır. Onu üzen beni de üzer. Ona eziyet olan bana da eziyet olur."

Buhârî, Fezâilu'l-Ashab 16, 12, 29, Cum'a 29, Humus 5, Nikâh 109, Talâk 13; Müslim, Fezâilu's-Sahâbe 96, (2449); Ebu Dâvud, Nikâh 13, (2071); Tirmizi, Menâkıb, (3866).

5659 - İbnu şihâb anlatıyor: Âbdullah İbnu Âmir, Hz. Osman radıyallahu anh'a bir cariye hediye etti. Bu cariyeyi Basra'da satın almıştı ve onun kocası da vardı. Osman: "Ben ona yaklaşmam, onun kocası var!" dedi. Bunun üzerine İbnu Âmir, kocasını râzı etti ve cariyeden ayırdı."

Muvatta, Büyü' 7, (2, 617).

5660 - İmam Mâlik'e ulaştığına göre, "İbnu Abbas ve İbnu Ömer radıyallahu anhüm'e, nikahı altında hür bir kadın olduğu halde bunun üzerine bir

cariye nikâhlamak isteyen bir adam hakkında soruldu. Bunlar, adamın ikisini cemetmesini mekruh addettiler."

Muvatta, Nikâh 31, (2, 536).


Kategoriler

- namaz - hac - umre - dua - oruc - ashab - ashabın fazileti - ticaret - cihad - abdest - ilim - haram - ölüm - iman - iyilik - nikah - hadis - kıyamet - islam - cennet - miras - sünnet - mal - fitne - Kadın - sadaka - yemin - zina - zekat - ihram - evlilik - köle - feraiz - zikir - cemaat - kurban kesmek - mescid - kısas - hayız - günah - helal - amel - gusül - borç - kibir - cehennem - hüküm - öldürmek - kafir - takva

MollaCami.Com