Hayat | Konular | Kitaplık | İletişim

TEVAZUNUN FAZİLET, KİBİRLİ OLMANIN SAKINCALARI

Peygamber Efendimiz (sav) insanlığın en üstün seviyesinde olmasına rağmen, bulunduğu mevkiden dolayı en ufak bir gurura kapılmadığı gibi, yaşantısındaki tevazu örnekleri bütün sahabe örnek olmuştur.

Hac mevsimi geldiğinde herkes gibi deve üzerinde hacceder, merkep üzerinde seyahat eder, hastaları ziyaret eder, zengin fakir ayırmadan herkesin cenazesine katılır, kölelerin bile yemek davetlerine icabet ederdi. Sık sık ayakkabısını tamir ettiği, elbisesini yamadığı görülmüştür. Yolda oynayan çocuklar gördüğünde yanlarına uğrar ve selam verirdi.

Resulullah Efendimizin (sav)en yakın arkadaşı ilk halife Hz. Ebu Bekir (r.a.)’in şu ünlü sözleri, O’nun tevazu yönünden Peygamber Efendimizi örnek aldığını göstermektedir. "Ey insanlar! En iyiniz olmadığım halde başa getirildim. Fakat Kuran inmiştir ve Resulullah’ın sünneti ortadadır. Ben olsa olsa O’nun takipçisiyim. Yoksa yeni bir çığır açacak değilim. Eğer güzel yaparsam bana yardımcı olunuz. Eğer yoldan saparsam beni düzeltiniz. Sözlerime kendim ve sizler için istiğfar ederek son veriyorum."(Mevaziu’s-Sahabe, s. 17)

" Allah için bir derece tevazu eden kimseyi Allah bir derece yükseltir. Ta ki onu firdevs cennetinin en yüksek yerine ulaştırır. Allah’a karşı bir derece kibir gösteren kimseyi Allah alçaltır. Ta ki onu cehennemin en alçak derecesine indirir. Eğer sizden biriniz kapısı ve penceresi olmayan sert bir kayanın içerisinde gizli bir şey yaparsa, gizlediği şey ne olursa olsun Allah onu ortaya çıkarır." (İbn-i Mace)

Resulullah (sav) bir sohbet sırasında "kalbinde zerre kadar kibir olan kimse cennete girmeyecektir buyurdu."

Bir adam dedi ki; "ya Resulullah insan elbisesinin ve ayakkabısının güzel olmasını ister."Peygamberimiz şöyle cevap verdi. "Allah güzeldir ve güzelliği sever. Kibir ise hakkı inkar etmek ve insanları küçük görmektir."(Müslim, Tirmizi)

"Müslüman kardeşine karşı tevazu eden kimseyi Allah yüceltir. Ve ona karşı üstünlük gösteren kimseyi ise alçaltır." (Taberani)

Kim olursa olsun, kendisini çağıran kimseye "buyurun"diye cevap verirdi. Bir meclise girdiği zaman herkese karşı sevgi ve tevazudan onların sohbetlerine iştirak eder; ahiretten konuşurlarsa ahiretten, yemekten konuşurlarsa yemekten, dünya ile ilgili hususatı konuşuyorlarsa bu yönden onların sohbetlerine katılırdı. Sohbetlerine gülümsemeyle karşılık verir, sakıncalı olabilecek bir konuya girmedikleri taktirde müdahale etmezdi.

Resulullah (sav) karşısındaki mümin kim olursa olsun farklı muamele yapmaz, herkese aynı oranda saygı gösterirdi.

Resulullah musafaha ettiği şahıs elini bırakmadıkça bırakmazdı. Karşısındaki yüzünü çevirmeden o yüzünü çevirmezdi. (İbn-i Mace)

"Peygamber’in kulağına eğilip birşey söyleyen herhangi bir kimseden başını, o adam başını çekmeden çekmezdi. Elini tuttuğu bir adam kendi elini onun elinden çekmedikçe Peygamberimiz de çekmezdi. Bırakmadıkça o da bırakmazdı." (Ebu Davud)

"Kalbinde hardal tanesi kadar iman olan kimse cehenneme girmez; kalbinde hardal tanesi kadar kibir bulunan kimse ise cennete giremez." (Müslim, Tirmizi)

"Kibirli ve kendinden olmayan şeylerle övünen kimse cennete giremez." (Ebu Davud)

"Cehenneme girecek ilk üç kimse şunlardır: Zalim idareci, zekat vermeyen zengin, böbürlenen kibirli fakirdir." (Buhari)

"Allah güzeldir ve güzelliği sever. Kibir ise hakkı kabul etmemek, insanları hor görmektir." (Müslim)

"Kalbinde hardal tanesi kadar kibir bulunanı, Allah yüzükoyun cehenneme atar." (Ahmed-Beyhaki)

Peygamber Efendimiz vakarlı konuşurdu fakat yüzünden tebessüm hiç eksik olmazdı. Hiç kimsenin kalbini kırmamış ve kimsenin duygularını incitmemişti. Enes b. Malik peygamberimizin bu konuda ne kadar örnek bir insan olduğunu şöyle anlatıyor: "On yıl Resulullah’ın hizmetinde bulundum. Hiçbir zaman yaptığım ve yapmadığım şeyden dolayı beni azarlamadı."(Buhari)

"Böbürlenen mütekebbirler kıyamet günü zerreler gibi ayaklar altında haşrolunurlar. Her küçük onların üstünde ve daha büyüktür. Sonra boles adında cehennemin bir zindanına atılırlar. cehennem ateşi onları kaplar. cehennem halkının yanıp eriyen cesetlerinden sulanırlar." (Tirmizi)

"Allahu Teala affedenin, ancak izzet ve şerefini arttırdığı gibi, tevazu göstereni de yüceltir." (Müslim)

"Allah, bana, birbirinize karşı mütevazi olmanızı, hiç kimseye karşı iftihar etmemenizi, hiç kimsenin hiç kimseye karşı haddi aşmamasını vahyetti." (Müslim)

"Cenab-ı Hak, kendisi için tevazu gösteren kimseyi mutlaka yükseltir." (Müslim)


Kategoriler

- namaz - hac - umre - dua - oruc - ashab - ashabın fazileti - ticaret - cihad - abdest - ilim - haram - ölüm - iman - iyilik - nikah - hadis - kıyamet - islam - cennet - miras - sünnet - mal - fitne - Kadın - sadaka - yemin - zina - zekat - ihram - evlilik - köle - feraiz - zikir - cemaat - kurban kesmek - mescid - kısas - hayız - günah - helal - amel - gusül - borç - kibir - cehennem - hüküm - öldürmek - kafir - takva

MollaCami.Com