Hayat | Konular | Kitaplık | İletişim
18.Bu, Yaptıklarınıza Karşılık Olarak Mirasçı Kılındığınız Cennettir
18.Bu, Yaptıklarınıza Karşılık Olarak Mirasçı Kılındığınız Cennettir [67] Âyeti Sebebiyle Îman Ameldir" Görüşünde Olanlar
Bazı ilim ehli "Rabbine andolsun ki onların hepsini yapmakta olduklarından sorguya çekeceğiz [68] âyetinde kasdedilenin "lâ ilahe illallah" olduğunu söylemişlerdir.
Yüce Allah şöyle buyurmuştur: "Amel edenler bunun misli için amel etsinler.[69]
26- Ebû Hureyre'den rivayet edildiğine göre Allah Resulü'ne En faziletli amel nedir?" diye soruldu.
Hz. Peygamber Allah'a ve Resulüne imandır" buyurdu. "Sonra hangisidir?" diye soruldu. "Allah yolunda cihaddtr" buyurdu. "Sonra hangisidir?" diye soruldu. "Mebrûr hacdır" buyurdu. [70]
Açıklama
Konu başlığında yer alan ilk âyetteki "yaptıklarınıza karşılık olarak" ifadesi "iman etmenize karşılık olarak" anlamına gelmektedir.
İkinci âyette geçen "yapmakta olduklarınızdan" ifadesi, Buhârî'nin nakline göre dile özgü amellerdir.
Üçüncü âyette geçen "amel edenler bunun misli için amel etsinler" İfadesi genel kapsamlıdır.
Hadise gelince; en faziletli amelin ne olduğu sorusuna "Allah'a iman" şeklinde cevap verilmesi (kalple) inanmak ve (dille) söylemenin de ameller kapsamına dahil olduğunu göstermektedir. Şu söylenebilir: "Sonra" ifadesi, bu ifadenin öncesi ve sonrasındaki kelimelerin birbirinden farklı olduğunu ve önce zikredilenin sonra zikredilenden rütbece önde olduğunu gösterir. Buna şu şekilde cevap verilir: Burada imandan kasdedilen tasdik etmektir ki bu, İmanın hakikat anlamıdır. Daha Önce geçtiği gibi iman, bedenî ameller için de kullanılabilir. Çünkü bedenî ameller imanın tamamlayıcılan ndandır.
Şu sorulabilir: Bu âyetle, "Hiçbiriniz cennete amelî ite giremez" hadisini nasıl birleştirebiliriz?
Bunun cevabı şudur: Hadiste olmayacağı belirtilen şey, kabul edilmemiş mücerret amelle cennete girmektir. Ayette yer alan ise, kabul edilen amelle cennete girmektir. Kabul ise yalnızca Allah'ın rahmeti ile olur. Şu halde cennete girmek yalnızca Allah'ın rahmeti ile olmaktadır.
"Andolsun onlara soracağız" âyeti hakkında Nevevî şöyle demiştir; Bütün amellerinden yani yükümlülükle ilgili olan bütün amellerinden sorguya çekeceğiz. Burada geçen sorguyu yalnızca tevhid İle sınırlamak, delilsiz iddiada bulunmaktır. Ben (îbn Hacer) derim ki: Âyette "Onların yaptıklarına üzülme. Müminlere merhamet kanadını indir" ifadesinden "Onların hepsini" bölümüne kadar kâfirlerden bahsedildiği için bu âyette sorguyu tevhid ile sınırlayanlar açısından delil bulunmaktadır. Bu âyetin kapsamına Müslüman da kâfir de girmektedir. Çünkü kâfirlerin, tevhid dışındaki amellerin aksine, Allah'ın birliğini kabul etmekle yükümlü kılındıkları konusunda görüş ayrılığı yoktur. Diğer ameller hakkında ise görüş ayrılığı söz konusudur. Kâfirlerin diğer amellerle yükümlü olduğunu kabul edenler, onların bütün amellerden sorgulanacağını söylemektedir. Onların diğer amellerle yükümlü olmadığı görüşünü kabul edenler ise, onların yalnızca Allah'ın birliğini kabul etmekten sorgulanacağını söylemektedirler. Allah'ın birliği konusunda sorguya çekilecekleri konusunda ise görüş birliği vardır.
Bunun misli için..." ifadesinden "büyük kurtuluş" kasdedilmektedir.
Amel edenler...amel etsinler" ifadesinde "dünya için amel edenler asıl bunun için amel etsinler" denilmektedir.
Mebrûr hac" kabul edilen hacdır. Diğer bir görüşe göre içine günah karışmayan hacdır. Başka bir görüşe göre; içinde riya (gösteriş) bulunmayan hacdır.