Hayat | Konular | Kitaplık | İletişim

Münafıklıktan Korkmak Müminin Özelliğidir

Münafıklıktan Korkmak Müminin Özelliğidir


Hasan-ı Basrî'nin "Bundan ancak mümin korkar, münafık emin olur" sö­zünde neyi kasdettiği konusunda bazı yanlış anlayışlar ortaya çıkmıştır.

Nevevî bunun anlamının "Allah'tan ancak mümin korkar, münafık emin olur" şeklinde olduğunu söylemiştir. Yüce Allah şöyle buyurmuştur: "Rabbinin huzurunda durmaktan korkan kimse için iki cennet vardır.[7]

"Allah'ın mekrinden ancak hüsrana uğrayanlar emin olur". İbnü't-Tin ve sonraki alimlerden bir kısmı da bu sözü bu şekilde açıklamışlardır. Kirmanı de bunu kabul etmiştir.

Ben (İbn Hacer) derim ki: Bu görüş doğru olmakla birlikte Buhâri'nin ve kendisinden nakledilen Hasan-ı Basrî'nin kasdettiği şeyden farklıdır. Bunun se­bebi sözün çok özet olarak ifade edilmiş olmasıdır. Bağlama bakıldığında Ha­san-ı Basrînin bu söz ile münafık olmayı kasdettiği anlaşılmaktadır. Muallâ b. Ziyad'ın şöyle dediği nakledilmiştir: Hasan'ın bu mescitte "Kendisinden başka ilah olmayan Allah'a yemin ederim ki geçmiş ve gelecek her mümin nifaktan korkar. Geçmiş ve gelecek her münafık ise münafıklık korkusundan kendisini gü­vende sayar" sayar dediğini duydum.

Ahmed b. Hanbel elman adlı eserinde şöyle demiştir: Ravh b. Ubade, Hişam'dan o da Hasan'dan şunu nakletmiştir: "Vallahi geçmiş gelecek her mü­min nifaktan korkar. Bundan ancak münafık kendini güvende sayar". Allah'tan korkmak, istenilen ve övülen bir şey olmakla birlikte bu konu bir başka şey ile ilgilidir.

Tevbe etmeksizin nifak ve isyanda ısrar etmekten sakındırmak": Buhârî'nin bu sözü söylemedeki amacı Mürcie mezhebini reddetmektir. Çünkü onlar ima­nın bulunmasından sonra günahlardan sakındırmanın söz konusu olmadığını söylemişlerdir. Bâb başlığında zikredilen âyet onların görüşünü reddetmektedir. Çünkü Yüce Allah günahtan istiğfar edip, bu fiilde ısrarlı olmayanı övmüştür. Bundan, istiğfar etmeyip bu fiilde ısrarcı olanların övülmediği sonucu çıkar.

Konu başlığının kapsamında yer alan diğer bazı âyetler de şunlardır: "Onlar yoldan sapınca, Allah da kalplerini saptırmıştı.[8]

"Gönüllerini ve gözlerini gerisin geriye döndürürüz de daha önce iman et­medikleri gibi yine İman etmezler.[9]

"Ey iman edenler! Seslerinizi Peygamber'in sesinin üstüne yükseltmeyin. Birbirinize bağırdığınız gibi, Peygamber'e yüksek sesle bağırmayın; yoksa siz far­kına varmadan amelleriniz boşa gidiverir.[10]

Sonuncu âyet kasdedilen anlama diğerlerinden daha çok delil olmaktadır. Günah nifakına ısrar eden kişinin inkâr nifakına düşmesinden korkulur. Buhârî, Ahmed b. Hanbel'in Hz. Peygamber'den rivayet ettiği Abdul­lah b. Amr'ın şu hadisine işaret etmiş olmaktadır: "Bilerek yaptığı günahlarda ısrar eden ısrarcılara yazıklar olsun!". Yani tevbe eden kişinin tevbesini Allah'ın kabul edeceğini bildikleri halde istiğfarda bulunmayanlara yazıklar olsun. Bunu Mücahid ve başkaları söylemiştir. Tirmizî, Hz. Ebû Bekir'den merfu olarak şunu rivayet etmiştir: "Kişi günde yetmiş kere aynı günahı işlese bile istiğfarda bulundukça günahta ısrar etmiş olmaz". Bu hadislerin tümünün senetleri hasendir.[11]


Kategoriler

- namaz - hac - umre - dua - oruc - ashab - ashabın fazileti - ticaret - cihad - abdest - ilim - haram - ölüm - iman - iyilik - nikah - hadis - kıyamet - islam - cennet - miras - sünnet - mal - fitne - Kadın - sadaka - yemin - zina - zekat - ihram - evlilik - köle - feraiz - zikir - cemaat - kurban kesmek - mescid - kısas - hayız - günah - helal - amel - gusül - borç - kibir - cehennem - hüküm - öldürmek - kafir - takva

MollaCami.Com