Hayat | Konular | Kitaplık | İletişim

Bâb: Vitr Hakkında Gelen Rivayetler 3

109- Ebu'l-Yemân bize anlatarak dedi ki: Şuayb, ez-Zührî'den Urve'nin şunu haber verdiğini bildirdi: Âişe (r.anhâ) dedi ki:

Allah Resulü (sav) on bir rekat namaz kılardı. Kendisinin gece na­mazı böyle idi. (Bu namazlarda) sizden birinin elli ayet okuyacağı kadar başını kaldırmadan secde ederdi. Sabah namazından önce de iki rekat namaz kılar, sonra müezzin namaza çağırmak için gelene kadar sağ yanına uzanırdı.[13]



Şerh



Uzanır" ifadesi, yatmak anlamında kullanılmamaktadır. Bu­rada murat edilen, daha ziyâde zikir, teşbih ve tefekkür maksadıyla bir kena­rı üzerine yaslanmaktır.



Hüküm



Bu hadis-i şeriften gece namazıyla ilgili olarak çıkarılabilecek hükümleri daha önceki 107 no.hı hadis-i şerifte zikrettiğimiz için burada secdenin uza­tılması üzerinde durmak istiyoruz. Her hangi bir namazda secdenin edası için farz olan miktar, altı uzvun (el ayaları, ayak parmakları, alın ve burun) yere temas edecek kadar durulmasıdır. Sünnet olan miktar ise, üç teşbih geti­rinceye kadar secde hâlinde bulunmaktır.

Bunun dışında üstteki hadis-i şerifte de görüldüğü üzere, cemaatle kı-lınmayan namazlarda,'özellikle sünnet ve nafile namazlarda secdeyi uzatmak müstehaptır. Bunun üst sınırıyla ilgili her hangi bir tahdit getirilmemiş ol­makla beraber tesbihatın tekli sayıyla bitmesi sünnete daha uygundur.



Ders



Secde, kıyam ve rükûdan sonra kulluğun en derin bir şekilde kendini gösterdiği bir eylemdir. Bir kölenin efendisine gösterebileceği saygı ve yü­celtmenin doruğu nasıl ayaklarına kapanmak ise, bir Müslümanın da Rabbi-nin izzet ve celâli karşısında hissettiği saygı ve tazim duygularının en somut göstergesi, O'nun huzurunada yere kapanarak secde etmesidir.

Bu açıdan bakıldığında secde hâlinin olabildiğince uzun tutulması ve o sırada teşbih çekerek tazim ve iclâle devam edilmesi, kulun Rabbi katındaki makamını daha da yüceltecek, ihlas ve bağlılığı perçinlenecektir. Tabii bütün bunların samimi ve içtenlik şartlarına bağlı olduğunu söylemeye gerek yok. Zira Yüce Allah, bizlere şah damarımızdan daha yakın olması itibarıyla gösteriş ve riya için yapılan secdeleri diğerlerinden ayırmayla muktedirdir.


[13] Buhârî, ezan/590, cum'a/939, 1055, 1071-1072, 1090, 1095, da'avât/5835; Müslim, salâtu'l-musâfirîn/1187-1192, 1235-1221; Tirmizî, salât/403-404; Nesâî, ezân/678, ki-yâımfl-leyİ/1678, 1729, 1741; Ebû Dâvud, salât/1063-1064, 1071, 1137, 1140-1142; İbn Mâce, ikâmetu's-salât/1188, 1348; İbn Hanbel, bakî musnedi'l-Ensâr/22928, 22944, 22987, 23058, 23084, 23092, 23307, 23321, 23396, 23405, 23437, 23589, 23715, 23753, 23092, 23307, 23321, 23396, 23405, 23437, 23589, 23715, 23753, 23858, 23953, 24112, 24179, 24264, 24311, 24371, 24497, 24599, 24609, 24622, 24673, 24931, 24960, 25154; Mâlik, nidâ/222, 242; Dârimî, salât/1141, 3437-1438, 1538.


Kategoriler

- namaz - hac - umre - dua - oruc - ashab - ashabın fazileti - ticaret - cihad - abdest - ilim - haram - ölüm - iman - iyilik - nikah - hadis - kıyamet - islam - cennet - miras - sünnet - mal - fitne - Kadın - sadaka - yemin - zina - zekat - ihram - evlilik - köle - feraiz - zikir - cemaat - kurban kesmek - mescid - kısas - hayız - günah - helal - amel - gusül - borç - kibir - cehennem - hüküm - öldürmek - kafir - takva

MollaCami.Com