Hayat | Konular | Kitaplık | İletişim

Dinde Şüpheli Şeylerin Hükmü

Dinde Şüpheli Şeylerin Hükmü


Kim de şüpheli şeylere düşerse" : Şüpheli şeylerin hükmü konusunda ihtilaf edilmiştir. Bunun haram olduğu söylenmişse de bu görüş reddedilmiştir. Diğer bir görüşe göre mekruhtur. Bir başka görüşe göre de bu konuda (görüş belir­tilmeksizin) tevakkuf edilir.[27] Bu meseledeki görüş ayrılığı, din bu konuda hü­küm belirtmeden önce eşya ve fiillerin hükümlerindeki görüş ayrılığına benze­mektedir.

Alimlerin "şüpheli şeyler" konusundaki yorumları şu dört görüş ile özetle-nebiir:

1. Delillerin birbiri ile çelişmesi

2. Alimlerin bir konuda farklı görüşler ileri sürmesi -ki bu görüş ilkinden alınmıştır

3. Burada "mekruh" denilen şey kasdedilmektedir. Çünkü mekruh, hem yapma hem de terk etmeye elverişlidir,

4. Bununla mubah kasdedilmektedir.

İbnü'l-Müneyyir, hocası Kubârî'nin menkıbeleri arasında onun şöyle söyle­diğini nakletmiştir: "Mekruh, kişi ile haram arasında bir geçittir. Sürekli mekruh­ları yapan kişi harama gider. Mubah da kişi ile mekruh arasında bir geçittir. Sü­rekli mubahlardan yararlanan kişi mekruha doğru kayar". Bu güzel bir çıkandır.

Müslim'in senedini zikrettiği ancak lafzını belirtmediği, fakat İbn Hibbân'm rivayet ettiği şu hadis de bunu desteklemektedir: "Haramla aranıza helalden perde çekiniz. Kim bunu yaparsa şahsiyetini ve dinini korumuş olur. Bunun etrafında dolaşan kişi, koruluk etrafında hayvan otlatana ben­zer, onun oraya düşmesi yakındır". Bu şu anlama gelir: Helalin mutlak ola­rak işlenmesinin mekruha götüreceğinden korkulduğunda ondan kaçınmak ge­rekir. Bu durum helal yiyecekleri sürekli ve bolca yemeğe benzer. Bu da çokça kazanç sağlamaya mecbur bırakır. Çokça kazanç sağlamak ise kişinin hak etme­diği şeyi almasına veya insanları küçümsemesine yol açar. En azından kullukla uğraşmaktan alıkoyar. Bu herkesçe bilinen, gözle de görülen bir durumdur.

Bana göre birinci görüş daha güçlüdür. Bu görüşlerin her birinin kasde-dilmiş olması da uzak bir ihtimal değildir. Bu, kişilere göre değişir. Zeki bir alim için hükmü ayırt edebilmek zor bir şey değildir. O, mubah ve mekruha düşme konusunda şüpheye düşebilir. Böyle bir âlimin dışındakiler İçin zikrettiğimiz hu­susların tümünde durumuna göre şüphe söz konusu olur. Mekruh bir ameli çok işleyen kimsenin yasak amelleri işlemeye de cüret edeceği açıktır. Haram olma­yan yasağı işlemek, aynı cinsten haram olan yasağı işlemeye alıştırır. Bu durum söz konusu şey hakkındaki bir şüpheden kaynaklanır. Çünkü yasaklanan şeyi yapmak vera1 nurunun kaybolmasından dolayı kalbi karartır, kişi harama düş­meyi tercih etmese bile harama düşmeye başlar.

"Bir koruluğun etrafında koyun güden çoban gibi": Benzetmede özel olarak bunun seçilmesinde şöyle bir nükte vardır: Arap hükümdarları koyunlarının otlaması için özel yerleri koruluk yaparlar ve bunun etrafında hayvanını izinsiz olarak otlatanları şiddetli bir ceza ile tehdit ederlerdi. Hz. Peygamber de insanlara, aralarında yaygın olan durumu örnek olarak verdi. Ceza­dan korkan ve hükümdarın rızasını gözeten kişi, koyunlarının oraya girmesinden de korkarak koruluktan uzak durur. Oradan uzak durmak zor gelse bile en gü­venilir yol budur. Kralın tehdidinden korkmayan ve onun rızasını gözetmeyen kişi ise koyunlarını koruluğun yakınında otlatır. İstemeden, sürüden ayrılan bir koyunun oraya girmesinden emin olamaz. Yahut da koyunlarını otlattığı yer verimsiz, koruluk ise verimli olur. Sürü sahibi kendisine hakim olamaz ve ko­yunlarını oraya sokar. Yüce Allah gerçek meliktir (kraldır), onun koruluğu da haram kıldığı şeylerdir.


Kategoriler

- namaz - hac - umre - dua - oruc - ashab - ashabın fazileti - ticaret - cihad - abdest - ilim - haram - ölüm - iman - iyilik - nikah - hadis - kıyamet - islam - cennet - miras - sünnet - mal - fitne - Kadın - sadaka - yemin - zina - zekat - ihram - evlilik - köle - feraiz - zikir - cemaat - kurban kesmek - mescid - kısas - hayız - günah - helal - amel - gusül - borç - kibir - cehennem - hüküm - öldürmek - kafir - takva

MollaCami.Com