Hayat | Konular | Kitaplık | İletişim
Bâb: Kadının Kocasından Başkası İçin Yas Tutması 2
161- İsmail bize anlatarak dedi ki: Mâlik bize, Abdullah b. Ebî Bekr b. Muhammed'den, o Humeyd b. Nâfi'den, o Zeynep b. Ebî Seleme'den şunu
nakletti:
Allah Resûlü'nün (sav) hanımı Ümmü Habîbe'nin (r.anhâ) yanına varmıştım. Şöyle dedi: Allah Resûlü'nün (sav) şöyle buyurduğunu işittim:
Allah'a ve ahiret gününe inanan bir kadına, kocasının ölümü üzerine dört ay on gün yas tutmasından başka, hiçbir ölü için üç günden fazla yas tutması helal olmaz.
Sonra erkek kardeşi öldüğünde Zeynep bn. Cahş'ın (r.anhâ) yanına vardım. Misk getirtip ondan süründü. Ardından da şöyle dedi: Allah Resûlü'nün (sav) minberin üzerinden şöyle buyurduğunu işitmemiş olsaydım buna ihtiyacım obnazdı:
Allah'a ve ahiret gününe inanan bir kadına, kocasının ölümü üzerine dört ay on gün yas tutmasından başka, hiçbir ölü için üç günden fazla yas tutması helal olmaz.[2]
Şerh
İsmail", Mâlik'in kızkardeşinin oğlu olan İbni Ebî Üveys'tir. Omayın Ümmü Habîbe (r.anhâ) bağlamında geçtiği bilinmektedir. Olayı aktaran Zeynep bn. Cahş'ın (r.anhâ) vefatı, Ebû Süfyân'dan önce olması sebebiyle, Ebû Süfyân'ın değil ancak oğlu Yezîd'in Ölümüyle ilgili olabileceği kesinlik kazanmaktadır.
Hüküm
Müslüman bir hanım, kocası dışında bir yakını için ancak üç gün yas tutabilir. Allah Resûlü'nün (sav) konuşla ilgili emrine uyan Ümmü Habîbe (r.anhâ) da, yastan çıktığını ilân etmek için koku sürünmüştür.
Ders
Yas tutmak için belirlenen üç günlük ve dört ay on günlük sürenin hikmetleri üzerinde düşünüldüğü zaman, eş kaybının diğer eş üzerindeki ağır etkisinin bunda belirleyeci olduğu söylenebilir. Bu süre, aynı zamanda eşi ölen bir kadının hamile olup olmadığının da ortaya çıkacağı bir süredir. Üç günlük süreye gelince, bu da hayatın devam ettiğininin bir ifadesi olarak ve kişinin yas ortamında kalarak moralinin daha fazla çökmemesi ve içine kapanmaması bakımından tayin edilmiş bir süre olabilir.
Dinimize göre taziye yani baş sağlığı dilemenin süresi de üç gündür. Bu süreden sonra baş sağlığı dilemek, kayıp yakınına acısını hatırlatmaya sebep olması sebebiyle hoş görülmemiştir.