Hayat | Konular | Kitaplık | İletişim
İlim Meclisinde Adaba Riayet
İlim Meclisinde Adaba Riayet
Bu hadis, ilim meclislerinde edebe riayetin müstehap olduğunu, namazda saflardaki boşlukları doldurmak teşvik edildiği gibi burada da halkadaki boşlukları doldurmanın faziletli olduğunu gösterir. Yine başkasına sıkıntı vermediği sürece kişinin boşluğu doldurmak için başkalarının arasından geçmesi de caizdir. Ancak başkasına sıkıntı verme ihtimalinden korkarsa hadiste yer alan ikinci kişinin yaptığı gibi meclisin bittiği yere oturabilir. Bu hadis, hayrı talep etme konusunda başkaları ile yarışan kişinin övüldüğünü de gösterir.
"Diğeri haya etti, Allah da ondan haya etti": Hz. Peygamber'den ve mecliste bulunanlardan haya ederek arkadaşının yaptığı gibi halkayı sıkıştırmadı. Enes, rivayetinde bu ikinci kişinin niçin haya ettiğini açıklamıştır. Hâkim'in rivayet ettiği hadisin lafzı şöyledir: "İkinci kişi azıcık ilerledi, sonra dönerek geldi ve oturdu". Yani üçüncü şahsın yaptığı gibi ilim meclisini bırakarak gitmekten haya etti.
Allah da ondan haya etti", yani ona merhamet etti, cezalandırmadı.
Allah ondan yüz çevirdi": Ona öfkelendi. Bu, kişinin özürsüz olarak ilim meclisini terk etmesine yorulur. Bu, söz konusu kişinin Müslüman olması halinde geçerli olan yorumdur. Bu kişinin münafık olması da muhtemel olup, Hz. Peygamber bunun durumuna muttali olmuş olabilir. Hz. Peygamber'in sözü haber verme anlamında anlaşılmaya müsait olduğu gibi "Allah ondan yüz çevirsin" şeklinde beddua olarak da anlaşılmaya müsaittir. Enes'in rivayet ettiği hadiste şöyle denilmiştir: "O kendini müstağni gördü, Allah da ondan istiğna etti". Bu, Hz. Peygamber'in sözünün beddua değil de haber verme kastı taşıdığını göstermektedir. Allah hakkında "yüz çevirme" ve benzeri ifadelerin kullanılması, mukabele ve müşâkele içindir. Bu şekildeki ifadeler Allah'ın şanına layık olacak şekilde yorumlanır. Bu ifadelerin kullanılmasının sebebi bir şeyi açık olarak ortaya koymaktır.
Bu hadis, günah işleyenleri ve durumlarını bunu engellemek amacıyla haber vermenin caiz olduğunu, bunun gıybet (dedikodu) sayılmayacağını göstermektedir.
Hadiste şu hususlar da yer almaktadır: ilim us zikir halkalanna bağlılığın fazileti, ilim öğreten ve zikir yaptıran kimselerin mescitte oturması,
Haya eden kişinin övgüye layık olması,
Meclisin (halkanın) bittiği yere oturulması.