Hayat | Konular | Kitaplık | İletişim
«Diyetler Babı»
«Diyetler Babı»
Dîyet: însanın canına veya kol, bacak gibi etraf a'zâsına yapılan cinayet sebebiyle verilmesi lâzım gelen maldır. Kâmûs'ta diyet: Öldürülen kimsenin hakkıdır.
Erş : Can almaktan aşağı olan cinayetlerde verilmesi îcâb eden maldır.
însan öldürmekle diyetin lâzım gelmesi pek büyük bir hikmete mebîiîdir. Bu hikmet insan denilen sun-u ilâhî'yi yıkılmaktan ve kanını heder olmaktan kurtarmaktır. Esas i'tibâriyle bir insanın diyeti yüz de-. ve veya bin altın yâhud on bin dirhem gümüştür. Diyet İki kısımdır : Mugallcza ve gayr-i mugallcza:
1— Diyet-İ Mugalleza: Yirmi beş adet iki yaşma basmış deve yavrusudur. Üç, dört ve beş yaşına basanlar da aynı hükümdedir.
2 — Diyet-i gayrı mugalleza: Yirmi adet iki yaşma basmış deve yavrusudur.
Diyet, Kitab ve Sünnetle vâcib olmuştur. Kitaptan Dlîli :
«[968] Ailesine teslim edilecek diyet.» âyet-i kerîmesidir. Sünnetten delî-li aşağıdaki hadîslerdir.[969]
1205/1006- «Ebu Bekir b. Muhammed b. Amr b. Hazm, babasından o da dedesinden -radıyallahü anhüm- işitmiş olarak rivayet edildiğine göre. Peygamber sallallahü aleyhi ve scllem Yemen'Iİlere mektup yazmış, müteakiben ceddi hadîsi rivayet etmiştir. Bu hadîste şu da vardır:
— Hiç şüphe yok ki eğer bir kimse bir mü'mini bir kabahatsiz, şahîdlerin gözü önünde öldürürse muhakkak bu katil (mucib-î) kısastır. Ancak öldürülenin velîleri razı olursa o başka. Yine şüphesiz ki nefis hakkında diyet, yüzdevedir. Burunda bütünü kesildiği zaman diyet vardır. Dilde diyet, dudaklarda diyet, zekerde diyet, hayalarda diyetT bel kemiğinde diyet, gözlerde diyet vardır. Bir ayakta yarım diyet, imik yarmakta diyetin üçte biri; derin yarada diyetin üçte biri; kemiği kırılan yarada onbeş deve vardır. El ve ayak parmaklarının her birinde on deve, dişde beş deve, kemiği görünen yarada beş deve vardır. Hem muhakkak kadına mukabil erkek Öldürülür. Altını olanlara bin altın vermek lâzımdır.»[970]
Hadîsi Ebu Dâvud mürseller arasında tahrîc etmiştir; -onu Nesaî, İbni Huzeyme, İbni'l-Cârûd, İbni Hibban ve Ahmed'de tahrîc etmiş; fakat sabîh olup olmadığında ihtilâfa düşmüşlerdir.
Bu hadîs şöylebaşlar :
«Muhammed Peygamber'den ŞurahbH b. Kelâl ve l\lu-aym b. Abdi Kelâf ve el-Hars b. Abdi Kelâl'e. Bundan sonra.......
«Öldürülenin velîleri razı olursa o başka.» cümlesinde velîlerin muhayyer olduğuna delîl vardır.
Dil, kökünden kesildiği yâhud konuşamaz hale geldiği zaman diyet îâzım olur. Zeker de kökünden kesilirse diyet îcâbeder.
Ebu Dâvud mürsellerde : «Bu hadîs isnad edilmiş, fakat sahih değildir. Bunun isnadı hakkında Süleyman b. Dâmıd[971] un söylediği vehimdir» diyor. Ebu Zür'a (—264) dahî : «Ben bu hadîsi Ah~ med'e arzettim : Bu, Süleyman b. Dâvud bir şey değildir; dedi.» deinektedir. İlmi Jîibban onun için «zaîftir» demiştir. Süleyman b. Dâ-vud-u Hûlâni ise sikadır. Her iki Süleyman, ZührVdcn hadîs rivayet etmişlerdir. Sadakalara âit olan hadîsi Hûlâni rivayet etmiştir. Onu zaif addedenler Yemânî zannettikleri için zait saymışlardır.
İmam Şafiî diyor ki : «Ulemâ hu hadîsi kendilerince onun Resû-lüllah (S.A.V.)'in mektubu olduğa sabit olmadan nakletmcmişlerdir.»
îbni Abdiîbcrr : «Bu, &iy&v . ulemâs*nca meşhur ve içindekiler ulemâ indinde o derece ma'ruf bir mektuptur ki, bu ma'lûmiyetin şöhreti onu isnaddan müstağni kılmıştır. Çünkü o nâsın kabul marifeti ile telâkkileri sayesinde mütevâtire benzemiştir.»
Ukaylî onun için : «Sabit, mahfuz bir hadîstir. Yalnız bir onu ZiiArî'den yukarısından işitilmemiş bir mektup zannediyoruz.» demiştir.
Ya'kub b. Süfyan da : «nakledilen mektuplar içinde Amr b. Hazm'ın mektubundan daha sahih bir mektup bilmiyorum. Çünkü sahabe ve tabiîn ona müracaat ederek kendi reylerini terkediyorlar.» demektedir, îbni Şihâb: «Resûlüîlah (S.A.V.)'in Amr b. Hazm'i Necran'a gönderdiği zaman kendisine, yazdığı nâmeyi okudum. Bu nâme Ebu Bekir b Hizam'de idi.» diyor. Mezkûr nâmeyi Hâkim, îbni Hihban ve Beyhald sahîhlemişlerdir. îmârp, Ahmcd onun hakkında : «Sahih olmasını umarım» demiştir!
Hafız îbni Kesir «cl-îrşâd» dalıadîs imamlarının sözlerini naklettikten sonra.Şunları kaydetmiştir: «Bc:ı derim ki: nereye çevirsen H)u :merfetup;_ c'ski ve, yeni İslâm ulemâ'sı arasında elden ele dolaşmaktadır. Ona i'timâd ederler, bu babın mühim mesailinde ona baş vururlar.» Bundan sonra îbni Kesir,