Hayat | Konular | Kitaplık | İletişim

«Zâninin Haddi»

«Zâninin Haddi»

1031/1231- «Ebu Hüreyre ile Zeyd b. Hâlİd-i Cühenl radıyallahü anhümâ'ûan rivayet olunduğuna göre çel araplarından bir adam, Resû-lüllah sallaTlafyü aleyhi ve sellem'e gelerek :

— Yâ Resûlallahl Allah aşkına senden hakkımda ancak Allanın ki- tabile hüküm vermeni dilerim; dedi. Ondan daha anlayışlı olan diğeri:

— Evet, aramızda Allah'ın Kitabî He hükmet ve bana müsaade bu­yur; dedi. Resûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem:

— Söyle! dedi. Adam:

— Gerçekten benim oğlum bu adamda çırak İdi. Ve onun karısı İle aina etti. Ben oğfumun recmedHeceğİni haber ajdım da, onun nâmına yyz koyunla Mr câriye fidye verdini. Müteakiben bilenlere sordum, 6ğ-Uıma yüi değnek 1le bir sene sürgün lazım geldiğini, bunun karısına da recim Icabettlğİn? bana haber verdiler; dedi. Bunun üzerine Resâlülfah salldüahü aleyhi ve seüem:

— Nefsim kabza-t kudretinde olan Allaha yemîn ede­rim ki, aranızda behemehal AUahın kitabı ile hükmede­ceğim; câriye ile koyunlar sana iade olunacak; oğluna da yüz değnek ve bir sene sürgünlük gerek. Ey Enesçik hay­di şu adamın karısına git. Eğer i'tirâf ederse onu recmediver; buyurdular.»[5]



Hadis müttefekun aleyh'dir. Bu lâfız Müslim'indir.

Peygamber (S.A.V.)'in zina eden erkeğin muhsan olmadığını büdigi anlaşılıyor. Zaten o çırak yaptığı zinayı i'tirâf etmişti.

Muhsan: Evli veya dul olan erkektir. Evli kadına mahsane derler.BÖylelerin hükmü recim olunmak, yani taşlayarak öldürülmektir. Be­kârlara gayr-İ muhsan denilir. Onlara yüz değnek vurulur.

Hadîsde geçen «Uneys» ta'biri Enet isminin tasgiri yani küçül­tülmüşüdür. Saha be den olan bu zâtın ismi Üneys b. Dahhâk olup bu hadîsden başka hiç bir yerde geçmemiştir. Onu Enes b. Mâlik zanne­denler hatâ etmişlerdir.

Bu hadîs : gayr-i muhsan zânîye yüz değnek dayak cezası ile bir sene sürgünlük verileceğine delildir. Dayak cezası KuKan-ı Kerîm'de zikredilmişse de sürgün edilmesi hakkında bir hüküm yoktur.

Binâenaleyh mezkûr hüküm kitâb-i ilâhî üzerine sünnetle ziyâde edilmiş oluyor. Mes'ele üsûl-ü fıkıh ilminde münâkaşa edilmiştir.

Hadîs-i gerîf, muhsan olan ssâninin recmedileceğine ve bu iş için şâir ahkâmda olduğu gibi zinada, dahî bir defa i'tirâf kâfî geleceğine de delâlet ediyor. Nitekim tmçım Mâlik (93—179), İmam Şafiî (150 —204) ve Dâvud-u Zahirî (202—270)'nin mezhebi de budur.

HanefHer'le HanbeMler'e ve diğer bir takım ulemâ'ya göre zinayı i'tirâf,etmiş olmak için dört defa ikrar şarttır. Delilleri: İleride gelecek Maîi hadîsidir.

Hadîşimizdeki «Eğer i'tirâf ederse onu recmedîver» ifâde: si ile bazıları hudûd meselesinde hâkimin hüküm vermesi için dâvâlının bir kimseye yaptığı i'tjrâf ve ikrarının kâfi geldiğine istidlal etmişler­dir, tmam Şd/ti'nin bir kavli bu olduğu gibi ulema'dan Ebu Sevr (—240)'in kavli dahî bu olduğunu Kaadî İyaz (476—544) nakletmistir.

Cumhur-u ulema'ya göre ise bu sahih değildir. Çünkü Üneys kıssa­sında özür ihtimalleri vardır. Resûl-ü Ekrem (S.A.V.)'in Hi. Üneys'e ;

— Onu recmediver; buyurması ya hakikat-ı hâli bildiğinden yahûd meseleyi ona havale ettiğindendir. Mânâ şudur: Eğer kadın zina­yı, «Hükmettim» diyerek tesbit salâhiyetini hâiz bir kimse huzurunda ikrar ve i'tirâf ederse recmediver.

Fakat bazıları bu tevcihi tekellüf sayarak lüzumsuz addediyorlar. Diyorlar ki: «Peygamber (S.A.V.), Hz. Ün ey s i o kadına had isbât et­sin diye göndermemiştir. Çünkü bir kötülüğü yapanın onu ifşa etmeme­sini, işitenlerin de tecessüsde bulunmayarak ört bas etmelerini bizzat Resûlüllah (S.A.V.) emir buyurmuşlardır. Burada dahî kadına zina is-nâd edildiğini görünce Hz. Üneys'i göndermesi ya kadın zinayı inkâr et­sin de hadd-i kazif istesin, yâhud zinayı i'tirâf eylesin de zânî'den hadd-i kazif sakıt olsun diyedir. Kadın zinayı i'tirâf etmiş; bu suretle recme müstehak olmuştur».Ebu Dûvud (202—275) ile Nesaî (215—3Û3)'mn Hz. Ibnİ Abbas (R. A.)'öan tahrîc ettikleri şu hadîs bu görüşü te'yid eder :

«Bir adam bir kadınla zina etmîş de. Peygamber (S.A.V.) kendisi­ne yüz değnek hadd vurmuş. Sonra kadına sormuş: Kadın :

— O yalan söyledi; demîş. Bunun üzerine Resûlültah (S.A.V.) o-adama seksen değnek İfHrâ haddi vurmuştu.» Ebu Dâvud hu hadîs hakkında bir şey söylememiştir. Onu Hâkim (321—405) sahîhlemiş. Nesaî ise münker saymıştır.»[6]



1032/1232- «UbâdeHi'bnü's - Sftmit radıyallahü anh'den rivayet edil­miştir. Demiştir ki: Resûlüllah sallaTlahü aleyhi ve seîlem:

— Benden öğrenin, benden öğrenin! gerçekden AHah kadınlara bir çıkar yol hâlkettî. Bekârla bekâr yüz dayak ve bîr sene sürgünlük; evli ile evliye da­yak ve recim var; buyurdular.»[7]



Bu hadîsi Müslim rivayet etmiştir.

Hadis-i şerif'de :

«O kadınları tâ ecel kendilerim buluncaya kadar, yâhud AHah ken­dilerine bir çıkar yol hâlkedİnceye kadar evler (İniz) de tutun.»[8] âyet-i "kerîmesine işaret vardır. «Çıkar yol» dan murâd : Hadîsde beyân edi­len haddlerdir. Bu hadîsde iki mesele vardır:

1— Zina eden bekârın hükmü kendisine yüz sopa dayak cezası ile bir sene sürgünlük verilmektir. Fukâhâ'ya göre bekârdan murâd: hür ve âkil baliğ olup henüz sahîh/bir nikâh ile cima' etmemiş bulunan "kimsedir. Hadîsde «Bekârın bekârla» denilmesi ekser-i ahvâle gö­redir; yoksa mefhum-u muhalifi kasdedilmemiştir. Zîrâ bekâr kimse evli bir kadınla da zina etse kendisine dayak cezası verilir. Nitekim yu­karıda geçen Üneys hadîsindeki erkek bekâr, kadın evlidir. «Bir sene sürgünlük» ta'biri bekâr olan zânî cezasının dayak vurmakla beraber "bir sene sürgüne göndermekle tamam olacağına delâlet etmektedir. Evzâi, Hasan bin Salih, İmam Malik, Şafiî,.Ahmet b. Hanbel ve di­ğer bazı ulemâ'nın kavilleri budur. Hattâ bu bâbta icmâ' iddia edenler olmuştur.

HanefÜer'le ulemâ'dan "bir cemâate göre sürgün etmek vâcib de­ğildir.Çünkü âyetde sürgün etmek zikroîunmamıştır. Şu halde sürgün etmek nass üzerine ziyâde olur. Bu ziyâdeyi isbat eden hadîs ise ha-T)er-i vâhiddir: binâenaleyh onunla amel edilemez.

Hanefîler'in bu istidlaline bazı muhalifleri şöyle cevap vermişlerdir:

a— Bu hadîs meşhurdur, zîrâ bir çok tarîklerden rivayet edilmiş-tir.Ashâb-ı klrâm'dan bir çokları onunla amel ettiği gibi Hanefîler onun derecesinde, hattâ ondan daha aşağı mertebedeki hadîslerle istidlal' et­mişlerdir. Meselâ kahkaha ile gülmenin abdesti bozduğunu ifâde eden hadîs ve. hurma şırası ile abdest caiz olacağını gösteren hadîsler böyledir.Hanefîler bunlarla kitâbuHah üzerine ziyâde etmişlerdir.Buradaki hadîs de onlar derecesindedir.

b— îbnil - Münzir şu mütâlâada bulunuyor: «Peygamber (S.A.V.)


Kategoriler

- namaz - hac - umre - dua - oruc - ashab - ashabın fazileti - ticaret - cihad - abdest - ilim - haram - ölüm - iman - iyilik - nikah - hadis - kıyamet - islam - cennet - miras - sünnet - mal - fitne - Kadın - sadaka - yemin - zina - zekat - ihram - evlilik - köle - feraiz - zikir - cemaat - kurban kesmek - mescid - kısas - hayız - günah - helal - amel - gusül - borç - kibir - cehennem - hüküm - öldürmek - kafir - takva

MollaCami.Com