Hayat | Konular | Kitaplık | İletişim

39. İlmi Yazmak

39. İlmi Yazmak


111- Ebû Cuhayfe şöyle demiştir: Hz. Ali'ye "Sizin yanınızda bir kitap var mıdır?" diye sordum. O "Hayır, ancak Allah'ın kitabı, Müslüman bir adama veri­len kavrama kabiliyeti ve bir de şu sahifedekiler vardır" dedi. Ben "O sahifede ne var?" diye sordum. Ali "Diyetler, esirin serbest bırakılması vardır. Bir Müslüman bir kâfire karşılık olarak öldürülmez" dedi.[113]



Açıklama


İlk dönem alimleri (selef), ilmin yazılması ve yazılmaması konusunda ihtilaf etmişlerdir. Sonraki dönemde ise ilmi yazıya dökmenin caiz, hatta müstehap ol­duğu, daha da ötesi ilmi tebliğ görevi olan kişilerin unutmaktan korkmaları ha­linde bunu yazmalarının zorunlu olduğu konusunda icma edilmiştir.

Ebû Cuhayfe'nın bu soruyu sormasının sebebi, Şia'dan bir grubun ehl-i bey­tin elinde, ezellikle de Hz. Ali'de, Hz. Peygamberin yalnızca oniarı ilgilendiren ve başkalarınca bilinmeyen bir kısım vahyin bulunduğunu iddia etmeleridir.

İbnü'î-Müneyyir şöyle söylemiştir: Hz. Ali'nin "Müslüman bir adama verilen kavrayış" sözü, kendisinde Allah'ın kitabından içtihad yolu ile çıkarılıp yazılmış bazı fıkhî bilgilerin bulunduğunu göstermektedir.

Diyetten kası::, diyet hükümleri, miktarları ve sınıflarıdır.

"Esirin serbest bırakılmasından maksat, Müslüman esirin düşman elinden kurtarılmasının hükmü ve buna teşviktir.

Küşmîhenî rivayetinde ise; cümle atıf halinde olup "Bir Müslümamn bir kâ­fire karşılık öldürülmemesî hususu o sahifede vardır," şeklindedir. Buna göre bu sahifede diyet hükmü ve Müslümamn kâfire karşı öldürülmesinin haram oluşu hükmü yer almaktadır. Bu konunun ayrıntıları Kısas ve Diyetler bölümünde gelecektir.[114]

Buhârî ve Müslim, Yezid et-Teymî aracılığı ile Hz. Ali'den" ûyaiiahu şunu rivayet etmişlerdir; "Allah'ın kitabı, bir de şu sahife dışında elimizde olup da oku­duğumuz başka bir şey yoktur". Bu sahifede "Medine haram bölgesidir" iba­resi yazılıydı.

Müslim, Ebu't-Tufeyl aracılığı ile Hz. Ali'den şunu rivayet etmiştir: "Resûlullah tüm insanlara verdiğinin dışında bize (ehl-i beyte) özel bir şey vermiş değildi. Yalni2ca bu kılıcımın kınındaki sahifede yazılı olanlar vardır". Sonra kılıcının kınından, içinde şu hadisin yazüı olduğu bir sahifeyi çıkardı: "Allah'tan başkası adına kurban kesene Allah lanet etsin.."

Nesâî, Ester vb. kimseler aracılığıyla Hz. Ali'den şunu rivayet etmiştir: Bu sahifede şu hadis yazılı idi: "Müminlerin kanları (canları) birbirine eşittir. En düşüklerinin zimmeti dahi geçerlidir".

Ahmed İbn Hanbel, Târik îbn Şihab aracılığı ile şunu rivayet etmiştir: "Bu sahifede zekat miktarları yazılı idi."

Bütün bu rivayetleri şu şekilde toplayabiliriz: Hz. Ali'de yalnızca bir sahife vardı. Bu sayılanların tümü söz konusu sahifede yazılı idi. Her bir ravi kendi ez­berlediğini aktarmıştır. Ama bunların toplamının söz konusu sahifede mevcut olduğu gelen rivayetlerde anlatılmaktadır.

112- Ebû Hureyre'den rivayet edildiğine göre;

Mekke'nin fethedildiği yi! Huzaa kabilesi, öldürülen bir adamlarına karşılık olarak Benî Leys kabilesinden bir adamı öldürdüler. Bu, Hz. Peygamber'e bildirilince o bineğine bindi ve şu konuşmayı yaptı:

"Allah Mekke'den öldürülmeyi (yahut fili) alıkoydu, onlara Allah'ın elçisini ve müminleri musallat etti. Dikkat edin! Mekke benden önce hiç kimseye helal kılınmamıştır, benden sonra da hiç kimseye helal kılınmamıştır. Dikkat edin! Mekke bana da yalnızca gündüzün bir anında helal kılınmıştır. Dikkat edin! İçinde bulunduğum şu anda Mekke haramdır. Onun dikeni kesilmez, ağacına balta vurulmaz. Yiti­ğini, sahibini aramak maksadı dışında kimse alamaz. Bir kimse Öldü­rüldüğünde (onun velisi) şu iki şeyden birini seçme hakkına sahiptir: Yakendisine diyet ödenir, ya da öldürülenin yakınları kısas yaptırır"

Bunun üzerine Yemenli bir adam gelerek: Ey Allah'ın elçisi bunu (bu ko­nuşmayı) benim için yazınız" dedi. Hz. Peygamber de "Bunu falankimse için yazınız" buyurdu. Kureyş'ten bir adam "Izhır otu hariç ey Allah'ın elçisi, Çünkü biz onu evlerimizde ve kabirlerimizde kullanırız" dedi. Bunun üze­rine Hz. Peygamber "Izhır (otu) hariç" buyurdu. [115] Buhârî'nin bu rivayeti üzerine:" Adama ne yazıldı? diye kendisine sorulunca; "Bu hutbe yazıldı" dedi.


Açıklama


Hadiste geçen "Allah Mekke'yi filden korudu" ifadesi, meşhur fil kıssasını or­taya koymaktadır. HabeşSiler Mekke'ye filleri ile birlikte gittiler. Allah Mekke'ye girmelerine engel olarak onlara sürü sürü kuşları musallat etti. Üstelik o sırada Mekke'liler kâfir idi. Öyleyse İslam'dan sonra Mekke'nin dokunulmazlığı çok daha önemlidir. Ancak bu ve başka hadislerden anlaşılan İlk anlama göre Mek­ke'de Hz. Peygamber'İn savaşması ona Özgü bir hükümdür. Hac bölümünde bu konu ayrıntılı olarak gelecektir.

"Kureyş'ten bir adam" sözü ile kasdedilen, Hz. Peygamber'İn amcası Abbas İbn Abdülmuttalib'tir,

113- Vehb İbn Münebbih kardeşinden şunu rivayet etmiştir: Ebû Hureyre'nin şöyle dediğini işittim: Hz, Peygamber'İn ashabı İçinde, Abdullah İbn Amr hariç benden çok hadis rivayet eden yoktur. Çünkü o yazardı, ben ise yazmazdım.


Açıklama


"O yazardı, ben ise yazmazdım": Ebû Hureyre'nin rivayet ettiği hadislerin sayısı, Abdullah İbn Amr'ın rivayet ettiği hadislerin sayısından kat kat fazla ol­duğu halde Ebû Hureyre Abdullah'ın kendisinden daha fazla hadis rivayet ettiğini söylemiştir. Bunun birkaç sebebi vardır:

1. Abdullah, rivayetten çok ibadetle meşgul olduğundan kendisinden az hadis rivayet edilmiştir.

2. Fetihlerden sonra Abdullah'ın çoğunlukla kaldığı şehirler Mısır ve Tâif idi. Oysa ilim talep edenler Medine'nin aksine Mısır ve Taife çokça yolculuk yapmı­yorlardı. Ebû Hureyre İse ölünceye kadar Medine'de fetva verme ve hadis riva­yet etme ile uğraşmıştır. Bu, Ebû Hureyre'den hadis rivayet edenlerin çokluğun­dan da anlaşılmaktadır. Buharı, tabiînden sekizyüz kişinin ondan hadis rivayet ettiğini söylemiştir. Bu, başkası için söz konusu olmamıştır.

3. Yakında zikredeceğimiz üzere Hz. Peygamber, kendisinden işittiği hadis­leri unutmaması için Ebû Hureyre'ye dua etmişti.

4. Abdullah Şam'da ehl-i kitabın kitaplarından bir deve yükü kitap elde et­mişti. Bunlara bakar ve bunlar hakkında konuşurdu. Bu sebeple tabiun imamla­rının pek çoğu ondan hadis almaktan çekinmişlerdir.


Kategoriler

- namaz - hac - umre - dua - oruc - ashab - ashabın fazileti - ticaret - cihad - abdest - ilim - haram - ölüm - iman - iyilik - nikah - hadis - kıyamet - islam - cennet - miras - sünnet - mal - fitne - Kadın - sadaka - yemin - zina - zekat - ihram - evlilik - köle - feraiz - zikir - cemaat - kurban kesmek - mescid - kısas - hayız - günah - helal - amel - gusül - borç - kibir - cehennem - hüküm - öldürmek - kafir - takva

MollaCami.Com