Hayat | Konular | Kitaplık | İletişim

49. Bir Kimsenin İlmi Yalnız (Onu Anlayabile­cek) Bazı Kimselere Öğretmesi, Anlayamama­ları Korkusuyla Başkalarına Öğretmemesi

49. Bir Kimsenin İlmi Yalnız (Onu Anlayabile­cek) Bazı Kimselere Öğretmesi, Anlayamama­ları Korkusuyla Başkalarına Öğretmemesi


Hz. AH şöyle demiştir: "İnsanlara onların anlayabilecekleri şekilde konuşun. Allah ve Resûlü'nün sAi'm.)^^^!- yalanlanmasını hiç ister misiniz?"

127- Ubeydullah İbn Musa, Mâ'ruf İbn Harbuz'dan, o Ebû Tufeyl'den o da Hz. Ali'den bunu (yukarıdaki sözü) rivayet etmiştir.


Açıklama


Bu hadis, müteşabihleri toplum huzurunda zikretmenin uygun olmadığını göstermektedir. İbn Mesud'un şu sözü de buna benzemektedir: "İnsanlara akılla­rının yetmeyeceği bir söz söylediğinde, bu söz mutlaka onların bir kısmı için fitne olur". Bunu Müslim rivayet etmiştir.

İmam Ahmed İbn Hanbel, ilk anda devlet başkanına isyan etmeyi çağrıştı­ran hadisleri, Mâlik Allah'ın sıfatlan ile ilgili hadisleri, Ebû Yusuf garip karşılana­cak konularla ilgili hadisleri, bunlardan önce Ebû Hureyre ileride meydana gele­cek fitnelerle ilgili hadisleri rivayet etmeyi çirkin görmüşlerdir. Huzeyfe de aynı şekilde bunu kötü görmüştür. Rivayet edildiğine göre Hasan-ı Basrî, Enes'in, Haccac'a Uranîlerle ilgili olayı aktarmasını yadırga mistir. Çünkü o bu hadisi, kötü yorumu sebebiyle çokça kan dökmeye dayanak kılıyordu.

Bu konuda Ölçü şudur: Hadisten ilk anda anlaşılan anlam bid'atı güçlendiri­yor, ancak hadisten bu kasdedilmiyorsa, bundan ilk anda anlaşılan anlamı esas alabilecek kimselere bu hadisin rivayet edilmemesi gerekir.

128- Ebû Katade şöyle demiştir: Enes'in bize bildirdiğine göre Muaz deve üstünde Hz. Peygamberin terkisinde idi.

Hz. Peygamber Muaz'a: "£y Muaz bin Cebel!11 dedi.

Muaz: "Emret ey Allah'ın Resulü!" dedi.

Hz. Peygamber tekrar: "Ey Muaz' dedi.

Muaz: "Emret ey Allah'ın Resulü!" dedi. Bu üç kere tekrarlandı.

Hz. Peygamber şöyle buyurdu: "Allah'tan başka ilah olmadığına ve Muhammed'in onun Resulü olduğuna samimi kalpte şahitlik eden herkesi Allah ateşe haram kılar".

Muaz: "Ey Allah'ın Resulü! Bunu insanlara bildireyim de insanlar sevinsin­ler" dedi.

Hz. Peygamber t! : Hayır. O zaman insanlar buna güvenirler (de ameli terk ederler)" buyurdu.

Muaz vefatına yakın günaha düşmekten korktuğu için bunu etrafındakilere anlatarak, onları bu hadisten haberdar etti.[140]


Açıklama


"Samimi kalple şahitlik eden" sözü ile münafığın şahitliği reddedilmiş olmak­tadır. Bu söz; sözü ile şahitlik eder, kalbi ile tasdik eder anlamına da gelebilir.

Tîbî şöyle demiştir: Hadisin Arapça aslında yer alan "sıdk" kelimesi istikamet anlamındadır. Çünkü doğruluk denildiği zaman, sözün gerçeğe uygun olması kasdedildiği gibi, razı olunacak ahlâka uyma da anlaşılır. Nitekim Yüce Allah "Doğruyu getirene ve bunu tasdik edene yemin ederim [141] buyurmuştur. Bu "sözü ile söylediğini fiili ile gerçekleştiren" anlamına gelir.

Tîbî bu sözü ile hadisten ilk anda anlaşılan anlamdaki karışıklığı gidermek istemiştir. Çünkü hadisteki genel ifade ve vurgu sebebiyle, hadisten ilk anda, keiime-i şehadeti söyleyen hiç kimsenin cehenneme girmeyeceği anlaşılmakta­dır. Ehl-i sünnete göre kesin deliller müminlerden bir grup isyankârın cehennem­de azap göreceğini, sonra şefaat ile ateşten çıkacağını göstermektedir. Demek ki hadisten ilk anda anlaşılan anlam kasdedilmemektedir. Hadiste sanki "Bu, salih ameller işleyenlerle sınırlıdır" denilmiş gibidir.

"ö zaman insanlar buna güvenirler": Yani bundan ilk anlaşılana güvenerek amel etmekten kaçınırlar.

"Günahtan korktuğu için etrafındakilere anlatarak onları bu hadisten haber­dar etti" ifadesinde kasdedilen günah, ilmin saklanmasından doğacak olan gü­nahtır. Muaz'ın bu hareketi, Hz. Peygamber'in müjdeyi başka­sına duyurma yasağının haramlık değil, tenzih ifade ettiğini göstermektedir. Çünkü bu, haramlık ifade etseydi Muaz bunu hiçbir zaman bildirmezdi.

Hadis, binek hayvanının terkisine başkasını bindirmenin caiz olduğunu gös­termektedir. Ayrıca bu hadis Hz. Peygamber'in tevazuunu da göstermektedir.

Yine bu hadis, Muaz İbn Cebel'in İlmi seviyesini göstermektedir. Çünkü yu­karıdaki sözü Hz. Peygamber yalnızca ona söylemiştir.

Öğrenci, tereddüt ettiği bir şey hakkında açıklama isteyebilir, yalnızca ken­disinin bildiği bir şeyi başkasına yayma konusunda hocadan İzin İsteyebilir.

129- Enes şöyle demiştir: Bana belirtildiğine göre Hz. Peygamber Muaz'a şöyle söylemiştir:

"Kim, hiçbir şeyi ortak koşmaksızın Allah'a kavuşursa cennete girer.

Muaz Hz. Peygamber'e mî?" dîye sordu. Hz. Peygamber melerinden korkuyorum" buyurdu.



Açıklama


"Kim ...Allah'a kavuşursa": Yani Allah'ın takdir ettiği ecele kavuşursa. Hadis yorumcularından bir grup böyle söylemiştir. Bundan kasıt, yeniden dirilme veya âhirette Allah'ı görme de olabilir.

(Allah'a) hiçbir şeyi ortak koşmaksızırf: Şirki reddetmekle yetinmiştir. Çünkü bu tevhidi gerektirir. Bu ise peygamberliği ispat etmeyi gerektirir. Çünkü Allah'ın elçisini yalanlayan, Allah'ı yalanlamış olur, Allah'ı yalanlayan ise müşriktir


Kategoriler

- namaz - hac - umre - dua - oruc - ashab - ashabın fazileti - ticaret - cihad - abdest - ilim - haram - ölüm - iman - iyilik - nikah - hadis - kıyamet - islam - cennet - miras - sünnet - mal - fitne - Kadın - sadaka - yemin - zina - zekat - ihram - evlilik - köle - feraiz - zikir - cemaat - kurban kesmek - mescid - kısas - hayız - günah - helal - amel - gusül - borç - kibir - cehennem - hüküm - öldürmek - kafir - takva

MollaCami.Com