Hayat | Konular | Kitaplık | İletişim
Bâb: Çocukların Haccı
Bâb: Çocukların Haccı
206- İshâk bize anlatarak dedi ki: Yakup b. İbrahim bize kardeşimin oğlu İbni Şihâb'dan, o amcasından, o Ubeydullah b. Abdillah'tan, o Abdullah b. Abbâs'tan (ra) şöyle dediğini nakletti:
Bir dişi eşeğe binmiş olarak geldim. O sırada ergenlik çağına yaklaşmıştım. Allah Resulü (sav) Mina'da Önünde duvar olmaksızın namaz kıldırıyordu. İlk safın bir bölümünün önünden geçtim ve eşekten inerek serbestçe otlaması için salıverdim. Sonra da Allah Resûlü'nün (sav) ardında safa katıldım.[27]
Şerh
Geldim, o sırada ergenlik çağına yaklaşmıştım" ifadesi İbni Abbâs'a (ra) aittir. Kendisi bunu Veda haccı sırasında yaşamıştır. Bu da henüz çocuklukla gençlik arasındayken haccettiğini göstermektedir.
Hüküm
Hanefî mezhebine göre ergenlik çağına adım atmamış bir çocuk hac farizası ile mükellef değildir. Dolayısıyla ancak nafile bir hac olarak görülebilir. Çocukken hacca giden birinin, şartlan elverdiği ve farz olduğu takdirde tekrar haccetmesi gerekir. Çünkü çocukluktaki haccı sayılmaz.
Ders
Bu hadis-i şeriften çıkarabileceğimiz en mühim ders, kutsal beldeleri ziyaret etmenin yaşla sınırlandırılmaması, genç hatta çocuk yaştakilerin bile Mekke ve Medine gibi şehirleri ziyarete gönderilmesidir. Yabancı dil, üniversite öğrenimi, çalışma gibi amaçlarla çocuklarımızı yurt dışına göndermekte bir sakınca görmezken, Allah'ın misafirleri olacakları bu beldelere göndermekten neden çekiniyor, bunu neden hep erteliyoruz anlamak zordur.