Hayat | Konular | Kitaplık | İletişim
Bâb: Cemaatin Âmin Demesinin Fazileti
Bâb: Cemaatin Âmin Demesinin Fazileti
90- Abdullah b. Mesleme bize Mâlik'ten, o Ebû Bekr'in azatlısı Sümeyy'den, o Ebû Bekr es-Semmân'dan, o Ebû Hüreyre'den (ra) şöyle dediğini nakletti:
Allah Resulü (sav) buyurdu ki: İmam "Gayri'1-mağdûbi aleyhim vele'd-dâllîn" dediği zaman "âmin" deyin. Bilinmelidir ki kimin bu deyişi, meleklerin (âmin) deyişlerine rastlarsa, geçmiş bütün günahları
bağışlanır.
Muhammed b. Amr ona, Ebû Seleme'nin Ebû Hüreyre (ra) kanalıyla Allah Resûlü'nden (sav) ve Nu'aym el-Mucmir'in Ebû Hüreyre'den (ra) rivâ-yetleriyle mütâbaat etmiştir.[27]
Şerh
"Kavl=söylemek, demek" fiili mutlak olarak kullanıldığı zaman, sesli söylemenin kastedildiği anlaşılır. Gizli veya alçak sesle söylemek murat edildiğinde bu tür sıfatlarla kayıt altına alınması gerekir. Ulemânın bu konudaki ihtilafları çeşitli delillere dayanarak devam etmiş ve mezhepler de buna bağh olarak farklı gömşleri benimsemişlerdir.
Hüküm
Hadis-i şeriften çıkarılan hükümlerle ilgili olarak 88 no.lu hadise bakinız.
Ders
Fatihanın ardından "âmin" demek, ister sesli, ister sessiz olsun sünnet-i şerifeye uygundur. Duanın kabul edilmesi anlamında bir temenni ve dilek ifadesi olan "âmin" meleklerin âminleriyle rastlaştığı zaman, o "âmin'lerin sahipleri kazanacakları büyük ecrin yanı sıra, geçmiş günahlarının da bağış-lanmasıyla ödüllendirileceklerdir. Bu nedenle, namazlardaki Fatiha sûrelerinin ardından mezhebimize uygun bir şekilde gizlice "âmin" demeye devam etmemizde -Allah'ın lütuf ve rahmetiyle- hayır ve bereketler olacaktır.