Hayat | Konular | Kitaplık | İletişim
GAZALAR BÖLÜMÜ Bâb: Uhud Bizi, Biz Uhud'u Severiz
GAZALAR BÖLÜMÜ
Bâb: Uhud Bizi, Biz Uhud'u Severiz
301- Nadr b. Ali bize anlatarak dedi ki: Babası ona Kura b. Hâlid'den, o Katâde'den, o Enes b. Mâlik'ten (ra) şunu nakletti: Bu dağ bizi sever, biz de onu severiz.301 ŞERH
Allah Resulü (sav) Uhud dağını severdi. Çünkü o dağ, henüz sayıca az olan Müslüman topluluğunun tamamen kırılmasını engelleyerek onlara bağırlarına basarak müşriklerin şerrinden kurtarmıştı. Hatırlanacağı üzere Uhud savaşının sonunda Müslümanlar bu dağa sığınarak canlarını kurtarmışlardı. Allah Resulü (sav) bunu hiç unutmamış ve Uhud'u daima hayırla anmıştır.[1]
Ders
Bu hadis-i şeriften çıkarılacak en mühim ders, ister canlı, ister cansız olsun, insan hayatında önemli yeri olan varlıkların asla unutulmaması ve daima hayır ile anılmasıdır. Evet, cansız varlıklar da sevgi besleyebilirler. Bunun en güzel misâli Allah Resûlü'nün (sav) üzerinde hutbe irad ettiği hurma kütüğüdür. Hatırlanacağı üzere bu kütük, yeni minber getirildiğinde inleyerek ağlamıştır.
Bâb: Uhud Bizi, Biz Uhud'u Severiz
302- Abdullah b. Yusuf bize anlatarak dedi ki: Mâlik bize Muttalib'in azatlısı Amr'dan, o Enes b. Mâlik'ten (ra) şunu nakletti:
Uhud dağı göründüğünde Allah Resulü (sav) şöyle buyurdu: Bu dağ bizi sever, biz de onu severiz. Allahim! İbrahim Mekke'yi harem kıldı, ben de Medine'nin iki yakası arasını harem kılıyorum. [2]
Şerh
Bu hadis-i şerif, bir önceki hadisle aynı konudadır. Sadece burada, Mekke gibi Medine'nin de harem kılındığı geçmektedir. Medine haremiyle ilgili bilgiler için bkz. 291 no.lu hadis-i şerif.