Hayat | Konular | Kitaplık | İletişim
Bâb: Hayber Savaşı
Bâb: Hayber Savaşı
310- Süleyman b. Harb bize anlatarak dedi ki: Hammâd b. Zeyd bize âbit'ten, o Enes b. Mâlikften (ra) şunu nakletti:
Allah Resulü (sav) sabah namazını alaca karanlıkta Hayber yakınında kıldırdı. Ardından şöyle nida etti: Allahü Ekber! Yıkılsın Hayber! Muhakkak ki biz bir kavmin sahasına indiğimizde ne kötü olur uyarılanların sabahı!
Yahudiler evlerinden çıkıp yollara dökülmüşlerdi. Allah Resulü (sav) savaşçıları öldürdü. Kadın ve çocukları esir aldı. Safiyye de esirler arasındaydı. O, önce Dihyetü'I-Kelbî'nin payına düşmüştü. Sonra Allah Resûlü'nün (sav) oldu. Allah Resulü (sav) de onun azatlığını mehir bedeli saydı.
Abdülaziz b. Suhayb Sâbit'e dedi ki: Ey Ebu Muhammed! Enes'e (ra) Allah Resûlü'nün (sav) mehir olarak ne verdiğini sen mi sormuştun? Sabit, tasdik ederek başını salladı. [10]
Şerh
Allah Resulü (sav) savaşçıları öldürdü" ifadesinde, Hayber Yahudilerinden sadece savaşçıların öldürüldüğü anlaşılmaktadır. Kalanları esir alınmış ve mücahitlere savaş ganimeti olarak dağıtılmışlardır.
Hüküm
İslam hukukuna göre savaşta sadece eli silah tutanlar öldürülür. Yaşlılara, kadınlara ve çocuklara dokunulmaz.
Ders
İslam tarihinin savaşlarla ilgili bölümleri okunurken, yaşanan dönemin sosyal ve siyasal şartlarının göz önünde bulundurulması gerekir. Aksi takdirde bir takım haksız ve yanlış yargılara varmak mümkün olacaktır. Bu savaşlarda yaşananlar konuşulurken, Müslümanların ne yaptıkları kadar, diğerlerinin galip gelmesi hâlinde onların neler yapabilecekleri de konuşulmalıdır. Savaş tarihine âdil ve önyargısız yaklaşabilmenin tek yolu da budur.[11]