Hayat | Konular | Kitaplık | İletişim

Bâb: "Hırsız Erkek Ve Kadının Ellerini Kesin" Ayet-İ Kerimesi

Bâb: "Hırsız Erkek Ve Kadının Ellerini Kesin" Ayet-İ Kerimesi



459- Abdullah b. Mesleme bize anlatarak dedi ki. İbrahim bize Sa'd'dan, o İbni Şihâb'dan, o Amre'den, o Âişe'den (r.anhâ) şunu nakletti:

Allah Resulü (sav) buyurdu ki: Çeyrek dinar ve üstünde mal sebe-biyle el kesilir.

Abdurrahman b. Hâlid, İbni Ahî ez-Zührî ve Ma'mer, ez-Zührî'nin rivâyetine mutabaat ettiler. [1]



Şerh



Çeyrek dinarda el kesilir" ifadesinde, el kesmeyi gerektiren asgari kıymet sınırı beyan edilmiştir.

Ve üstünde" ifadesi ise, çeyrek dinarın üstündeki her kıymet için anlamına gelir.



Hüküm



Akıllı ve ergen bir kişinin nisâb miktarı bir malı bulunduğu yerden çalması'na hırsızlık denir. Cezası bizzat Kur'an'da bildirilmiştir:

"Hırsızlık eden erkek ve kadının, yaptıklarına karşılık Allah'tan bir ceza olarak ellerini kesin! Allah daima üstündür, hikmet sahibidir" (Mâide, 38)

El kesme cezasının uygulanabilmesi için iki âdil şahidin şahitlik etmesi ve hâkimin de yargılama sonucunda suçun sabit olduğu görüşünün ağır bas­ması gerekir.

Hırsızlık suçunda el kesme cezasını gerektirecek en az miktar, Hanefî mezhebine göre on dirhemdir.

El kesme cezası uygulamasına örnek olarak ve bu cezada herhangi bir aracının ricasının kabul edilemeyeceğine dair şu hadisi zikredebiliriz: "Manzum kabilesine mensup bir kadının hâli Kureyş'i üzdü. Onlar: Kim Allah Resûlü'ne giderek bu kadın için konuşacak* dediler. Bir kısmı, "Bu işe Allah Resûlü'nün (sav) çok sevdiği Üsâme b. Zeyd'den başkası cesaret edemez' dediler.

Üsâme, Allah Resûlü'yle (sav) konuştu. Bunun üzerine Allah Resu­lü, "Yüce Allah'ın cezalarından binin uygulanmaması için mi aracılık ediyorsun?" buyurdu ve kalkıp bir konuşma yaptı:

"Sizden Öncekiler itibarlı biri hırsızlık yaptığında (cezalandırmayı) bırakırlardı. İtibarı az biri çaldığında cezayı uygularlardı. Allah'a ye­min ederim ki, Muhammed'in kızı Fâtıma hırsızlık yapmış olsa, elbette onun da elini keserdim." (Buhârî, Enbiya, 54; Megâzî, 53, Hudûd, 2; Müs-lîm, Hudûd, 9; Ebû Dâvûd, 2, Hudûd, 4; Tirmizî, Hudûd, 6, Nesâi, Sârik 6; İbn Mâce, Hudûd, 6; Dârimî, Hudûd, 5)



Ders



Bir kimsenin nice emek v6rerek kazandığı bir şeyi haksız yere ondan çalmak, ancak malı çalınananların anlayabilecekleri bir fiildir. Kim bilir hangi özveri ve gayretlerle kazanılmış eşyaların ve araçların bir anda kaybo­lup gitmesinin insan üzerinde yapacağı yıkıcı etkiyi bir düşünün. Öte yandan hırsızlık sağlıklı bir toplumda hâkim olması gereken güvenlik duygusunu tahrip eder. Çünkü güvenliğin bir boyutu da mal güvenliğidir.

Hırsızlık suçunda uygulanan el kesme cezasının çok ağır bir ceza olduğu söylenebilir. Fakat unutulmamalıdır ki bu ceza, kıtlık yıllarında uygulanma­dığı gibi, vatandaşların yiyecek, giyecek ve barınma ihtiyaçlarının karşılan­madığı yerlerde de uygulanmaz. Bütün bu güvencelere rağmen hırsızlık ya­panın eli kesilir.

Hırsızlık, bir haksız kazanç ve servet edinme yoludur. Bu açıdan bakıl­dığında hırsızlığa asla taviz gösterilmemesi gerekir. Her sosyal çürüme teza­hürü gibi hırsızlık da yayılma eğilimi gösteren bir suçtur. Günümüz toplum­larında hırsızlığın giderek artması da bunu gösterir. Bunu önlemenin tek yolu, vatandaşların temel ihtiyaçlarını güvence altına aldıktan sonra cezayı caydın kılmaktır.


Kategoriler

- namaz - hac - umre - dua - oruc - ashab - ashabın fazileti - ticaret - cihad - abdest - ilim - haram - ölüm - iman - iyilik - nikah - hadis - kıyamet - islam - cennet - miras - sünnet - mal - fitne - Kadın - sadaka - yemin - zina - zekat - ihram - evlilik - köle - feraiz - zikir - cemaat - kurban kesmek - mescid - kısas - hayız - günah - helal - amel - gusül - borç - kibir - cehennem - hüküm - öldürmek - kafir - takva

MollaCami.Com