Hayat | Konular | Kitaplık | İletişim

Bâb: Hasetleşme Ve Arkadan Plan Kurmanın Yasaklanması

Bâb: Hasetleşme Ve Arkadan Plan Kurmanın Yasaklanması



428- Bişr b. Muhammed bize anlatarak dedi ki: Abdullah bize, Ma'mer'den, o Hemmâm b. Münebbih'ten, o Ebû Hüreyre'den (ra) şunu nakletti:

Zandan sakının. Zan sözlerin en yalanıdır. İnsanların gizli yönlerini araştırmayın, casusluk etmeyin, hasetleşmeyin, birbirinize sırt çevirme-yin, birbirinize buğzetmeyin ve Allah'ın kardeş kulları olun.[2]



Şerh



Abdullah" b. el-Mübârek'tir.

Zandan sakının" ifadesiyle ilgili olarak el-Hattâbî şöyle demiştir: Burada murat edilen 'zan', şer'î hükümlerden bir çoğunun dayana­ğı olan 'zan' olmayıp zanna konu olan kişiye zarar vermesi muhtemel olan araştırmadan sakınmaktır. Aynı yasak, delil ve kanıt olmaksızın kalpte olu­şan duygu ve kanatlar için de geçerlidir. Zanların başlangıcı, savılması hiç de kolay olmayan hatırlardan ibarettir. Bunlar çoğunlukla kişiyi ilgilendir­meyen hususlardır. "Allah, nefslerinin fısıldadıkları sebebiyle ümmeti mesul tutmaz." Hadisinde işaret olunan da budur. Burada murat edilen zan, gerekçe ve dayanağı olmayan asılsız töhmettir. Örneğin bir kişiyi, yersizce siçlamak gibi. "Casusluk etmeyin" emrinin hemen peşinden gelmesi de bunu teyit etmektedir. Bu hadis, "Ey iman edenler! Zandan çok sakının! Çün­kü zannın bir kısmı günahtır. Sinsi casuslar gibi ayıp aramayın! Gıybet ederek biriniz ötekini arkasından çekiştirmesin!" (Hucurât, 12) ayet-i kerimesine de uygun düşmektedir.

Zan, sözlerin en yalanıdır", yani zan ne fiilen, ne de söz olarak gerçeklerle örtüşmez.

İnsanların gizli yönlerini araştırmayın, casusluk etmeyin" ifsinin aslında geçen 'tahassüs' fiilinin anlamı hakkında el-Hattâbî şöyle demış İnsanların ayıplarını araştırmayın, onların ardına düşmeyin. Fiilin kökü olan es duyu (=havas-ı hamse) için kul­lanılır ki bir sonraki 'tecessüs' fiilinin -lcö^ü olan 'cesse' fiili, el yordamıyla yoklamak mânâsına gelir. İbrahim el-Harof, 'tetossus' ve 'tecessüs'kâh/2080

fillerinin aynı anlama geldiklerini söylemiştir. Tabiî ki meşru bir yararın bulunduğu hâllerde tecessüs yani casusluk ve bilgi toplamak helaldir. Bura­da kastedilen artniyetli tecessüstür.

"Hasetleşmeyin" fiilinin konusu olan haset (çekememezük), bir başkasının hak ettiği bir nimetten mahrum kalmasını, varsa o nimetin zail olmasını temenni etmektir. Haset eğer kalpten geçen hatırlar türünden ve kişi bunu bastıramıyorsa mazur görülebilir. Fakat bilinçli olarak temenni ediyorsa bundan dolayı cezayı hak eder.

Hasan el-Basrî (ra| hasedin çok yaygın bir duygu olduğunu ifade eder­ken şöyle demiştir: "İçinde haset barındırmayan hiçbir Adem oğlu yoktur."

"birbirinize sırt çevirmeyin" emriyle ilgili olarak İbni Ab-di'l-Ber şöyle demiştir: Yüz çevirmek, sırt çevirmektir denmiştir. Çünkü birine buğzeden, ondan yüz çevirir, yüz çeviren de sırt çevirir. Seven ise bunun aksine davranır. Bir anlamının da bir şeye sahiplenip başkalarına gös­termemek, onu kendine saklamak olduğu söylenmiştir.

Birbirinize buğzetmeyin" yani aranızdaki nefret ve buğz sebeplerini kaldırın, bunları yaşatmayın.

Allah'ın kardeş kulları olun" emrinde "Müminler ancak kardeştirler" (Hucurât, 10) âyet-i kerimesine işaret söz konusudur.



Hüküm



Bu hadis-i şerifede yer alan hususlar, İslam ahlakının en temel esasları, bir anlamda Müslüman toplumun tartışılmaz ilkeleridir.


Kategoriler

- namaz - hac - umre - dua - oruc - ashab - ashabın fazileti - ticaret - cihad - abdest - ilim - haram - ölüm - iman - iyilik - nikah - hadis - kıyamet - islam - cennet - miras - sünnet - mal - fitne - Kadın - sadaka - yemin - zina - zekat - ihram - evlilik - köle - feraiz - zikir - cemaat - kurban kesmek - mescid - kısas - hayız - günah - helal - amel - gusül - borç - kibir - cehennem - hüküm - öldürmek - kafir - takva

MollaCami.Com