Hayat | Konular | Kitaplık | İletişim
13. Mezinin Yıkanması Ve Meziden Dolayı Abdest Almak
13. Mezinin Yıkanması Ve Meziden Dolayı Abdest Almak
269- Hz. Ali'den şöyle nakledilmiştir: "Ben, mezisi çok gelen biriydim, Hz. Peygamber'e karşı konumumdan dolayı, birini ona gidip bu hususu sorması İçin görevlendirdim. O kişi, bu meseleyi Hz. Peygamber'e sorunca şöyle buyurdu: Abdest al ve cinsel organını yıka![10]
Açıklama
(Mezinin yıkanması ve meziden dolayı abdest almak) Mezi, cinsel birleşme hayal edilirken veya kadın ile oynaşırken gelen yapışkan, ince beyaz suyun adıdır.
(birini ona gidip bu hususu sorması için görevlendirdim) Hz. Ali'nin görevlendirdiği kişi, Mikdâd b. el-Esved'dir.
İmam Buhârî, Hz. Peygamber'in "abdest ali" emrini, mezi gelmesi halinde gusül abdestinin gerekmediğine delil getirmiştir. Bu konuda icma'/üim adamları arasında görüş birliği vardır. İkinci olarak imam Buhârî bu hadisten, meziden dolayı abdest almanın, idrardan doiayi abdest almakla aynı olduğu sonucuna varmıştır.
İbn Dakîku'l-'îd, bu hadisi mezinin taş vs. ile değil de sadece su ile temizlenmesine delil getirmiştir. Çünkü hadisin lafızları açıkça yıkamayı belirtmektedir. Zira dinen, sadece belirlenen şeylere uyulur. İmam Nevevî de Müslim şerhinde bunu doğru kabul etmiştir.
Bu hadis, mezinin necis olduğuna delil olarak kullanılmıştır. Nitekim bu durum gayet açıktır. Ayrıca bu rivayette, mübağala sigası ile çokça geldiği anlaşılan meziden dolayı abdest alınması emredildiği için bu hadis sızıntı şeklinde gelen hafif meziden dolayı da abdest almanın farz olduğuna delil olarak İleri sürülmüştür. Ancak İbn Dakîk buna itiraz etmiştir. Ona göre, hadiste konu edilen mezinin çokluğu, bedenin sağlıklı olduğu dönemlerde aşırı şehvetten kaynaklanır. Sızıntı şeklinde gelen mezi ise, vücuttaki bir hastalıktan dolayıdır. Bu yüzden sızıntı şeklinde gelen mezi için abdest almak gerekmez. Onun bu itirazına şu şekilde cevap vermek mümkündür: Sâri' meziden dolayı abdest alınmasını emretmiştir. Bu konuda da, ayrıntıya girmemiştir. Bu da, hükmün umumîliğine/genel bir hüküm İfade ettiğine delalet eder.
Bu Hadisten Çıkarılan Sonuçlar:
1- Bir konu hakkında soru sormak için başkasının temsilci olmasını istemek caiz ve mümkündür.,
2- Vekil, müvekkil varken onu savunabilir,
3- Ashâb-ı kiram Hz. Peygamber'e son derece saygı göstermiştir,
4- Örften dolayı haya edilecek meselelerde edebe uygun hareket etmek,
5- Kadının akrabalarına güzel davranmak,
6- Kadının akrabaları yanında cinsel ilişki veya buna benzer konularla alakalı konuşmamak,
7- Utanan kimse, bir başkasına soru sordurabilir. Nitekim İmam Buhârî bu hadisi, Bölümünde bu husus için delil olarak kullanmıştır. Çünkü bu şekilde davranan biri iki maslahata birden riayet etmiş olur. Biri, hayalı davranmak, diğeri ise, bîr hükmü Öğrenmede geri durmamaktır.