Hayat | Konular | Kitaplık | İletişim
(2) Anaya İyilik Etmek
(2) Anaya İyilik Etmek
3— Hakîm'in babası Muaviye îbni Hayde anlatıyor: «— Dedim ki, ya Resûlallah; kime iyilik edeyim?
— Annene, dedi. Kime iyilik edeyim? dedim.
— Annene, dedi. Kime iyilik edeyim? dedim.
— Annene, dedi. Kime iyilik edeyim? dedim.
— Babana; sonra en yakına, ondan sonra en yakına... dedi.»[8]
Anneye itaat ve iyilik etmenin, babadan önce gelen bîr hak olduğunda icma1 vardır. Çocuk üzerinde anneye ait üç haslet mevcuttur ki, bunlarda babanın iştiraki yoktur. Hamilelik müddetince çocuğu taşır ve doğum sancıları çeker, bazan ölümüne sebep olan doğum ağrısını tadar, çocuk büyüyöp hizmetten kurtuluncaya kadar süt emme çağında sıkıntılar çeker. İşte bu hususlarda babanın bir ortaklığı bulunmaz, bütün ızcltraplara anne yalnız başına katlanır. Bundan sonra, sağ bulundukları müddet anne ve baba, çocuğu terbiye etmek ve yetiştirmekte beraberce çalışırlar. Annenin bu fedakârlıklarına karşı, ona en önce iyilik etmek, hakkı olrriuş"oluyor.
Hadîs-i şerifte üç defa arka arkaya anneye iyilik etmek tavsiyesi, yukarda anlatılan üç haslete işaret olabileceği gibi, Önemine binaen ana hakkını gözetmek için tekrarlandığı da söylenebilir. Ayrıca İnsanlar, babaya nisbetle annenin hakkında gevşeklik gösterirler. Anne devamlı evde kaldığı İçİn çocukla ünsiyet eder ve insanlardan utanma durumu olamayacağından İçerde çocuk annesine çok defa isyan eder, bunu dışarda babasına yapamaz. Bİr de baba, anneden daha güçlü olduğu için, ona karşı çıkamaz. Halbuki annenin zafiyetinden ve şefkatinden faydalanarak ona karşı çıkması çok olur. Bunun için babadan çok, anneye iyilik etmekte dinimiz mübalâğa etmiştir, anneye iyilik etmek üzerinde tekrar tekrar durmuştur.
Fıkıh kitaplarında, babadan önce anneye iyilik etmek geliyorsa da, babanın hakkı anne hakkından daha büyük gösterilmiştir.
Bu hadîs-i şerifi Ebu Davud, Hâkim ve Tirmizî tesbit etmişlerdir. H â k i m 'e göre sahîh hadîstir.
Bu hadîs-i şerîfİ Peygamberimizden rivayet eden Muaviye ibni H a y d e kimdir? :
Ashqb-ı kiramdan olup, Basra'lıdır. Horasan savaşında bulunmuş ve orada ölmüştür Behz ibni H a kî m'in dedesidİr. Kendisinden rivayet edilen hadîsler sahîh kabul edilir. Allah ondan razı olsun.[9]