Hayat | Konular | Kitaplık | İletişim

(19) Ebeveyne, Ölümlerinden Sonra İyilik Etmek

(19) Ebeveyne, Ölümlerinden Sonra İyilik Etmek



35— Ebû Üseyd'in insanlara anlatarak şöyle dediği işitilmiştir :

— Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)fin yanında idik. Bir adam dedi ki:

— Ey Allah'ın Resulü, ebeveynim öldükten sonra, onlara iyilik ede­bileceğim bir iyilik kaldı mı?»

Peygamber şöyle buyurdu:

« —Evet, dört haslet yardır:

(1) Onlara hayır duada bulunmak ve onlara mağfiret dilemek.

(2) Vasıyyetlerini yerine getirmek.

(3) Onların sadık arkadaşlarına ikram etmek.

(4) Akrabaya sıla (iyilik) etmek ki, sana akrabalık ancak onların nesebi tarafından gelir.»[70]



Bu hadîs-i şeriften çıkan hüküm şudur: Dirilerin ölüler için yapacak­ları duanın ve istiğfarın ölülere faydası vardır. O halde insan ölü bulunan ana-babasına , ve 'Müslümanlara Allah dan rahmet dilemeli ve onların ba­ğışlanmasını Allah'dan dilemelidir.

Meşru şekilde, yapılan vasiyyetlerİ yerine getirmek-.bir borçtur. Onu başarmak icab eder.

Ana-babd dostlarını ziyaret etmek, onlara ikramda bulunmak evlâd üzerine düşen bir vazifedir. Bunu yerine getirmek vefat etmiş olan ebeveyni sevindirmek olur.

Ana ve baba tarafından asıl olarak gelen akrabalarla ilgiyi kesmemek ve onlara elden geldiği kadar iyi muamele etmek hem sevaptır, hem de vefat etmiş ebeveynin bu sevapta payları vardır.

Ebû Üseyd kimdir? :

Bu hadîs-i şerifi anlatan Ebu üseyd ashab-ı kiramdan olup, adı Malik İbni Rabîa 'dır. Ensar'dan Beni Sâide kabîlesindendir ve Mek­ke'nin fethinde Benî Sâide birliğinin sancaktarlığını yapmıştır. Bedir ve Uhud savaşiarıyle bunlardan sonraki savaşlarda bulunmuştur. Hz. Peygam­berden hadîs-i şerîfler rivayet etmiştir. Oğulları Humeyd, Züb.eyr, M ü n z i r ve köleleri Ali ibni Ubeyd ile Ebu Saîd kendisinden rivayet etmişlerdir. Ayrıca ashabdan ve tabiînden bazı kimseler de bundan rivayet etmişlerdir. Kısa boylu olup, saç-sakalı beyazdı; ve gür saçlı idi. 80 yaşında olduğu halde hicretin 60. yılında vefat etti! Bedir savaşında bu­lunanların, vefat bakımından, sonuncusudur. Aîlah ondan razı olsun.[71]



36— (12-s) Ebû Hüreyre şöyle demiştir:

«— Ölümünden sonra, ölünün derecesi yükseltilir, ölü der ki: "Ey Rabbim! Bu (güzel) şey nedir?" Ona: Çocuğun, senin için istiğfar etti (Allah'dan mağfiret diledi), denir.»[72]



Peygamber Efendimize kadar yükseltilmeyen ve Ebu Hüreyre'den nak­ledilen bu eserden anlaşılan mana, bir önceki hadîs-i şerifin manasına uy­gundur. Evlâdın, ölümlerinden sonra ebeveyni için yapacağı istiğfarın on­lara bir iyilik olduğu ve dirilerin ölüler için yaptıkları dualarda fayda bu­lunduğu neticesine varılır.[73]



37— (13-s) Muhammed Ibni Şîrîn anlatıyor :

«— Bir gece, Ebû Hüreyre'nin yanında idik, şöyle demişti:

«— Allahım! Ebû Hüreyre'ye, annesine ve bunlar için afv dileyen­lere sen mağfiret buyur.» Muhammed îbni Şîrîn dedi ki:

«— Biz Ebû Hüreyre'nin duasına girelim diye, kendisine ve annesine Allah'dan mağfiret diliyoruz.»[74]



Muhammed İbni Şîrîn kimdir?:

Hazreti O s m a n 'in hilâfeti zamanında doğdu. İlim ve takvası yüksek olup, fıkıhda imamdı. Hişam diyor kİ, kavuştuğum İnsanların en sadık olanı Muhammed ibni Şîrîn idi. Yine tabiînden olan H a s a n - ı B a s r î 'den sonra vefat etti. 77 yaşında iken hicretin 110. yılında vefat etti. Allah ondan razı olsun...[75]



38— Ebû Hüreyre'den: Resûlüllah (Sallatlahü Aleyhi ve Sellem) şöyle dedi:

«— Kul vefat edince, bütün amellerinin sevabı kesilir; üç ameli müs­tesnadır. (Bunlardan birincisi) Sadaka-i cariyedir. (İkincisi) Kendisi ile faydalanılan şerefli bir ilimdir. (Üçüncüsü) Kendisine dua eden salih çocuktur.»[76]



Burada Peygamber Efendimiz İki mühim hususa işaret buyuruyor:

1— İnsan vefat ettikten sonıfc, dünyada bıraktığı şeylerin hiç birinden fayda göremez. Bunun için daha hayatta İken, elinden geldiği kadar dinin kendisine yüklemiş olduğu vazifeleri yapmalıdır. Öldükten sonra pişman­lığın bir faydası yoktur.

2— İstisna edilen üç amel, âhirette ölüye fayda vereceği için, bu mü­him işlerin başarılmasına, daha hayatta iken çok önem vermelidir.

Sadaka-i Cariye, ağaç dikmeğe kadar her türlü hayrat işleri demektir. İnsanların, hatta hayvanların bu hayrattan faydalanmaları karşılığında ölü­nün ruhuna sevab gider ve bu sevab devamlı olur.

İlimleri iki kısma ayırmak gerekir. Biri faydalı, diğeri zararlı ilim. Hadîs-i şeriften kasdedilen ilim, dinin emirlerine aykırı düşmeyen şerefli ilim­dir. İnsan, böyle ilim adamı yetiştirmek veya eser bırakmak suretiyle ölüm­den sonra ilimden sevab kazanır. İlminden elde edilen istifade nisbetinde mükâfatı çok olur.

Salih ve İyi evlâd ana-babaya mağfiret dilemeyi terk etmeyeceği ci­hetle, geriye takva sahibi çocuk bırakmanın önemi büyüktür. Hayatta iken çocuk terbiyesi üzerinde durmak ve onu Allah'ın emirlerine uygun bir şe­kilde yetiştirmek, ebeveynin âhirette de rahata kavuşmasına sebep teşkil eder. Çocuklara dinî terbiye vermenin, onlara İslâm ahlâkını aşılamanın ne büyük önem taşıdığı buradan da anlaşılıyor. Çocuk, hem dünyadaki yaşa­yışını saadete bağlamış oluyor, hem âhiretİni kazanıyor, hem de vefat et­miş bulunan ana-babası için bir mağfiret sebebi oluyor. Ayrıca dinin kıya­mı, gelecek nesle bağlı olduğundan, evlâd ve torunların İslâm'a göre ye­tiştirilmesi zarureti vardır. Bu yolda bir çalışma ve gayret sarf etmek, her Müslümana düşen bir farzdır. Hidayet ise Allah'dandır.[77]



39— İbni Abbas'dan rivayet edildiğine göre, bir adam şöyle dedi:

«—Ey Allah'ın Resulü! Benim annem vefat etti ve vasiyyette bulun­madı. Onun adına sadaka vermem, kendisine fayda verir mi?»

Peygamber: «— EVET!» dedi.[78]



Bu hadîs-i şeriften de anlaşılacağı üzre, verilen sadaka ile yapılan ha­yır ve hasenatın sevabını ölüye göndermek, ölü için manevî bir kazançtır, derecesini yükseltmeye bir vesiledir. Bunun için fazla hayır ve hasenat yap­malı ve bunların sevabını ebeveynin ruhuna ve yakın akrabalardan ölen­lerin ruhlarına göndermelidir.[79]


Kategoriler

- namaz - hac - umre - dua - oruc - ashab - ashabın fazileti - ticaret - cihad - abdest - ilim - haram - ölüm - iman - iyilik - nikah - hadis - kıyamet - islam - cennet - miras - sünnet - mal - fitne - Kadın - sadaka - yemin - zina - zekat - ihram - evlilik - köle - feraiz - zikir - cemaat - kurban kesmek - mescid - kısas - hayız - günah - helal - amel - gusül - borç - kibir - cehennem - hüküm - öldürmek - kafir - takva

MollaCami.Com