Hayat | Konular | Kitaplık | İletişim

(30) İyilik En Yakına, Ondan Sonra En Yakın Sırasına Göre Yapılmalıdır

(30) İyilik En Yakına, Ondan Sonra En Yakın Sırasına Göre Yapılmalıdır



60— (Resûlüllah (Sallaüahü Aleyhi ve Selîem) 'in şöyle buyurduğunu, El-Mıkdam îbni Ma'dî Kerib'in işittiği rivayet edilmiştir:

«— Allah, annelerinize iyilik etmenizi emrediyor, sonra annelerinize iyilik etmenizi emrediyor; sonra babalarınıza iyilik etmenizi emrediyor. Sonra en yakın akrabaya, ondan sonra en yakın sırasına göre iyilik etme­yi size emrediyor..»[120]



3, 4 ve 5. hadîs-i şeriflerde ana ve babaya iyilik etmek hususunda ge­rekli açıklama yapılmış ve annenin hakkına daha çok itina göstermek icab ettiği belirtilmişti. Burada da anneye, babaya ve yakınlık derecelerine göre en yakını tercih ederek akrabaya iyilik etmenin lüzumu ifade buyuruluyor.

R a v i E I - M ı k d a m :

El-Mıkdam ibni Ma'dî Kerib, ashabdan olup, kün­yesi Ebu Kerîme 'dır. Ebu Yahya da olduğu söylenir. Ken­disi hadîs-i şerifler rivayet ettiği gibi, oğlu Yahya ile torunu Salih ve daha başka zevat ondan rivayet etmişlerdir. Hicretin 87. yılında 91 yaşında olduğu halde vefat etti. Allah ondan razı olsun.[121]



61— Ebû Eyyub Süleyman (Osman îbni Affan'ın kölesi) anlatıyor:

Perşembe akşamı - cuma gecesi Ebû Hüreyre bize geldi ve dedi ki:

«— Sılâ-i Rahmi terk eden her şahsı, yanımızda bulunduğu için gü­nah işlemekle suçlandırıyorum (yanımızda durup günahında İsrar etme­sin, sılasını yapsın)». Kimse kalkmadı. Bu sözü Ebû Hüreyre üç defa tekrarlayınca, bir genç geldi ki, iki seneden beri halasına dargın bu­lunuyordu. Hemen halasına gitti. Halası ona dedi ki:

«— Ey kardeşim oğlu! Seni getiren nedir?» Genç de dedi ki :

«— Ebû Hüreyre'nin şunu ve şunu söylediğini işittim.» Halası ona şöyle dedi:

«— Ebû Hüreyre'ye dön ve ona sor ki, bu sözü niçin söylemiştir?» Ebû Hüreyre Peygamber (Saîlallahü Aleyhi ve Sellem)'in: «— Her perşembe akşamı - cuma gecesinde, insanoğlunun amelleri şanı yüce ve yüksek Allah'a arz edilir de, sılâ-i rahmi terk edenin ameli kabul edilmez.»[122]



Bu hadîs-i şerifte de sılâ-i rahmi terk edenin amelinin kabul edilmediği beyan buyurulmakla yine onun ehemmiyetine işaret edilmektedir.[123]



62— (21-s) îbni Ömer'den:

«— Sevabını Allah'dan umarak insanın nefsine ve ehline harcadığı şeye karşılık, Allah muhakkak ona mükâfat verir. Önce geçimine baktı­ğın kimseye harcayıp işe başla. Eğer fazla (mal) varsa sırasıyle en yakı­na ve ondan sonraki yakına ver. Eğer daha fazla (artan mal) olursa, di­lediğine ver.»[124]



I b n i D m e r 'den rivayet edilen bu eser, bir önceki hadîs-i şerifte buyurulan yakınlık sırasına göre sılanın manâsını taşımaktadır. İnsan önce nafakası özerine borç olanlara ve şahsına israf yapmaksızın harcamak va­zifesi ile mükelleftir. Bunu meşru bîr şekilde yerine getirdiği takdirde Allah ona mükâfat verir, sevab İşlemiş olur. Gücü yetenler de bakmak mecburi­yetinde olmadıkları akrabalarından en yakınına ve sırasiyle daha uzak-takilere vermelidirler.[125]


Kategoriler

- namaz - hac - umre - dua - oruc - ashab - ashabın fazileti - ticaret - cihad - abdest - ilim - haram - ölüm - iman - iyilik - nikah - hadis - kıyamet - islam - cennet - miras - sünnet - mal - fitne - Kadın - sadaka - yemin - zina - zekat - ihram - evlilik - köle - feraiz - zikir - cemaat - kurban kesmek - mescid - kısas - hayız - günah - helal - amel - gusül - borç - kibir - cehennem - hüküm - öldürmek - kafir - takva

MollaCami.Com