Hayat | Konular | Kitaplık | İletişim

13. Hayızdan Temizlenen Kadının Kendini Ovması

13. Hayızdan Temizlenen Kadının Kendini Ovması


Hayızlı kadın nasıl yıkanır, kokulu bîr bezi veya pamuğu alıp kanın izine sürer.

314- Hz. Aişe'den şöyle nakledilmiştir: "Bir kadın Hz. Peygamber'e gelip hayızdan dolayı nasıl gusü! abdesti alacağını sordu. Hz. Pey­gamber ona, nasıl gusül abdesti alacağını şu şekilde bildirdi: 'Bir parça kokulu bez ya da pamuk al, onunla temizlen!'

Kadın, 'nasıl temizleneyim?' diye sordu. Rasûlullah. Bu­nunla temizlen' dedi. Kadın 'Nasıl yani?' diye sorunca Hz. Peygamber Subhanallâh temizlen işte!' dedi. Bunun üzerine kadını yanırha çek­tim ve 'Bunu kanın izine sür' dedim.[46]


Açıklama


(Kadının Kendini Ovması) Nasıl gusül abdesti alınacağına ve ovmaya dair bir şey geçmediği için bu hadisin bab başlığına uygun olmadığı söylenmiştir. Kir­manı kendisinden önceki bazı âlimlerin yolundan giderek bu itiraza şu şekilde cevap vermiştir: "Hadiste kokulu bez veya pamuğun kanın izine sürülmesi geç­mektedir, bu da, ancak ovmakla mümkündür. Guslün nasıl alınacağından mak­sat ise hayızlı kimsenin boy abdestine mahsus özel durumdur. Yani koku sü­rünmektir. Yoksa bizzat yıkanma değildir." Her ne kadar zorlama olsa da, bu cevap güzeldir. Ancak bundan daha güzel cevap da verilebilir. Şöyle ki; âdeti gereği İmam Buhârî her ne kadar zikrettiği hadislerde bab başlığına delil teşkil eden bir durum olmasa da, eğer hadisin bir başka varyantında bab başlığına delil teşkil edecek bir durum varsa, o hadisi kullanmaktan çekinmemiştir. Konu­muzla ilgili olarak şu açıklamayı yaparız; İmam Müslim bu hadisi, İbn Mansûr'-dan İbn Uyeyne kanalıyla nakletmiştir. İmam Buhârî de, bu kanalla rivayette bulunmuştur. Söz konusu rivayette, "Nasıl yıkanır?" ifadesinden sonra "alıp ifadesinden önce atıf harflerinden vardır. Bu harf bilindiği üzere terâhi [47] için kullanılır. Bu da, önce yıkanmanın sonra kokulu bir bez veya pamuğun kullanılmasının öğretildiğini gösterir. İmam Müslim Safİyye ve Hz. Âişe kanalıyla bir rivayette daha bulunmuştur ki, bu rivayette Mansûr rivayetinde belirtilmeyen gusül abdestinin nasıl alınacağı konusu anlatılmıştır. Bahsi geçen rivayet şu şekildedir: "Sizden biri suyunu ve sidresini [48] alıp güzelce te­mizlenir, sonra başından aşağı su döker, saç diplerine varıncaya kadar eliyle başını iyice ovar, sonra üzerine su döker ve bir bez veya pamuk alır." Guslün nasıl alınacağını ve vücudun ovulmasını konu edinen bab başlığı ile işte bu kasdedilmiştir. Ancak İmam Buhârî kendi şartına uymayan İbrahim İbn Muhacir kanalıyla nakledildiği için bu hadisi tahriç etmemiştir.

{temizlen) Bu hadisten sonra gelen rivayette, "temizlen" yerine aynı anlama gelen ifadesi kullanılmıştır.

Nevevî şöyle demiştir: "Alimlere göre bu ifadeyle, kadının cinsel organı kasdedilmiştir." el-Muhâmilî ise şöyle demiştir: "Kadın için, hayız kanı vü­cudunun neresine bulaştı ise o bölgesine koku sürmesi müstehaptır." Bu görüşü ondan başkasının dile getirdiğini bilmiyorum. Ancak hadisin zahiri, onu destek­lemektedir.


Bu Hadisten Çıkarılan Sonuçlar


Hayret verici olaylar karşısında Sübhanallah denir. Bu hadiste kafa yorma­dan idrak edilebilecek basit bir meselenin anlaşılmaması üzerine Rasûlullah Subhanolhh" demiştir.

Avret mahalli ile ilgili konularda kinayeli bir üslup kullanmak müstehapür.

Kadın, kendisiyle ilgili utanılacak meseleleri bilen bir erkeğe sorabilir. Nite­kim Hz. Âişe ensar'm kadınları için şöyle demiştir: "Haya, dinî bilgi öğrenme hususunda ensar'm kadınların engel olmazdı."

Açıkça konuşmanın uygun olmayacağı meselelerde üstü kapalı ifadeler ve bir takım İmalarla yetinilir.

Soru soranın anlaması için, cevap tekrarlanır. Hz. Peygamber ilk seferinde kadın arılamayınca cevabını tekrarlamıştı. Hz. Peygamberin bir sonraki hadiste temizle dedikten sonra yüzünü çevirmesi, cevabı tekrarladığını gösterir. Yani Allah Resulü tekrardan kadına açıkça anlatılınca utanılacak durumda, yeniden söze başvurmak yerine lisân-ı hâl ile cevap vermiştir. Bu durumu fark eden Hz. Âişe devreye girerek meseleyi kadına öğretmeyi üstlenmiştir. İmam Buhârî İ'tisâm Bölümünde bu hadis için, "Delillerle Bilinen Hükümler" başlığını kullanmıştır.

Alimin huzurunda bulunan kişi, sözleri anlamazsa, orada bulunanlardan biri, âlimin hoşuna gideceğini bildiği takdirde ona açıklama yapabilir.

Daha üstün biri varken derece bakımından ondan daha aşağıda olan kim­seden ilim öğrenilebilir.

Muhaddis her ne kadar sonunda "evet" demese bile, ikrar ettiği takdirde kendisine yapılan arz sahih olur. Çünkü hadisi tahammül şartları arasında ravi-nin duyduğu her şeyi anlaması şartı yoktur.

Öğrenene karşı merhametli olunmalı, anlamadığı konularda mazur görül­melidir.

İnsanoğlu yaratılıştan da kaynaklansa ayiplanni kapatmalıdır. Mesela hayızdan dolayı kendisinden gelen kötü kokuyu, güzel koku kullanarak gidermelidir.

Bu hadiste Hz. Peygamberin güzel ahlakı, yumuşak huyluluğu ve eşsiz hayası bir kez daha ortaya çıkmıştır. Hak Teâlâ onun şanını artırsın.


Kategoriler

- namaz - hac - umre - dua - oruc - ashab - ashabın fazileti - ticaret - cihad - abdest - ilim - haram - ölüm - iman - iyilik - nikah - hadis - kıyamet - islam - cennet - miras - sünnet - mal - fitne - Kadın - sadaka - yemin - zina - zekat - ihram - evlilik - köle - feraiz - zikir - cemaat - kurban kesmek - mescid - kısas - hayız - günah - helal - amel - gusül - borç - kibir - cehennem - hüküm - öldürmek - kafir - takva

MollaCami.Com