Hayat | Konular | Kitaplık | İletişim

(124) İnsanlara Tatlı Yüzlü Olmak

(124) İnsanlara Tatlı Yüzlü Olmak



246— Atâ' İbni Yesar'dan rivayet edildiğine göre, şöyle anlattı: Abdullah İbni Amr İbni'1-As'a yetiştim de, ona dedim ki: «Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'in Tevrat'da bulunan sıfatın­dan, (Tevrat kitabında Peygamber'in tarifine dair âyetlerden) bana ha­ber ver.»

O:

«Evet (anlatayım), dedi. Allah'a yemin ederim, Peygamber, Kur'ân'da mevcut bazı sıfatlarla, Tevrat'da da vasıflanmıştır.»

(Cenabı Hak) :

«Ey Peygamber! Seni, ümmetine bir imam, bir müjdeci ve bir kor­kutucu gönderdik. (Ahzab Sûresi, Âyet: 45). Bir de (seni) ümmetler için bir koruyucu (gönderdik). Sen benim kulumsım ve Peygamber'imsin. Sa­na mütevekkil ismini verdim. Peygamber sert sözlü değildir, şiddet sahibi değildir, çarşılarda bağırıp çağırmaz, kötülüğü kötülükle yok etmez (kö­tülüğü iyilikle karşılar), ancak Tbağışlar ve affeder. Kendisinden Önce ge­len yoldan çıkmış ümmeti, Allah, kendisi ile doğrultmadıkça, Allah onun ruhunu asla almıyacaktır. Ümmetin düzelmesi şöyle demeleri ile olacak­tır : «Lâ İlahe İllallah». Bu sözle, kör gezleri, sağır kulakları ve kilitli kalpleri açacaklar.»[490]



Burada, varİd olan bir soru üzerine Peygamber Efendimizin gerek Kur'ân'da, gerekse Tevrat'da mevcut bazı vasıfları anlatılmaktadır. Bura­daki vasıflar şüphesiz ki, Peygambere ait vasıfların tümü değildir. Bazı mühim kısımları şöyle sıralanmaktadır:

Peygamber Şahid'dİr: Bunun iki manâsı vardır. Ya ümmete İmam, ön­der olması demektir. Ya da' ümmetinden îman edenlerle îman etmİyenler üzerine bir şahid olması demektir.

Peygamber Mübeşşirdir: Kendisine îman edenleri, Allah'ın hak dinine bağlananları Cennetle müjdeleyicidir.

Peygamber Nezirdir: îman etmiyenleri, islâm'ı kabul etmiyenlerİ Ce­hennem ile korkutucudur.

Peygamber cahillere Hirz'dir: Allah'ı tanımıyan, hak yolu bilmiyen cahil insanlar için Peygamber bir koruyucudur. Onlara hak yolu göster­mekle kendilerini felâketten, Cehennem azabından korur.

Allah'ın Resulüdür: İnsanlara dünya ve âhiret saadetini kazandırmak İçin, Allah tarafından gönderilen bir elçidir. Allah'dan melek Cebre ara­cılığı ile ve vahy yolu İle aldığı emir ve yasaklan insanlara tebliğ eder, onlara dinlerini Öğretir.

Mütevekkildir: İşini, Allah'a güvenip bırakandır. Kul olarak gereken tedbîr ve sebeplere tevessül ettikten sonra, Allah'ın va'dına güvenip kaza­sına inanmak ve böylece tam bir teslimiyet göstermek tevekküldür. Böyle bîr tevekkülde bulunana da Mütevekkil denir.

Peygamber kötü sözlü (fezz) değildir: En güzel ahlâk ile vasıflanmış olup, kaba ve çirkin söz sahibi değildir.

Peygamber galîz değildir: Yumuşak ve tatlı huyludur, şiddet göster­mez, sert davranmaz. Ancak savaş ve mücadele zamanında düşmanlara karşı şiddetli olduğuna dair âyet-i kerîme vardır. Sulh ve sükun zamanında kimseye karşı şiddetli değildir. Müminlere karşı ise, daima merhametli ve şefkatlidir.

Peygamber avaz avaz bağırmaz : Gerek evde, gerekse dışarda Pey­gamber İnsanlara kızıp çağırmaz, sesini fazla yükseltmez ve bir münakaşa hali göstermez. Tatlı sözlüdür.

Peygamber kötülüğü, kötülükle kaldırmaz : Yapılan kötülüğe aynı ile karşılıkta bulunmaz, bilâkis bu kusur ve kabahati bağışlar ve affeder. Kö­tülüğe iyilikle mukabele eder.

Peygamber görevini muhakkak yapar : Tevhid dinini terk etmiş cahil insanlara «Lâ ilahe İllallah» kelimesini öğretmiş, Allah dan başka İbadet edecek bir varlık olmadığını tebliğ etmiştir. Böylece görmez gözler, İşitmez kulaklar ve anlamaz kalbler açılmış ve gerçek yolu görüp kabullenmişlerdir.[491]



247— (60-s) Abdullah İbni Amr'dan (Radiyailahu anh) rivayet edil­diğine göre, şöyle dedi:

Kur'ân'da olan şu:

«Ey Pey ganiler! Seni ümmetine bir imam, bfl* müjdeci ve bir korku­tucu gönderdik (Ahzab: 45).» âyetin benzeri Tevrat'da vardır.[492]



Bundan önceki 246 No.'lu hadîs-i şerife bakınız.[493]



248— Muaviye (Radiyailahu anh) 'nin şöyle dediği işitilmiştir: Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) 'den bir söz işittim ki, Allah onunla bana fayda ihsan etmiştir. (Ravi diyor ki) Muaviye'yi dinledim,

şöyle diyordu :

Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) 'i dinledim :

«İnsanlardaki ayıpları araştırırsan, onları ifsad edersin.» buyuruyordu:

Ben, insanların ayıplarım araştırmıyorum ki, onları bozmuş olmayayım.[494]



Allah Tealâ kullarıma örtünmeyi emretmiş, ayıp yerlerini açmayı ya­saklamıştır. İnsanlardan meydana gelen kötü iş ve hareketler de bir nevi ayıp olan ve açılması yasaklanan azalar gibidir. Bu gibi kusurları araştır­mamak, derinleştırmemek ve görmemek bîr vazifedir. Kötülük ve kusurların teşhir edilmesi, herkese İlân edilmesi insanların ahlâkı üzerinde kötü izler bırakır, alışkanlık meydana getirir, utanma hislerini körletİr. Bu hallere se­bebiyet vermek, insanları bozmak ve hallerini İfsad etmek olur. Böyle va­him bir neticeye varmamak İçin kusur ve ayıplar örtüimeli, araştırma yapıl­mamalıdır. Mümkünse kusur ve ayıpların giderilmesine, güze! ve tatlı bir nasihat yolu ile çalışmalıdır. Ayıp ve kusurları görmemezlİkten gelmek, affet­mek ve bağışlamak olduğundan, hadîs-i şerîf bu bölümde zikredilmiştir.

Bu hadîs-i şeriften alınacak hükümler:[495]



249— Ebû Hüreyre (Radiyallahu anh) 'nin şöyle dediği işitilmiştir : Şu iki kulağım duydu ve şu iki gözüm gördü, Resûlüllah (SallaUahü Aleyhi ve Settem) , her iki eliyle Hasan'm yahut Hüseyin'in iki avucundan tuttu. — Allah'ın rahmetleri üzerlerine olsun — Onun ayağı Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) 'in (mübarek) ayağı üzerindeydi. Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) şöyle diyordu:

«Çık!»

Çocuk ayaklarını Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) 'in göğsüne koyuncaya kadar çıktı. Sonra Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) :

«Ağzını aç!» dedi.

Sonra çocuğu Öptü ve ondan sonra dedi ki:

«Allah'ım, bunu sev, çünkü ben bunu seviyorum.»[496]



1— Çocuklarla lâtife etmek ve onlara sevgi ve merhamet göstermek, Peygamber imiz tarafından bizzat uygulanan ve bize örnek olan güzel ah­lâklardandır.

2— Daha önceki hadîs-i şeriflerde geçtiği gibi, çocukları öpmek, iyi bir harekettir, çünkü bunda şefkat ve merhamet işareti vardır.

3— Çocuklara, iyi ve hayırlı olmaları için duâ etmek, büyükler İçin takıp edilecek bir yol olmalıdır.[497]


Kategoriler

- namaz - hac - umre - dua - oruc - ashab - ashabın fazileti - ticaret - cihad - abdest - ilim - haram - ölüm - iman - iyilik - nikah - hadis - kıyamet - islam - cennet - miras - sünnet - mal - fitne - Kadın - sadaka - yemin - zina - zekat - ihram - evlilik - köle - feraiz - zikir - cemaat - kurban kesmek - mescid - kısas - hayız - günah - helal - amel - gusül - borç - kibir - cehennem - hüküm - öldürmek - kafir - takva

MollaCami.Com