Hayat | Konular | Kitaplık | İletişim

(137) Cimrilik

(137) Cimrilik



281— Ebû Hüreyre (Radtya'tlahu anh) 'den rivayet edildiğine göre, demiştir ki:

— Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

«Allah yolundaki (cihad esnasında çiğnenen) toz-toprak ile Cehen­nem dumanı bir kulun ciğerine ebediyyen toplanmaz. Cimrilikle îman da hiç bir zaman bir kulun kalbinde toplanmaz.»[559]



ibadetlerin en faziletlisi ve en hayırlısı Allah yolunda yapılan cihattır. Bunun faziletine binaen kazanıfan malların en hatalı ve undan, Cehennem ateşinin dumanı, sa­vaşan ve ayakları toz-toprağa bulaşan bir kulun göğüs boşluğuna giremez. İkisi bir araya asla gelemez.

Cimrilik, kötü hasletlerin başıdır. Cimriliği ifrat'a varan kimse, helâl -haram ayırt etmez zekât vermez, hayır ve hasenata koşmaz, aç ve çıplak­ları gözetmez. Bütün derdi ve düşüncesi para ve madde olur. Bu duruma düşenin yeri de Cehennem olur. Cehennem'e de ebedî olarak girecek olan­lar/ imansızlar olduğundan;

«Cimrilikle îman, bir müminin kalbinde asla toplanmaz.» buyrulmuştur.[560]



282— Ebu Saîd El-Hudrî (Radiyattahuanh), Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Seilem) 'den rivayet ettiğine göre, Hazreti Peygamber şöyle bu­yurdu :

«— İki huy vardır ki, bir müminde bulunmazlar: Biri cimrilik, diğeri de kötü ahlâktır.»[561]



Bundan önceki hadîs-İ şerif münasebeti ile cimriliğin sebep olduğu za­rarlar ve doğurduğu felâket izah edilmişti. Gerçek bir müminde bu hasle­tin bulunamayacağı tabiîdir. Cimrilik insanı kötü ahlâka iter ve çeker, onu haris ve dar kalbli yapar. Halbuki müminin kalbi geniş ve rahat olur. Yani bu iki haslet birbirine bağlıdır. Biri, diğerinin neticesidir. Bu İtibarla her iki huy ihlâsı yerinde gerçek bir müminde bulunamazlar.[562]



283— (68-s) Abdullah ibni Rabî'a (Radiyaitanu anh) 'dan rivayet edil­diğine göre, şöyle dedi:

«— Biz, Abdullah ibni Mes'ud'un yanında oturuyorduk; (Orada bu­lunanlar) bir adamı andılar da, ahlâkından bahsettiler. Abdullah dedi ki:

— Bana söyleyin, eğer o adamın başını kesmiş olsanız, onu tekrar yerine getirebilir misiniz? Onlar:

— Hayır! dediler. Abdullah:

— Elini kesseniz? dedi. Onlar:

— Hayır! dediler. Abdullah:

^ Ayağını kesseniz? dedi. Onlar:

— Hayır! dediler. Abdullah:

— O halde siz, onun tabiatını değiştirmedikçe, ahlâkını değiştiremez­siniz. Nutfe (yumurta), rahimde kırk gün kalır, sonra katılaşarak kan olur. Sonra pıhtı haline döner. Sonra et parçası olur. Sonra Allah bir melek gönderip onun rızkını, ahlâkını, bedbaht veya bahtiyar olduğunu yazar, (Allah bunları takdir buyurur) dedi.»[563]



Kader meselesi ile İlgili olan bu haberin kısaca izahı şöyle yapılabilir: Allah Tealâ, yaratıkları daha yücut sahasına çıkarmadan önce, onların hayatta vuku bulacak hal ve hareketlerini, kendilerine vereceği irade ta­sarrufu ile, ezelî ilmi sayesinde bilir. Bütün olmuş ve olacak haller hep Allah'ın İlmîne uygun olarak kudret ve iradesiyle vücui bulur. Bu ölçüler dairesinde hâdiselerin oluş manzumesine Allah'ın takdiri ve kazası denir. Bunun değişmesi olamaz.

Kulların mükellefiyet durumu ise, kadere bağlanmaz. Zira kaderin ne olduğunu kul bilmez, ancak Allah'ın emirlerine uyarak hareket etmek so­rumluluğu altındadır. Çünkü İnsan, ağaçlar ve taşlar gibi, yahut hayvanat gîbi İstediğini yapmaya gücü yetmeyen bir varlık değildir. Allah'ın kendi­sine verdiği irade ile, bazı işleri yapmaya veya yapmamaya yetkisi vardır. Zaten bu irade yetkîsinî0,İyiye mi, yoksa kötüye mİ kullanacağını Allah'ın ezelden bilmesi, onun kaderini tesbit demektir. İşte bu tesbİt, haberde de izah edildiği üzere asla değişmez. Ancak kulların sorumluluğu başka şeydir. Herkes İyi şeyleri yapmaya, kötü huylardan sakınmaya İradesini kul­lanabilir ve kullanmakla yükümlüdür. Bunu yapmayanlar Allah katında sorumlu olurlar, iradelerini kötüye kullandıklarından cezalarını çekerler. Dinin hükümlerine uygun olarak hareket -edip yaşıyanlar da sevab kaza­nırlar, azab çekmekten kurtulurlar.[564]


Kategoriler

- namaz - hac - umre - dua - oruc - ashab - ashabın fazileti - ticaret - cihad - abdest - ilim - haram - ölüm - iman - iyilik - nikah - hadis - kıyamet - islam - cennet - miras - sünnet - mal - fitne - Kadın - sadaka - yemin - zina - zekat - ihram - evlilik - köle - feraiz - zikir - cemaat - kurban kesmek - mescid - kısas - hayız - günah - helal - amel - gusül - borç - kibir - cehennem - hüküm - öldürmek - kafir - takva

MollaCami.Com