Hayat | Konular | Kitaplık | İletişim
(146) Lanet Edenler
(146) Lanet Edenler
316— Ebu'd-Derda'nın rivayet edildiğine göre, demiştir ki, Peygamber (Sallallahü A leyhi ve Sellem) şöyle buyurdu :
«— Lânetçiler, kıyamet gününde şehidler olamazlar, şefaatçiler de olamazlar.»[624]
1— Peygamberlerin insanlara tebliğ vazifelerini yerine getirdiklerine sahid olamazlar.
2— Şunlar fasık olduklarından şahidliklerİ makbul olmaz.
3— Herhangi bir savaşta öldürülmekle şehîdlik mertebesini kazanamazlar. Kelimenin bu üç tefsire İhtimaİiyeti varsa da, birinci şık âlimler tarafından daha kuvvetli bulunmaktadır.
Bir de bu lânetleyiciler kıyamette şefaatçi olamazlar. Din kardeşlerinden ve yakınlarından olanlara şefaat etme ihsanını Allah bu kimselerden kaldırmıştır. Allah onları şefaat etme nimetinden mahrum etmiştir demek olur.[625]
317— Ebû Hüreyre, Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Selîem) Hn ş&yie buyurduğunu anlattı:
— Doğruluğu tam kimseye, lanet yağdırıcı olmak uygun değildir.»[626]
İnsanları çok çok kötü sözlerle ayıplayıp tel'in edenlerin, çok dürüst ve sadık kimse olamayacaklarına bu hadîs-i şerîf işaret buyurmaktadır. Sadakati tam ve doğru sözlü kimselerin bu çirkin vasıftan uzak kalacakları tabiîdir. Çünkü gelişi güzel söz sarfedenin hezeyanı ve saçmalaması, laubaliliği çok olur. Bu hareketler de, dürüstlüğü ve sadık olmayı kaldıran sebeplerdir.[627]
318— (74-s.) Huzeyfe'den rivayet edildiğine göre, şöyle demiştir:
«— Karşılıklı olarak Iânetleşen asla bir toplum yoktur ki, onlar üzerine lanet gerçekleşmiş olmasın.»[628]
Bu haberden anlaşılryor ki, karşılıklı olarak lânetleşenlertn her iki tarafı da günah işlemiş olur. Birbirinden Allah'ın rahmetini kaldırmak İstediklerinden, Allah da ceza olarak onlardan bu rahmetini kaldırır.[629]