Hayat | Konular | Kitaplık | İletişim
(159) Ziyaret Etmek
(159) Ziyaret Etmek
345— Ebû Hüreyre, Peygamber (Sallaîlahü Aleyhi ve Seîlem) 'den rivayet ettiğine göre, Hazreti Peygamber şöyle buyurdu:
«— İnsan, hasta kardeşini görmeğe gittiği zaman yahut sıhhatteki kardeşini ziyaret ettiği zaman, Allah o ziyaretçiye şöyle buyurur: (Yaşayışında) hoş olasın, (âhiret yolunda) yürüyüşün de hoş olsun ve Cennette bir konak edinesin.»[679]
Allah rızasını gözeterek mümin kardeşi, ister hasta bulunsun ve ister sıhhatte olsun, ziyaret etmek sünnettir. Peygamberin sünnetini İhya etmek ise bir ibadettir. Bunun karşılığında Allah Tealâ müminlere mükâfat va'd buyurmuştur. Bu hadîs-i şerif, va'd buyurulan mükâfatları bildirmektedir. Ziyaretçiye hitaben dua şeklî İle Allah Tealâ hazretlerinin bizzat ifade buyurması, fiilin gerçek faile isnadı dolayısiyledir. Nitekim Ibni Mace'-nİn tahriç ettiği hadîste :
«— Gökten Inr melek, ziyaretçiye hitab eder.»
Şeklinde rivayet vardır kî, burada dua işi, Allah Tealâ hazretlerine değil de Meleke isnad edilmiştir. Yani Melek, ziyaretçinin işinden hoşnud kalarak ona, dünyada iyî bir yaşayış ile Cennet'te ikâmet niyaz eder, Me-lek'lerİn duası ise, makbuldür.
Bazt âlimler de lâfızlara dua manası yerine haber manası vermektedirler kİ, doğrudan doğruya ziyaretçi dünyada hoşluk içindedir, âhirette ise, Cennet'te bir konak edinmiştir, demek olur. Her İki manası İle anlaşılıyor ki, bir menfaat karşılığı olmaksızın müminleri ziyaret etmenin sevabı büyüktür. Hem dünyada, hem de âhirette refah vesilesidir.[680]
346— (86-s.) Ümmü Derda'dan rivayet edildiğine göre şöyle demiştir;
— Selman, Meda'in şehrinden Şam'a kadar yaya yürüyerek bizi ziyaret etti. Üzerinde bir elbise ve kısa bir şalvar vardı. (Yani paçaları kıvrılmış şalvarı vardı, demiştir râvi.) İbni Şevzeb de (rivayetinde) demiştir ki:
— Selman başı kırkılmış olduğu halde üzerinde bir elbise ile görüldü. Kulakları düşüktü. Yani (kulakları) uzun ve genişti. Selman'a şöyle dendi:
— Biçimini ve kılığını çirkinleştirdin. O cevab verdi ;
— Gerçek hayır, âhiret hayrıdır.[681]
Hazreti S e I m a n'dan rivayet edilen ve S e I m a n'm şahsiyeti ile ilgili bulunan bu haberde iki önemli nokta vardır:
1— S e I m an - i Farisî, dostlarını sırf ziyaret İçin Meda'in şehrinden Şam'a kadar yaya yürümüştür. Meda'in, Bağdad'ın 26 Km. güney doğusunda ve Dicle nehri sahilinde eski bir şehrin adıdır. Hicretin 16. yılında Hz. Ö m e r rin hilâfeti zamanında Sa'd ibni Ebİ Vakkas tarafından feth olunmuştu. Şimdi harabe halindedir, işte Selman Allah rızasını kazanmak için Meda'in'den Şam'a kadar yürümek külfet ve zahmetine katlanmıştır. Selman'in bu hareketi, bize kardeş ziyaretinin ne kadar büyük bir önem taşıdığını göstermekte ve bize örnek teşkil etmektedir.
2— Kılık-kıyafet düzgünlüğü dış görünüşten ibaret bîr haldir. İnsanı İnsan eden ulvî gayeler, düşünce, niyyet ve hareketler bulunmadıkça, şekilden ibaret kıyafetin hiç bir değeri olmaz ve İnsanı kurtarmaz. S e I m a n 'in dediği gibi, insanı kurtaracak olan kıyafet değil, âhiret için değeri olan hayırlı amellerdir. Nitekim bunu kendisi ispat etmiştir, öyle kİ, kilometrelerce yaya yürümek suretiyle dostlarını ve din kardeşlerini ziyaret etmiş ve böylece hayırlı amel işlemiştir. Allah rızası için ihtiyar ettiği bu zahmet uğruna kılık-kıyafetinin düzgünlüğüne özenmerntştir; veya buna türlü mahrumiyetlerle imkân bulamamıştır. Bu demek değildir kİ, dinîmizde kıyafet düzgünlüğü yoktur. Dinimiz daima iyiyi ve güzeli emreder; temizliği de ibadetin başı sayar. Ancak bütün bunlar, iman ve ihlâs bütünlüğü mevcut olmak suretiyle kıymet kazanırlar. Onun için iman ve ihlâslı amel olmaksızın kıyafet düzgünlüğünün bulunması şekilden ibaret kaltr ve âhiret için hiç bir değeri kalmaz. Önce âhiret için geçerli amel, sonra kıyafet düzgünlüğü gelir. Sırf hayırlı amel İnsanı kurtarır, fakat sırf kıyafet güzelliği İnsanı kurtarmaz. Ikİsİ bir arada bulununca, da kemal hasıl olur.[682]