Hayat | Konular | Kitaplık | İletişim

48. Cahiliye Müşriklerinin Kabirlerinin Başka Bir Yere Nakledilip Yerlerine Cami Yapılması

48. Cahiliye Müşriklerinin Kabirlerinin Başka Bir Yere Nakledilip Yerlerine Cami Yapılması


Hz. Peygamber buyurmuştur ki: "Peygamberlerinin ka­birlerini mescid edinen Yahudilere Allah lanet etmiştir" Kabirlerde mek­ruh olan namazlar,

Hz. Ömer, Enes İbn Mâlik'i bir kabrin yanında namaz kılarken görünce "kabre dikkat et! Kabre dikkat et!" demiş, ama namazını iade etmesini emret-memişti.

427- Hz. Âişe validemizden şöyle nakledilmiştir: "Ümmü Habibe ile Ümmü Seleme Habeşistan'da gördükleri içinde resimler bulunan bir kiliseden bahsetti­ler. Bundan Hz. Peygamber'e de söz ettiler. Bunun üzerine Allah Resulü şöyle buyurdu: Onlar, aralarından salih bir zât öldüğü zaman mezarının üstüne bir mescid yapıp içine de o görmüş olduğunuz resimleri çizerlerdi. İşte onlar kıyamet günü Allah ka­tında mahlukatın en kötüsüdür.[15]

428- Enes İbn Mâlik'ten şöyle nakledildi:

"Hz. Peygamber Medine'ye geldi. Şehrin yukarı kesimle­rinde bulunan ve kendilerine Benû Amr İbn Avf denilen ailenin mahallesinde konakladı. Burada on dört gece kaldı. Sonra Neccaroğulları'na haber saldı. On­lar da kılıçlarını kuşanmış bir vaziyette geldiler. Hz. Peygamber bir binek üzerinde, Ebu Bekir İse onun terkinde İdi. Neccar oğullan nın ileri ge­lenleri ise, onun etrafındaydı. Bu tablo hâlâ gözümün önündedir.

Nihayet Allah Resulü Ebu Eyyub'un evinin Önündeki durdu. Nerede namaz vakti girerse oracıkta namazını kılmayı severdi. Koyun ağıllarında bile kıldığı olurdu. Nihayet mescidin yapılmasını emretti. Neccaroğu Uan'nın ileri gelenlerine (gelmeleri için) haber yolladı. (Gelince) on­lara' Şu arsanız ve duvarınızın değerini bana söy/eyin1 buyurdu. Onlar da, 'Hayır Allah'a yemin ederiz ki bunun bedelini istemiyoruz. Biz, onu Allah için bağışla­mak istiyoruz' diye karşılık verdiler."

Enes şöyle dedi: "O arsada, şu an size anlattığım gibi, müşriklerin kabirleri, harabeler, duvarlar ve hurma ağaçları vardı. Allah Resulü müşriklerin kabirlerinin çıkarılıp başka bir yere nakledilmesini emretti. Harabeler düzlendi. Hurma ağaçlan ise söküldü. Hurma ağaçlarının gövdeleri, kıble isti­kametine dizildi. Kapının etrafı taşlarla örüldü. Ashâb-ı kiram, recez vezninden beyitler söyleyerek taş taşımaya başladı. Allah Resulü de, on­larla birlikte çalışıyordu. Bir yandan da şu beyti söylüyordu:

Allah'ım! Yoktur hayır âhiret hayrından başka Ensâr ve muhacirleri sen bağışla"


Açıklama


(Cahiliyye müşriklerinin kabirlerinin başka bir yere nakledilmesi mümkün mü?); Peygamberler ile onlara tabî olan insanların kabirleri başka bir yere taşın­maz. Çünkü, kabirlerin açılıp taşınması, onlara karşı yapılmış saygısızlık anla­mına gelir. Müşrikler için İse, böyle bir şey söz konusu olamaz. Çünkü onlara Wşı saygı gösterme zorunluluğu yoktur.

İmam Buharı, Hz. Peygamberin bhiwicnr. "Peygamberlerinin kabir-terini mescid edinen Yahudilere Allah lanet etmiştir" sözü ile şu sonuca ulaşmak istemiştir: Kabirlerin ibadethaneye dönüştürülmesine yönelik tehdit, peygam­berlerin veya salih kulların kabirlerini, onlara gösterdikleri aşırı saygıdan dolayı cami olarak kullananları da kapsar. Nitekim cahiliye dönemi İnsanları da, kabir-krebu şekiîde saygı gösteriyordu. Bu davranışları daha sonraları, kabirlere etmelerine neden olmuştu. Aynı şekilde bu tehdit, onların kabirlerini açıp, Kemiklerini bir başka yere naklederek mezar yerlerine cami yapanları da kapsar. hüküm, aslında peygamberlere özeldir. Ancak onlara tabi olanlar hakkında da aynı hüküm geçerlidir. Kâfirlerin ise, kabirlerini açmakta ve onları küçük davranışta bulunmada bir sakınca yoktur. Mezar yerlerine cami yaptır­mak, onlara yönelik aşırı saygı anlamına gelmez. Böylece, Allah Resûlü'nün müşriklerin kabirlerinin açılmasına yönelik davranışı ve onların mezar yerlerine mescidini yaptırması ile peygamberlerin kabirlerini mescid edinenlere lanet okuması arasında yukarıda işaret ettiğimiz farktan dolayı bir çelişki olmadığı anlaşılır.

(Kabirlerde mekruh olan namazlar); Kabrin üzerinde, kabre karşı, veya İki kabir arasında kılman namazlar mekruhtur. Bu konuda İmam Müslim, Ebu Mer-sed el-Ganevî kanalıyla merfû' olarak şu hadisi nakletmiştir: "Kabirlerin üze­rine oturmayın, onlara doğru veya onların üzerinde namaz da kılma­yın!" Bu hadis Buhârî'nin şartlarına uygun değildir. Bu yüzden o, konu başlı­ğında ona temas etti. Akabinde de, Hz. Ömer'den gelen ve bu rivayetteki yasa­ğın namazın fasit olduğuna delalet etmediğini gösteren rivayeti nakletti. Söz konusu rivayetin metni şöyledir: "Hz. Ömer, Enes Ibn Mâlik'i bir kabrin yanında namaz kılarken görünce "kabre dikkat et! Kabre dikkat et!" demişti." Enes onun kabir yerine kameray dediğini zannetmişti. Onun kabir dediğini anlayınca kabrin kenarına geçip orada namaz kılmıştı."

(Namazını iade etmesini emretmemişti) Bu sonuç, Enes'İn namaza devam etmesinden çıkarılmıştır. Eğer burada namaz kılmak, namazı bozacak olsaydı, şüphesiz o, namazını bozar ve uygun bir yerde yeniden kılardı.

(Ümmü Habîbe ve Ümmü Seleme); Her ikisi de Hz. Peygamberin hanımlarıdır. Habeşistan'a hicret eden Müslümanlar arasında idiler.

İmam Müslim'in Cündüb'den naklettiği rivayete göre Hz. Peygamber bu hadisi vefatından beş gün önce söylemiştir. Rivayette şu şekilde bir de, ilave vardır; "Kabirleri mescide dönüştürmeyin. Ben, size bunu yasaklıyorum!" Burada hadisin ne zaman söylendiğinin belirtilmesi, bu hük­mün neshedilmemiş muhkem bir hüküm olduğunu gösterir. Çünkü Allah Resû-lü'nün hayatının son demlerinde söylenmiştir.

(İçine de o görmüş olduğunuz resimlen çizerlerdi); İlk Hıristiyanlar, salih kulların resimlerini ibadethanelerine yaparak, onların resimlerine bakıp motive olmayı, onların iyi hallerinden ders almayı ve onlar gibi çalışmayı hedeflemiş­lerdi. Daha sonra arkalarından pek çok nesil gelip geçti. Onların gayelerinin ne olduğunu bilemez hale geldiler. Şeytan da onlara 'Sizden önceki nesiller, bu resimlere İbadet edip gerekli saygıyı gösteriyordu' diyerek vesvese verdi. Niha­yet, o muttaki ve salih atalarının resimlerine ibadet etmeye başladılar. Bundan dolayı Hz. Peygamber bu sonuca götürecek bir aracın önüne geçmek İçin bu tür davranışları yasaklamıştır. Ayrıca hadiste, resim yapmanın hararn olduğuna dair bir delil vardır.

Beydâvî şöyle demiştir; "Yahudi ve Hıristiyanlar, peygamberlerini yüceltmek maksadıyla onların kabirlerine secde edip, onları namazlarında yöneldikleri kıbleler haline getirmiş ve bu kabirleri put edinmişlerdi. Bu yüzden Allah Resulü onları lanetlemiş, Müslümanlara da onlar gibi olmalarını ya­saklamıştır. Kabre doğru yönelmeden, bir de tazim için değil de, hayır ummak gayesiyle salih bir kulun kabrinin yanında cami yapmak, bu tehdidin kapsamına girmez.[16]

(Ebu Bekir onun terkindeydi); Hz. Peygamber Ebu Bekir'i onurlandırmak ve ona verdiği değeri göstermek için onu terkine bindirmişti. Yoksa Ebu Bekir'in de hicret sırasında bindiği bir devesi vardı.

(Değerini bana söyleyin); Allah Resûlü'nün bu sözü şu manaya gelir: "Arsanızın fiyatını söyleyin ki, ben de onun için takdir ettiğim bedeli söyleyeyim." Hz. Peygamber? pazarlık için böyle konuşmuştu.

(Biz, onu Allah için bağışlamak istiyoruz') İsmâîlî nüshasında bu ifade yeri­ne "biz onun bedelini ancak Allah'tan umarız" ibaresi yer almıştır.


Hadisten Çıkan Sonuçlar


1- Müslümanın gördüğü ilginç şeyleri anlatması caizdir. Bunların hükmünü açıklamak ise âlimlere düşer.

2- Haram işleyenler kınanır.

3- Hükümler konusunda akıl değil, dinin söylemleri esastır.

4- Kabristanda namaz kılmak mekruhtur. İster kabrin üstünde, ister yanında isterse ona karşı olsun bu hüküm değişmez.

5- Kişi mülkiyetini elinde bulundurduğu mezarlıkları hibe edebilir ve satabilir.

6- Saygı duyulması gereken kimselere ait olmamak kaydıyla belirsiz hale gelmiş mezarlar başka bir yere nakledilebilir.

7- İçindeki mezar kalıntıları çıkartılıp başka yere nakledildikten sonra müş­riklerin kabirlerinin bulunduğu yerde namaz kılınabilîr.

8- Müşriklerin kabirlerinin yerine cami yapılabilir.


Kategoriler

- namaz - hac - umre - dua - oruc - ashab - ashabın fazileti - ticaret - cihad - abdest - ilim - haram - ölüm - iman - iyilik - nikah - hadis - kıyamet - islam - cennet - miras - sünnet - mal - fitne - Kadın - sadaka - yemin - zina - zekat - ihram - evlilik - köle - feraiz - zikir - cemaat - kurban kesmek - mescid - kısas - hayız - günah - helal - amel - gusül - borç - kibir - cehennem - hüküm - öldürmek - kafir - takva

MollaCami.Com