Hayat | Konular | Kitaplık | İletişim
50. Develerin Bulunduğu Yerlerde Namaz Kılmak
50. Develerin Bulunduğu Yerlerde Namaz Kılmak
430- Nâfi'den şöyle dediği nakledilmiştir: "İbn Ömer'i devesine doğru namaz kılarken gördüm. Onun da Hz. Peygamber'in de bu şekilde namaz kıldığını gördüğünü söyledi.[17]
Açıklama
(Develerin Bulunduğu Yerlerde Namaz Kılmak); Bu başlık ile, koyun ile deve arasında fark gözeten hadislere İşaret edilmiştir. Ancak bu hadisler İmam Buhârî'nin şartlarını taşımaz. Fakat yine de güçlü senetlerle nakledilmiştir. Rivayetlerin çoğunda, "deve yatakları" tabiri geçmektedir. Câbir Ibn Semura ile el-Berâ'dan nakledilen hadiste "develerin çöktüğü yerler", "deve barınağı", "develerin çökertildiği yer", "deve ağılı" ifadeleri kullanılmıştır. İmam Buhârî ise, "develerin bulunduğu yerler" tabirini kullanmayı tercih etmiştir. Çünkü bu ifade, hepsini içine alacak kapsamdadır. "Deve yatakları" ifadesi "develerin bulunduğu yer" tabirinden daha dar anlamlıdır. Çünkü yatak diye tabir olunan yer, develerin sadece su kenarında bulundukları mekanlar İçin kullanılır. Bazı âlimlere göre, develerin bulunduğu diğer yerlerin aksine yalnızca buralarda namaz kılmak yasaklanmıştır. Yatak diye tabir olunan yerlerin develer için tahsis edilen her türlü mekanı kapsadığı da belirtilmiştir. "el-Muğnf adlı eserin müellifi bu görüşü, Ahmed îbn Hanbel'den nakletmiştir.
İsmâîlî, İmam Buhârî'nin, İbn Ömer hadisini delil olarak kullanmasına "Deveye doğru namaz kılmak ve onu sütre olarak kabul etmek, develerin bulunduğu yerlerde namaz kılmanın mekruh olmadığı anlamına gelmez" diyerek itiraz etmiştir. Ancak onun bu itirazına şu şekilde cevap verilmiştir: İmam Buhârî, burada develerin bulunduğu yerlerde namaz kılmanın yasaklanmasının illeti olarak, onların şeytandan yaratılması inancına itiraz etmiştir. Abdulah İbnü'l-Muğaffel hadisinde develerin şeytandan yaratıldığı belirtilmiştir. Benzer bir ifade de el-Berâ hadisinde mevcuttur. Hasılı İmam Buhârî burada şunu söylemek istemiştir: Eğer develerin bu halleri, onîarın bulundukları yerlerde namaz kılmaya mani olsaydı, namaz kılanın önünde durmaları da uygun olmazdı. Aynı şekilde üzerlerinde namaz da kılınmazdı. Oysa, sahih yollarla nakledildiğine göre Hz. Peygamber devesinin üstünde iken nafile namaz kılardı. Nitekim "Vitir" konusunda bu meseleyi yeniden ele alacağız.
Bazı âlimler de, bir deve ile sürü halinde bulunan develer arasında ayırıma gitmişlerdir. Onlara göre sürü halinde bulunan develer, tabiatları gereği kaçmaya meyyaldirler. Bu da, namaz kılanın zihnini dağıtır. Deve üzerinde namaz kılınca veya bağlı bir deveye doğru namaz kılınca böyle bir sakınca yoktur. Bu konudaki nehyin İlletini, develerin bir arada bulunup bulunmamasına bağlayanlar da olmuştur.
Bazı âlimler, 'Yeryüzü benim için mescid ve temizleyici özelliğe sahip kılındı" hadisinin genel manası ile, bu başlık altında zikredilen hadisleri, develerin bulunduğu yerlerde namaz kılmanın tenzihen mekruh olduğunu söyleyerek uz-laşürmışlardır. En uygun olan da, budur.