Hayat | Konular | Kitaplık | İletişim

71. Camide Borç İsteyip Borçluyu Sıkıştırmak

71. Camide Borç İsteyip Borçluyu Sıkıştırmak


457- "Mescid-i Nebevî'de Ka'b İbn Mâlik, İbn Ebî Hadrad'den, borcunu ödemesini istemişti. Bu esnada birbirlerine karşı seslerini yükseltmişlerdi. O sı­rada evinde olan Hz. Peygamber seslerini işitmiş ve onlara doğru yönelip odasının perdesini aralayarak 'Ey Ka'b!' diye seslenmişti. Ka'b 'Buyur ey Allah'ın elçisi!' diye karşılık verince Rasûlullah eliyle yarısını işaret ederek alacağının bir kısmından vaz geç' buyurmuştur. Ka'b Vaz­geçtim bile' deyince bu defa İbn Ebû Hadrad'e 'Kalk ve borcunu öde' diye em­retmiştir."


Açıklama


(Camide) Bu konuyla ilgili iki mesele vardır: Birincisi, konu hadisinden de anlaşılacağı gibi borçlunun borcunu ödemesini istemektir. Diğeri ise, hadiste açıkça geçmeyen borçlunun borcunu ödemesi için sıkıştırılmasıdır. Son dönem âlimlerinden biri, başlıkta borçlunun sıkıştırılmasına yer verilmesiyle İlgili olarak şunları demiştir: "Muhtemelen İmam Buhârî bunu, Ka'b'ın İbn Ebi Hadrad'den borcunu isterken onun yakasına yapışmasından çıkarmıştır. Sanki iki taraf da Hz. Peygamberin çıkıp aralarında hükmetmesini bekliyordu... Tartışma anında borçluyu bırakmamak caiz ise, hakim nezdinde haklı olduğu ortaya çıkınca, onu bırakmamak haydi haydi caiz olur." Kanaatime göre, başlı­ğın bu şekilde olması İmam Buhârî'nin kendine özgü tasarrufundan ileri gelir. Nitekim o, bu şekilde başlık atmak suretiyle "Sulh" konusu ve daha başka baş­lıklar altında zikrettiği rivayete işaret etmiştir. Söz konusu rivayete göre "Ka'b'm Abdullah İbn Ebî Hadrad el-Eslemî'den alacağı vardı. Bir gün onunla karşılaştı ve onu bırakmadı. Tartışmaya başladılar. Bu esnada sesleri yükselmişti."

(Vazgeçtim bile) Bu söz, Ka'b'm Hz. Peygamber'in sniuu.hu aleyhi emrini yerine getirmedeki hassasiyetinden ileri gelir. Rasûlullah'ın saibDâhu aisvfo w. taifem "Kalk" emri, İbn Ebî Hadrad'e yöneliktir.


Hadisten Çıkan Sonuçlar


1-Bu hadiste borçta yapılan indirim ile borcun ertelenmesinin birlikte olma­sının caiz olmadığına işaret edilmiştir.

2-Kişi çirkin söz sarfetmediği sürece camide sesini yükseltebilir, Ancak bir rivayete göre İmam Mâlik, ne surette olursa olsun camide yüksek sesle konuş­mayı haram kabul etmiştir. Bir başka rivayete göre İse sesin niçin yükseltildiğine bakarak hüküm vermiştir. Mesela ilim, hayır ve mutlaka yüksek sesi gerektiren meselelerde yüksek sesle konuşmayı caiz görmüştür. Gürültü patırtı gibi mesele­lerde ise bunu caiz görmemiştir. Mühelleb ise şöyle demiştir: "Eğer camide yük­sek sesle konuşmak caiz olmasaydı, Hz. Peygamber onların bu şekilde davranmalara mani olup, bunun caiz olmadığını açıklardı." Ancak ca­mide konuşmanın haram olduğunu söyleyenler bu izah karşısında, şunları söy­leyebilir: Hz. Peygamber bunun yasak olduğunu daha önce belirtmişti. Burada yasağı yenilemeye gerek görmedi. Bundan dolayıdır ki, yük­sek sesle konuşmayı sona erdirecek çözüme başvurdu. Yüksek sesle konuşmaya neden olan sorunu çözerek iki taraf arasında sulh yaptı.

3- Anlaşıldığı takdirde işarete itibar edilir.

4- Hak sahibine karşı aracı olunur.

5- Hakim iki tarafın anlaşmasını önerebilir.

6- Aracılık teklifi kabul edilebilir.

7- Kapının üstüne perde çekilebilir.


Kategoriler

- namaz - hac - umre - dua - oruc - ashab - ashabın fazileti - ticaret - cihad - abdest - ilim - haram - ölüm - iman - iyilik - nikah - hadis - kıyamet - islam - cennet - miras - sünnet - mal - fitne - Kadın - sadaka - yemin - zina - zekat - ihram - evlilik - köle - feraiz - zikir - cemaat - kurban kesmek - mescid - kısas - hayız - günah - helal - amel - gusül - borç - kibir - cehennem - hüküm - öldürmek - kafir - takva

MollaCami.Com