Hayat | Konular | Kitaplık | İletişim
76. Yeni Müslüman Olanın Gusül Abdesti Alması Ve Esirlerin Camide Bağlanması
76. Yeni Müslüman Olanın Gusül Abdesti Alması Ve Esirlerin Camide Bağlanması
Şüreyh borçlunun mescidin direklerine bağlanarak alıkonmasını emrederdi.
462- Ebu Hureyre'den şöyle nakledilmiştir: "Hz. Peygamber Necd taraflarına bir süvari birliği gönderdi. Birlik, Hanifeoğullanndan Sümâme İbn Osâl adında birini esir alarak döndü. Ashâb-ı kiram onu Mescid-i Nebevî'nin direklerinden birine bağladılar. Derken Allah Resulü sai'anaim mescide geldi ve 'Sümâme'yi serbest bırakın dedi. Sümâme mescidin yakınlarındaki bir hurma ağacının yanına gidip gusül abdesti aldı. Daha sonra mescide geldi ve 'Allah'tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed'in onun elçisi olduğuna şehadet ederim' dedi.[49]
Açıklama
(Müslüman Olanın Gusül Abdesti Alması ve Esirlerin Camide Bağlanması) Müslüman olanın gusül abdesti almasının, camilerle ilgili hükümlerle çok uzaktan ilişkisi vardır. Şöyle ki; kâfirler genellikle cünüp olur. Cünüp birinin de, zaruret dışında camiye girmesi haramdır. Kâfir Müslüman olunca, cünüp olarak camide kalmasını gerektiren zaruret hali de ortadan kalkar. Camide kalmasının mümkün olabilmesi için de gusül abdesti alır.
İbnu'l-Müneyyir şöyle demiştir: "Sümâme hadisinin 'Esir ve Borçluların Camide Bağlanması' başlığı altında zikredilmesi daha uygundur şeklinde, İmam Buhârî'ye bir itiraz yöneltilmiştir. Ancak buna şu şekilde cevap verilmiştir: "İmam Buhârî, ifrit kıssasını delil olarak kullanmayı Sümâme kıssasını delil olarak kullanmaya tercih etmiş olabilir. Çünkü ifrit olayında, onu bağlamaya yeltenen Hz. Peygamber'in bizzat kendisi idi. Sümâme'yi ise başkaları bağlamıştır. Allah Resulü onu bu halde görünce de, Sümame'yi serbest bırahn!' buyurmuştur. İmam Buhârî'nin bu tercihi, Hz. Peygamber'in onun bağlanmasını hoş karşılamamasın in, takririnden daha evla olduğunu gösterir. Yani kavli sünnet, takrîrî sünnetten önce gelir.
Öyle anlaşılıyor ki, İbnu'l-Müneyyir, hadisin Buhârî'deki ve diğer kitaplar-daki rivayetine tam olarak bakmış değildir. İmam Buhârî "Mağazi Bölümü"nün sonlarına doğru, bu rivayeti bu şekilde bir kez daha zikretmiştir. Buna göre Hz. Peygamber Sümâme mescidde bağlı iken üç kez yanından geçmiş, ancak üçüncü gün onun serbest bırakılmasını istemiştir. Müslim ve diğer hadis imamları da bu şekilde rivayet etmişlerdir. Hatta İbn İshak "Meğâzî" adlı eserinde onun bağlanmasını emredenin Hz. Peygamber olduğunu açık bir şekilde belirtmiştir. Böylece İbnu'l-Müneyyir'in ulaştığı sonucun doğru olmadığı anlaşılır. Sahabenin Mescİd-i Nebevî'de Allah Resûlü'nün rıza göstermeyeceği bir şey yapmasını nasıl mümkün görür, doğrusu anlamak mümkün değil. Hakikatte bu görüş, fasit bir esasa dayalı fasit bir düşüncedir. (Şüreyh borçlunun mescidin direklerine bağlanarak alıkonmasmı emrederdi.) Şüreyh borç konusunda birinin aleyhine hükmettiği zaman, o kimsenin borcunu ödeyinceye kadar camide hapsedilmesine karar verirdi. Eğer borcunu öderse, serbest bıraktırırdı. Aksi takdirde hapsedilmesini emrederdi.