Hayat | Konular | Kitaplık | İletişim

İLİM ÖĞRENMEK VE ÖĞRETMEK

Peygamber Efendimiz (sav), "Alimler peygamberlerin varisleridir" buyurmuşlardır. Resulullah (sav) bir başka hadislerinde de, "İlim Çin’de bile olsa öğreniniz" (Taberani) ve "İlim öğrenmek her Müslümana farzdır" (İbn-i Mace) buyurmuştur. Bu yüzden her Müslüman, başta İslam’ın temel kaideleri olmak üzere, dini temsil edecek seviyede ilim öğrenmesi farzdır.

Resulullah Efendimiz (sav) şöyle buyurmuştur: "Peygamberler ne bir altın ve ne de bir gümüş bırakmamışlar, ancak ilmi miras bırakmışlardır. işte o mirasa konan, sonsuz bir haz ve nasip almış demektir. (Ebu Davud)

"İman çıplaktır. Elbisesi takva, süsü utanmak, meyvesi ise ilimdir." (Hakim)

"Beni Allahu Teala’ya biraz daha yakınlaştıracak yeni bir ilim edinmediğim günün doğmasında benim için bir hayır yoktur." (Taberani)

"Cenab-ı Hakkın rızası aranan bir ilmi sırf dünya metaına nail olmak için öğrenen kimse kıyamet gününde cennetin kokusunu bile duyamaz." (Ebu Davud)

Peygamberimiz (sav), "İlim öğreneni Allah ummadığı yerden rızıklandırır" buyurmuştur. Şeytan gelecek endişesi ile insanları korkutarak dünyaya daldırmak suretiyle ilim yolundan alıkoymaya çalışabilir. Oysa Allah (cc) yolunda İlim öğrenmeye çalışanın hem dünyası hem ahireti Cenab-ı Hak’kın koruması altındadır.

"Her kim ilim tahsil için yola çıkarsa, bu yüzden Allah ona cennete girecek yolu kolaylaştırır." (Müslim)

"İslamiyet’i yaşatmak için okurken ölen kimse ile, Peygamberler arasında bir derecelik fark vardır." (Darimi)

"Kıyamet günü üç sınıf insan şefaat eder: Bunlar peygamber, sonra alimler, sonra şehidlerdir." (İbn-i Mace)

"Allahu Teala her kimin hayrını murad ederse, onu dinde alim ve fakih kılar." (Buhari-Müslim)

Peygamberimiz (sav), ilim öğrenenleri, dünya için öğrenenler ve ahiret için öğrenenler olarak ikiye ayırmıştır. İlimi, dünya için öğrenenlerin gayeleri servet, mevki ve şöhrettir. İlmi ile amel etmeyenler ise münafıktır. Çünkü bunlar kendileri öğrendiği ve dilleri ile kabullendikleri halde kalbine bunu yerleştirememiş ve kendilerince Allah (cc)’ı aldatmaya çalışmışlardır. Resulullah Efendimiz (sav), bunların ahirette en ağır şekilde cezalandırılacağını bildirmektedir. Peygamber Efendimiz (sav), "Kıyamet günü en ağır cezayı görecek olan, Allah’ın ilminden faydalandırmadığı alimlerdir" buyurmuştur.

"İlmi çoğaldığı halde ahlakı düzelmeyen, Allah’a uzaklıktan başka birşey elde edemez." (Deylemi)

İlim sahibinin üzerine büyük bir sorumluluk yüklenmiştir. Takva sahibi mümin kendisine bağışlanan bu lütfu diğer müminlerle paylaşması gerekir.

"İlminden sorulduğu halde bildiğini saklayan kimsenin ağzına kıyamet günü ateşten bir gem takılır." (Ebu Davud)

"Adem oğlu ölünce amel defteri dürülür. Ancak üç şeyden dolayı defterine sevap yazılır. Bunlardan birisi istifade edilen bilgidir." (Müslim)


Kategoriler

- namaz - hac - umre - dua - oruc - ashab - ashabın fazileti - ticaret - cihad - abdest - ilim - haram - ölüm - iman - iyilik - nikah - hadis - kıyamet - islam - cennet - miras - sünnet - mal - fitne - Kadın - sadaka - yemin - zina - zekat - ihram - evlilik - köle - feraiz - zikir - cemaat - kurban kesmek - mescid - kısas - hayız - günah - helal - amel - gusül - borç - kibir - cehennem - hüküm - öldürmek - kafir - takva

MollaCami.Com