Hayat | Konular | Kitaplık | İletişim
Ahirette İman
Ahirette İman
İçinde yaşadığımız dünya fânidir. Çünkü Yüce Allah bu âlemi, içindeki türlü çeşitli varlıkları geçici bir zaman için yaratmıştır. Ve buna göre dünya bir gün sona erecek, yok olup gidecektir. Buna kıyamet diyoruz. İşte kıyametten sonra yeni bir sonsuz hayat başlayacaktır. Buna ahi-ret denir. Her müslümanın buna inanması şarttır.
Soru: Ahîret neye denir?
Cevap: Yukarıda da açıkladığımız gibi içinde yaşadığımız bu dünya günün birinde mutlaka yok olacak ve ondan sonra ebedî bir hayat başlayacaktır. Dünyadan sonra başlayacak bu ebedî hayata Ahiret denir.
Soru: Ahîretîn varlığı ne ile sabittir?
Cevap: Ahiret aleminin varlığı kitap (Kur'an), sünnet ve icma ile sabittir.
Soru: Ahiretin varlığını bütün gerçek dinler haber vermiş midir?
Cevap: Evet. Yüce Allah Peygamberleri vasıtasıyla bize bildirmiş olduğu bütün hak dinlerde ahiretin varlığından bahsedilmiştir.
Soru:Yok olan bir şey-tekrar var olabilir mi?
Cevap: Sonsuz gücün sahibi olan Yüce Allah her şeye kadirdir. Bu gördüğümüz alemi ve içindeki insanı hiç yoktan var etme gücüne sahip olduğuna göre yok ettiği şeyleri de tekrar var etmek O'nun için pek güç bir şey olmasa gerek.
Soru: Kıyamet nedir?
Cevap: Kelime manası ile iki ayak üzerine- dikilmek ve öylece kalmak, aynı zamanda bir yöne doğru kopup hareket etmek manalarına da gelir. Dinimizdeki mânâsı ise dünyanın içindeki canlı - cansız bütün varlıklarıyla birlikte havaya savrularak altüst olması ve bir düzlük haline gelmesidir.
Soru: Kıyamet ne zaman kopacaktır?
Cevap: Dinimize göre kıyamet durup dururken kendiliğinden kc pacak değiidir. Bunu haber veren bir takım alametler mevcuttur.
Soru: Kıyametin alametleri nelerdir?
Cevap:
a) İlmin- yok olup cehaletin çoğalması,
b) Zinanın fazlalaşması,
c) Kadın sayısının erkeklere nazaran bire seksen oranın da artması,
d) İçki içmenin salgınlaşıp alışkanlık haline gelmesi,
e) Maddi refah ve zenginlik seviyesinin alabildiğine yüselmesi,
f) Yeryüzünün koyu bir sisle kaplanması,
g) Deccal'ın ortaya çıkması,
h) Debbetül arzın görülmesi,
ı) Güneşin battığı yerden doğması,
i) Biri doğuda, biri batıda, diğeri de Arap yarımadasında olmak üzere üç ay tutulması hadisesinin görülmesi.
Soru: Deccal kimdir?
Cevap: Hadislere göre, Deccal, sol gözü kör, saçları gür, kıyamet alâmeti olan, fessadlığı ile dünyayı ateşe bağlayacak bir insandır.
Soru: Deccal nerelere giremeyecektir?
Cevap: Deccal dünyanın her tarafını dolaşacak fakat Mekke i Medine'ye giremeyecektir. Mekke-Medine'nin her sokak başında melekler nöbet tutacaklardır. Deccal, Medine yakınlarındaki Sehba denilen yere gelince Medine şehri, üst üste üç kere sarsılacaktır; buranın münafık ve kafirleri, şehri terk ederek Deccal’in ordusuna katılacaklardır.
Soru: Deccal ne kadar yaşamaktadır?
Cevap: Peygamberimiz diyor ki: Ümmetim arasında Deccal çıkacak ve kırk gün, ya da kırk hafta veyahut kırk yıl yaşayacaktır.
Soru: Hz. İsa ne zaman inecektir?
Cevap: Deccal’in ortaya çıkışından kırk gün, ya da kırk hafta veya kırk yıl sonra Hz. İsa yere inecektir.
Soru: Hz. Îsa’nın vazifesi nedir?
Cevap: Hz. İsa'nın vazifesi Deccali öldürmektir ve O'nu öldürdükten sonra yeryüzünde büyük bir adalet ve refah, kurulacaktır. İsa, Hz. Muhammed'in şeriatıyla amel edecek ve bütün, dünyayı müslüman yapacaktır.
Soru: Dabbetül ard nedir?
Cevap: Dabbetül ard, bir hayvandır. Kıyamet kopacağı zaman çıkarak kimin müslüman kimin kâfir olduğunu yüzlerine haykıracaktır.
Soru: Ye'cüc ve Me'cüc kimlerdir?
Cevap: Bunlar iki millettir ki yeryüzüne dağılacaklar ve bütün yeryüzünü fesada vereceklerdir. Bunların koministler olduğu kanaati mevcuttur.
Soru: Amel defteri nedir?
Cevap: Kişinin dünyada iken iyi veya kötü olarak yapmış olduğu her şeyin yazılı bulunduğu defterdir. Bu defter, ayrı ayrı her insan için, ikişer yazıcı melek tarafından tutulur.
Soru: Tartı (Mizan) nedir?
Cevap: Yüce Allah mahşer günü, her kişinin sevap ve günahlarını adalet tartışma vuracaktır. Bu tartı sonunda, kişinin günahları mı, yoksa sevapları mı daha çok, iyice anlaşılacaktır.
Soru: Sırat Köprüsü nasıldır?
Cevap: Cehennemin üzerinde kurulmuş bir köprüdür. Bu köprüden, her kişi, ameline göre geçecek veya geçemeyecektir Allah, katında iyi amellere sahip olan kişiler bu köprüyü şimşek hızıyla geçerler. Allah'ın geniş rahmetinden faydalanamıyan bazı müslüman ve kâfirde köprüyü geçemiyerek cehenneme düşeceklerdir.
Soru: Cennet nedir?
Cevap: Cennet, bir mükâfat alemidir. Halen mevcuttur ve sekiz tabakaya ayrılmıştır. Gerçek, yerini ancak Yüce Allah bilir.
Soru: Cennet'e kimler girebilecektir?
Cevap: Cennet'e Allaha ve Peygamberlerine inanan, onların dediklerine uyan Allah'ın halis kulları girecektir.
Soru: Cehennem nedir?
Cevap: Bir ceza âlemidir. Halen mevcuttur ve yedi aşağı tabakaya ayrılmıştır. Nerede olduğunu ancak Yüce Allah bilir. Bütün kâfirler ve bazı günahkâr mü'minler için yaratılmış olan Cehennem, ebedî azap yeridir.
Burada kâfirler küfrünün, müminler de günahlarının cezasını çekeceklerdir. Kâfirler Onun o korkunç ateş alevleri arasında ebedî olarak yanacaklar, günahkâr müminler ise cezalarını çektikten sonra çıkacak ve Cennet'e gireceklerdir.
Soru: Cehenneme kimler girecektir?
Cevap: Cehenneme kâfirler ebedî olarak, Allah'a ve Peygamberlerine inanıp da, onların da emirlerini tam olarak dinlemeyenler ise cezalarının gerektirdiği kadar kalacaklardır.
Soru: Kevser nedir?
Cevap: Kevseri; Ulu Allah'ın mahşer günü, Hz. Muhammed'e (s.a.s.) bahşedeceği büyük bir havuzdur. Bu havuzun suyu gayet tatlı ve durudur. Mahşerin boğucu ve yakıcı havasından bunalan müminler bu havuzun tatlı ve soğuk suyundan içerek serinleyeceklerdir. Bu suyu içen bir daha susamayacaktır.
Soru: Şefaat nedir?
Cevap: Peygamberimiz (s.a.s) ve Ulu Allah katında üstün dereceye ulaşmış kişiler kıyamet günü mahşerde günahkâr müminlerin affedilmesi ile imanını kurtarmışların derecelerinin yükseltilmesi konusunda Yüce Allah'a dua ve ricada bulunacaklardır. Ulu Allah da bu duaları kabul edecektir. İşte buna şefaat denir.
Soru: Ahiret hayatı ebedi midir?
Cevap: Yüce Allah kâinatı yarattı ve insanoğluna en şerefli köşeyi ayırdı. İnsanoğluna akıl ve fikir verdi. Kendisini birçok nimetlere gark etti. Bu verdiklerine karşılık olarak da ona bir takım vazifeler yükledi.
İnsanoğlunun dünyada yaptıkları karşılıksız mı kalacaktır? Elbette ki hayır; Mazlumun zalimden, zayıfın kuvvetliden hakkını alacağı, müminin mükâfatını kâfirin de cezasını çekeceği yani her şeyin hesabının görüleceği Âhiret hayatı vardır ve bu hayat sonsuzdur.[103