Hayat | Konular | Kitaplık | İletişim
önsöz
Âlemleri yoktan yaratan Allah Teâlâ'ya hamd, hepsine rahmet olarak gönderdiği Peygamberine, salât ü selâm olsun.
İslam dininin ikinci temel kaynağı ve Kur'an- Kerim'in gerçek şerh ve tefsiri mâhiyetinde olan Sünnet, üzerinde daha çok çalışılması gereken bir sahadır. Sünnetle ilgili eski/yeni çalışmaların çok büyük bir bölümü, yazıldıkları dil olan Arapça'da durmakta ve dilimizde yayınlanan eserler daha ziyade hadis metinlerinin Türkçeye aktarımlarıyla sınırlı kalmaktadır.
Örneğin iki büyük hadis kitabımız olan Sahih-i Buharı ve Sahih-i Müslim'in ciddi nitelikte onlarca şerhinden biri dahi dilimize kazandırılmış değildir. Ülkemiz âlimlerinin tefsirde gördüğümüz yüzağartıcı çalışmalarına rağmen, bu değerli bilgi kaynağının şerhine dönük fazla bir şey yapıldığını söylememiz mümkün görünmemektedir.
Elinizdeki bu çalışma, Allah Resûlü'nün (sav) sünnetini anlamaya ve öğrenmeye yönelik mütevazı bir girişimin ifadesidir. Eser, İmam Buhârî'nin Sahîh adh şaheserini esas almak suretiyle onun, diğer sekiz imam ile tahririnde ittifak ettiği hadis-i şeriflerin derlenmesinden ibarettir. Bu yapılırken, sadece hadis metinleri alt alta sıralanmakla yetinilmemiş, îbni Hacer el-Askalânî'nin Fethu'l-bârî fi şerhi'l-Ruhârî adlı güzide eserinden bu hadislerle ilgili şerh notları tercüme edilmiştir. Ancak bununla da iktifa edilmeyip hadislerden özellikle hüküm ihtiva edenlerin hükümleri belirtilmiş, gündelik hayatımıza yansıdıkları boyutta ders ve öğütler çıkarılmaya çalışılmıştır.
Eserin ilk bölümüne, dokuz büyük hadis imamının kısa biyografilerini koymak suretiyle Efendimizin (sav) Sünnetini bizlere taşıyan bu büyük insanların daha yakından tanınmasını amaçladık. Bu bölümde, o imamların hangi hocalardan ders aldıkları, hangi ilimlerde derinleştikleri, hangi eserleri telif ettikleri ve arkalarından kimlerin ne söylediği gibi başlıklara yer verdik.
İkinci bölümüne Sünnet ve Hadis hakkında kısa ve özlü metodolji bilgisi içeren, hadislerin sınıfları, nasıl nakledildikleri, sünnetin hayatımızdaki yeri ve önemi, zayıf ve uydurma hadislerin tarif ve tanınma yolları gibi temel usûl konularının kısaca işlendiği bir tematik hadis usûlü koymayı uygun gördük. Böylelikle hadis ilimleri hakkında fazla bilgisi olmayan okurlarımızın da, dinin bu ikinci kaynağıyla ilgili temel bazı bilgilere muttali olmalarını amaçladık.
Hadislerin yeraldığı Câmiu'l-Hadis isimli bölümünü, İmam Buhârî'nin konu tertibini esas alarak ana bölümlere ve alt başlışlara ayırdık. Burada, büyük İmam'in belli bir hikmetten dolayı yaptığı tekrarları elemek gibi bir gayret içine girmeyip o hikmete binaen hadis-i şerifi zikredip varsa farklı hükümleri açıklamaya çalıştık.
Şerh başlığı altında hadis-i şerifle ilgili olarak İbni Hacer'in değerli eserindeki açıklamaları özetleyerek aldık. Bunu yaparken Özellikle senede yönelik müzâkerelerden çok, hadis metnini ve hükmünü anlamaya yönelik hususlar üzerinde yoğunlaştık.
Hüküm başlığı altında, hadis-i şerifin başta Hanefî mezhebine göre hükmünü zikredip bölüm ve bab başlığında anlatılan konuyla ilgili kısa fıkıh bilgisi vermeye çalıştık. Bu bilgileri, muteber fıkıh ve ilmihal kitaplarından derledik. Tartışmalı konularda Hanefî mezhebinde tercih edilen görüşü muhakkak zikrederek ayrıntıya girmemeyi tercih ettik.
Ders başlığı altında hadis-i şerifi günümüzle ilgili olarak nasıl anlamamız, ne gibi öğüt ve dersler çıkarmamız gerektiği hususunda fikirler üretmeye çalıştık. Bunları mümkün olduğunca yaşanan tecrübeler ve güncel hayat bağlamında yorumlamaya gayret ettik. Bununla hadis-i şeriflerin ölü değil aslında diri ve yaşayan metinler olduklarını bir kez daha vurgulamayı amaçladık.
Hadis-i şeriflerin tahriçlerinde el-Âlemiyye tarafından yapılan birleşik numaralama sistemini esas aldık. Bu meyanda ilgili hadis kitabındaki bölüm adının arkasından, hadis-i şerifin müteselsil numarasını zikrettik. Böylelikle tahriçte belli bir standarda bağlı kalmayı uygun gördük.
Hadis-i şeriflerin Arapça bilenler tarafından okunabilmesi için Arapça harekeli asıllarını koyduğumuz gibi şerh bölümünde de İbni Hacer'den yaptığımız nakil bölümüne konu kısımlarında ilgili ifadeyi Arapçasıyla birlikte zikrettik.
Eserin okunabilirliğini arttırmak ve dipnot kalabalığına yol açmamak için hüküm bölümünde yer verdiğimiz temel fıkıh bilgilerini, ayrıca dipnotlandırmaya gerek görmedik. Birinci ve ikinci bölümleri hazırlarken başvurduğumuz Arapça ve Türkçe kaynakları bölüm sonlarında belirtirken ayet-ı kerime ve hadis-i şeriflerin kaynaklarını parantez içinde vermeyi daha uygun gördük.
Allah Resûlü'nün (sav) sünnetiyle ilgili farklı bir çalışma olması itibarıyla eserimizi mütevazı bir girişim olarak görmekte, zaman içinde daha kapsamlı ve geniş eserlerin dilimize kazandırılacağını umut etmekteyiz. Sünnetin neredeyse yok sayılmaya başlandığı bir tarihsel dönemeçte, bu dinin son din olduğuna inanan bizler, onun mübelliği ve en büyük sârini konumundaki Hz. Peygamber'in (sav) sünnetini çok daha zengin çalışmalarla taçlandırmak, anlamak, anlatmak ve gerekiyorsa yeniden yorumlayarak yaşanır kılmakla mükellef bulunyoruz.
Bu duygu ve düşüncelerle hazırladığımız eserdeki hatalardan dolayı taksiratımızın affolmasım niyaz eder, değerli okurların uyarı ve katkılarından memnuniyet duyacağımızı ifade etmek isteriz.
Başarı Allah'tandır.