Hayat | Konular | Kitaplık | İletişim

İmam Müslim

Adı: Müslim b. el-Haccâc b. Verd Künyesi: Ebu'l-Hüseyn

Nisbesi: el-Kuşeyrî; bu nisbetin kökeni, mensup olduğu kabile olup Arap asıllıdi|. Nisbesinin azatlı köle olması itibariyle Kuşeyr'den geldiği de söylenmiştir.

Nisâbûrî nisbesi ise, yaşadığı Nisâbur'dan gelmektedir. Nisâbur, Horasan diyarında büyük bir şehirdir.

Doğum tarihi: Ulemâ doğum yılından kesin emin değildir. Bazıları h. 204 derken bazıları h. 206 yılını telaffuz etmişlerdir.

Özellikleri: Orta boylu, saçı sakalı ak bir zât idi. Sarığının ucunu omuzlarının arasından sarkıtırdı. Elbisecilik yapardı.

Öğrenim Hayatı: İmam Müslim'in yaşadığı çevre, ona ilim öğrenmek için gereken zemini hazırlamıştı. Zira o yıllarda Nisâbur, Peygamber efendimizin (sav) hadis kültürünün vârisi olan âlimlerle dolu, ilmî hayatı canlı bir şehirdi. İlim Öğrenen ve Öğretenlerin sayısı bilinmezdi. Böyle bir ortamda doğup büyüyen birinin ilimle ilişkisinin nasıl olacağım kestirmek güç olmasa ge­rekir. Müslim de bir çok akranı gibi yaşadığı ortamdan nasibini almış ve henüz çocuk yaşta ilim Öğrenmeye başlamıştı.

imam Müslim henüz on iki ya on dört yaşında iken hocası Yahya b. Yahya et-Temîmî'den hadis dinlemeye başladı.

Onun bu ulvî yolu seçmesinde muhtemelen babası ve ev halkı­nın da teşvik edici rolleri olmuştu. Çünkü tarihçilere göre babası da şeyhlerdendi.

Müslim h. 220 yılında hac yolculuğu için Hicaz'a gitmeye mu­vaffak oldu. Bu seferinde bir cemaatten hadis dinledikten sonra fazla oyalanmadan memleketi Nisâbur'a döndü. Hadis öğrenimi için yapacağı uzun nefesli yolculuklar bundan sonra ardı ardına gelecekti.

Yolculuklar:



Hadis öğrenimi için yolculuk etmek, erken dönem hadisçileri-nin vazgezümez şiarıdır. Bunun temel sebebi, hadis bilgisine sa­hip kaynak kişilerin muhtelif İslam beldelerine dağılmış olmala ndır. Telif ve tasnif faaliyetleri henüz emekleme dönemindeydı Bu nedenle, hadisleri sağlam kaynaklardan öğrenebilmek için bu tür yolculuklara çıkmak zaruri idi.

İmam Müslim'in iki yolculuğu olmuştur:

Birinci Yolculuk: H. 220 yılında Hicaz'a yaptığı hac yolculuğu­dur. Henüz çocuk denebilecek bir yaşta çıktığı bu yolculukta Mek­ke'de yaşayan hadis şeyhi Abdullah b. Mesleme el-Kaanbî ile gö­rüşmüş ve ondan hadis dinlemiştir. Dönüş yolunda uğradığı Küfe'de Ahmed b. Yunus ve bir topluluktan hadis dinleoikten son­ra yurduna dönmüştür.

İkinci Yolculuk: Hadis talebiyle çıktığı asıl yolculuktur. H. 230 yılında çıkmış ve bir çok beldeyi dolaşmıştır. Bu seferinle hadiste imam olmasını sağlayacak sayıda hadis şeyhi ile görüşrıüş ve on­lardan hadis dinlemiştir.

Dolaştığı beldeler: 1. Horasan çevresi, 2. Rey, 3. Irak (Küfe Bağdat, Basra.) Bu şehirlere defalarca uğramış, en son h. 259 yı­lında hadis imamı olarak nakil ve rivayette bulunmak için gitmiş­tir. 4. Hicaz (Mekke, Medine), 5. Şam. Hatîb, İbn Asâki:1, Sem'âni ve diğerleri Müslim'in Şam'a geldiğine tanıklık ederler. Zehebî sadece Şamlı bir şeyhten duyduğunu ifade ederek Şam'a gitnıecb ğini söyler. Zehebî'nin söylediği doğru kabul edilirse, Hicaz dönü şü şehirde kalmaksızın uğrayıp geçmiştir. 6. Mısır.

İlimleri:



Müslim, özellikle hadis ilimlerine ilgi göstermiş diğer ilim dalarma fazla iltifat etmemiştir. Küçük yaşta başladığı hadis ilimle­rine yönelik ilgisi vefatına kadar devam etmiş, başka ilim dalla­rıyla meşgul olmamıştır. Bu yüzden fıkıh, tefsir, dil gibi ilimlerde adını görmek mümkün değildir.

Tabiî bu, Müslim gibi büyük bir hadis imamının söz konusu ilimlerden hiç payı olmadığı anlamına gelmez. Çünkü onunki gibi bir tahsil hayatı olup hadis öğrenen, hadis lafızlarını bilen bir in­sanın diğer şer'î ilimlerden habersiz kalması mümkün değildir. Üstte söylenenlerin asıl maksadı, esasen hadis ilimlerinde tebarüz etmesi, onlarda uzmanlaşmış olmasıdır. Kendisi hadis ve ilimle­rinde tam bir otoritedir.

Arkadaşı ve öğrencisi Ahmed b. Seleme en-Nisâbûrî şöyle der: Ebü Zur'a ve Ebû Hâtimın Müslim b. Haccâc'ı hadis bilgisi bakı­mından kendi çağlarının şeyhlerinden önde tuttuklarını gördüm.

Abdurrahman b. EM Hatim de şöyle demiştir: Müslim; sika, hâfiz ve hadis bilgisi çok güçlü bir insandı.

Hadis bilgisi alanında büyük otorite sayılan bu üç zâtın tanık­lığı dahi yeterlidir.

Yukarıda anlattıklarımızın en açık delili, İmanı Müslim'in ha­dis alanında yazdığı eserlerdir. Onun tebarüz ettiği ilim dalları şunlardır:

1. Hadis ilmi: Bu ilimle kastedilen, hadislerin siyak ve sibak­ları, senedleri, metinleri, naslarının ezberi, ihtilaf ve ziyâdelerinin bilinmesi, sahihinin çürüğünden ayrılması, merfû, mevkuf ve maktu olanlarının layıkıyla bilinmesidir.

imanı Müslim bütün bu ilini dallarında, meydanın en güçlü silahşoru saydırdı. Nitekim hadis kaynakları arasında ikinci sıra­sı uçurtulan ve Sahih-ı îiunart&en sonra en çok ıübar edilen Câmiu's-sahîh kitabı bunu herkese ilân etmektedir. Kendisi bu konuda şöyle der:

"Bu sahih eseri, bizzat dinlenmiş üç yüz bin hadis arasından eleyerek tasnif ettim. Bu esere koyduğum her hadisi bir hüccete dayanarak koydum. Yer vermediğim her rivayeti de bir hüccete dayanarak eledim."

Müslim, bu dev eseri tam onbeş yıllık bir çalışma sonucunda ortaya koymuş ve bu uzun yıllar boyunca değerlendirme ve ele­meye devam etmiş, sonunda Yüce Allah'ın tevfiki ile bu eser orta ya çıkmıştır.

Hafız İbn es-Salâh şöyle der: "Yüce Allah Sahih eseriyle onu yıldızların mertebesine yükseltmiş, bir imam ve hüccet olmuştur Hadis ilmi ve diğer ilimler, artık onun ismiyle başlanıp onun is­miyle bitirilecektir."

2. Rical (Râviler) İlmi: Hadisçinin senedleri tanıma ve ayrış­tırma sürecinde başvurduğu temel ilimdir. İmam Müslim bu ilrm iyi bilirdi. Hemen bütün râvilerin isim, künye, lakap, nisbe, biyog­rafi ve ölüm tarihlerine tahkik sahibine yakışır seviyede vâkıftı. Bu alanda pek güzel telifleri de vardır.

3. Cerh ve Ta'dîl timi: Râvilerin durumlarının tesbit ve tenki­dini konu alan ilimdir. Sahihi çürükten, güçlüyü zayıftan ayırmak isteyen her hadisçi bu ilmi çok iyi düzeyde bilmelidir. İmam Müs­lim bu ilim dalının en iyileri arasındaydı. Râviler hakkında kana atler belirtmiş, kiminin adaletine hükmederken kimini de cerh etmiştir. Sahîh adlı şaheserinin giriş bölümünde bununla ilgih bazı hususlara yer vermiştir. Mekkî b. Abadan ve diğerleri, cerh ve ta'dile dair tespitlerini dinleyip nakletmişlerdir.

4. Hadis illetleri (Ilel): Hadis ilimlerinin belki en zor ve çetrefil olanıdır. Bu ilim dalında söz sahibi olabilmek çok güçlü bilgiye ve keskin bir tefekkür gücüne ihtiyaç duyar. İmam Müslim, erker dönem ulemâsı arasında bu ilmin sayılı simalarından biridir. Ha dişlerin illetleri üzerinde tespit ve değerlendirmelerde bulunmu; çok faydalı eserler kaleme almıştır.

Hocaları:



İmam Müslim, gerçekleştirdiği yolculuklar sayesinde hadis şeyhi bir çok büyük hafız ve sika râviden hadis dinleme imkân bulmuştur. Bunları tasnif edenlerden Zehebî sayının 220 kişi £ duğunu söylemektedir. Tabu Sahih adlı eserinde rivayetlerine yer vermediği başka şeyhlerden de hadis dinlemiştir.

Belli başlı hocaları:

1- Abdullah b. Mesleme el-Kaanbî, en büyük hocasıdır.

2- Ahmedb. Hanbel.

3- İshâk b. Râheveyh; müctehid fakîh ve muhaddis.

4- Yahya b. Maîn; cerh ve ta'dîl, rical ilimlerinin büyük otoritesı.

5- İshâk b. Mansûr el-Kevsec.

6- Ebu Bekr b. Ebî Şeybe; bir çok eserin müellifidir.

7- Abdullah b. Abdurrahman ed-Dârimî, Müsned müellifi.

8- Ebû Kureyb JMuhammed b. Alâ.

9- Muhammed b. Abdullah b. Numeyr.

10- Abd b. Humeyd; Müsned ve diğer eserler sahibi, Buhârî, ez-Zühelî ve İbn el-Medînî ile:

Bu zâtların üçü de İmam Müslim'in hocalarıdır. Kendisi Buhârî başta olmak üzere üçüne de öğrencilik etmiş ve hadis din­lemiştir. Fakat Sahih adlı eserine bu zâtlardan dinlediği hiçbir rivayeti almamıştır.

Buhârî ile uzun süre birlikte olmuş, âdeta gölge gibi yanından ayrılmayarak onun ilim denizlerinden kana kana içmiştir. Hadis yolunda onun izini sürmüş, yolunu takip etmiştir. O kadar ki Dârekutnî bununla ilgili olarak şöyle demiştir:

"Buhârî olmasaydı, Müslim bu yollara ne gidebilir, ne gelebi­lirdi."

Hatîb de şöyle demiştir: "Müslim, sadece Buhârî'nin yolunu iz­lemiş, onun ilmini incelemiş, adım adım onu takip etmiştir. Buhârî son yıllarında Nisâbur'a gelince Müslim ondan ayrılmaz olmuş ve meclisine sürekli gelip gitmiştir."

Müslim, Buhârî'nin ilmî kıymetini bilir ve takdir ederdi. Bir defasında, hiçbir yerde çözemediği bir hadis illetini çözünce şöyle dediği rivayet edilmişti: " Bırak da ayaklarım öpeyim ey hocaların hocası, hadisçilerin efendisi, hadis illetlerinin tabibi!"

Müslim, Sahîtiin mukaddimesinde hocası Ali b. el-Medînî'nin mu'an'an hadisle ilgili şartını tenkit etmiş, ancak adını vermemiş­tir. Konuyu bilenler bununla hocası Ali b. el-Medînî'yi kasdettiğini anladıkları için, hocası hakkındaki bu tenkidi insaflı bulmayarak Müslim'e iade etmişlerdir.

Buhâri'nin onu terk etmesi muhtemelen bu sebepten, ya da ez-Zühelî ile arasında geçenlerden dolayıdır. Muhammed b. Yahya ez-Zühelî Kur'an'ın mahlûk olup olmaması konusunda Buhârî ile ihtilafa düşmüş bir hadis hafızıydı.

Müslim, ez-Zühelî'nin Buhârî'ye reva gördüğü muamele yü­zünden ondan rivayet ettiği hadislere kitabında yer vermemiştir. Çünkü bu konuda hocası Buhârî'nin yanında yer almıştır.

Buhârî'nin rivayetlerine yer vermeyîş sebebi ise her iki hocası­na duyduğu saygı sebebiyledir. Allah en iyisini bilir.

Menkıbeleri



İmam Müslim, ömrünü ilim tahsili ve neşri uğrunda harcamış bir insandı. Yüce Allah'ın nasip ettiği kabul ve ikbâl sayesinde fazilet ve makam ehli arasında yerini almıştır. Kendisi Nisâbur'un çıkardığı üç büyük hadis âliminden biriydi- Nitekim hafız Ebû Abdullah Muhammed b. Yakûb b. el-Ahram şöyle de­miştir: "Nisâbur üç adam çıkarmıştır: Muhammed b. Yahya; Müs­lim b. el-Haccâc ve İbrahim b. Ebî Tâlib".

Böyle bir fazilet ve makama sahip olan bir zâtın takva ve isti­kâmet üzere olması kadar tabiî bir şey olamazdı. Nitekim o da, içi dışı bir, sünnete tâbi bir zâhid olarak hayat sürmüştür. Hadis eh­line yakışan da budur.

Çilesi:



İmam Buhârî'nin maruz kaldığı Kur'an'm yaratılrmşlığıyla il­gili imtihandan Müslim de nasibim almıştır. Bilindiği üzere Mu­hammed b. Yahya ve taraftarları Buhârî'nin Kur'an'm mahlûk olduğunu iddia etmişlerdi. Bu meselede onunla aynı görüşü belir­ten Müslim de tenkit oklarına hedef olmuş ve ez-Zühelî Müslim'i ders halkasından çıkartmıştır.

Hâlbuki Buhârî bu suçlamadan berî olduğunu kanıtlamak üze­re kulların fiillerinin yaratılmış, Allah Kelâmı Kur'an'm ise yara­tılmamış olduğunu anlatan bir risale yazarak bu suçlamadan uzak olduğunu ilân etmiştir. Müslim de bu meselede hocasının yanında yer almıştı.

Hatîb şöyle der: "Müslim, Buhârî'yi savunuyordu. Sonunda onun yüzünden Muhammed b. Yahya ez-Zühelî ile aralarına so­ğukluk girdi."

Hafız Ebû Abdullah b. el-Ahram bunu şöyle anlatır:

Muhammed b. İsmail el-Buhârî Nisâbur'a yerleşince Müslim b. el-Haccâc onun ders halkasına katılmaya başladı. Muhammed b. Yahya ile Buhârî arasında, meşhur Halkul-Kur'an meselesi pat­lak verince Muhammed b. Yahya öğrencilerini onun meclisine gitmekten men etti. İmam Buhârî baskılar sonucu şehirden ay­rılmak zorunda kaldı. O dönemde Müslim dışında herkes onu bı­rakmıştı. Bir tek Müslim, hocasını ziyarete devam etti. Bu tavrı sebebiyle Irak ve Hicaz'da aleyhinde konuşuldu. Fakat her şeye rağmen tutumunu değiştirmedi.

Bir gün Muhammed b. Yahya el-Hüzelî dersinin sonunda şöyle dedi: "Her kim ki Kur'an lafzı meselesinde söz söyler, halkamıza gelmesi helal olmaz." Bunun üzerine Müslim toparlandı ve ridâsmı üzerine alarak ayağa kalktı, herkesin bakışları arasında halkayı terk etti. Evine varır varmaz Muhammed b. Yahya'dan yazdığı tüm hadis mecmualarını topladı ve bir hamala vererek Muhammed b. Yahya'nın kapışma gönderdi. Aralarındaki soğuk­luk böyle oluştu ve bir daha onun meclisine gitmedi.

Eserleri:



imam Müslim, hadis ilimleri alanında bir çok eser telif etmiş­tir. Allah bu eserler sayesinde güzel hatırasını ebedi kılsın. Bu eserlerden bazıları bize kadar ulaşmışken bazıları henüz kayıp durumdadır.

a. Ulaşanlar:

1- Câmiu's-sahîh (Sahîh-i Müslim); hiç kuşkusuz eserlerinin kıymetlisi ve faydalısıdır. Sahih-i Buhârtden sonra hadis alarm da yazılmış ikinci büyük eserdir.

2- el-Kunâ ve'î-esmâ; Künyeler ve İsimler, basılmıştır.

3- el-Munferidât ve'l-vahdân; Tek hadis rivayet edenler. Mü;; addit baskıları vardır.

4- et-Tabakât; yazma halindedir.

5- Ricâlu Urve b. ez-Zübeyr; yazma halindedir.

6- et-Temyîz; kısmen basılmıştır.

b. Ulaşmayanlar;

1- el-Musnedu'l-kebîr; râvüer üzerinedir. Müslim'den eden biri çıkmamıştır.

2- el-Câmiu'l-kebîr; bâblar üzerinedir. el-Hâkim şöyle demişe Bu kitabın bir bölümünü müellif hattıyla gördüm.

3- el-îlel.

4- el-Efrâd; el-Münferidât ve'l-vahdân kitabı olması mümtdür.

5- el-Akran.

6- Suâlâtuhû Ahmed b. Hanbel; Ahmedb. Hanbel'e sorulan 7. Hadîsu Amr b. Şu'ayb.

8- eltntifâ bi-ehbi's-sibâ.

9- Meşâyîhu Mâlik.

10- Meşâyîhu's-Sevrî.

11- Meşâyîhu Şu'be.

12- Men leyse lehu illâ râvin vâhid.

13- Kitâbuî-muhadramîn.

14- Evlâdu's-sahâbe.

15- Zikru evhâmi'l-muhaddisîn.

16- Efrâdu'ş-Şâmiyyîn.

Vefatı:



İmâm Müslim b. el-Haccâc H. 261 yılı Receb ayında bir pazar gecesi elli küsur yaşında vefat etmiştir.

Ölüm sebebiyle ilgili şu olay nakledilmiştir: Bir gün ders hal­kasında bilmediği bir hadis sorulmuştu. Dersten sonra evine gide­rek odasına girip ışığı yaktı ve rahatsız edilmemesini tembih etti. Atıştırması için bir sepet hurma bırakıp çekildiler. İmam Müslim, hadisi araştırırken bir yandan da hurma atıştırıyordu. Sorulan hadisi buluncaya kadar sepetteki hurmayı da -hiç farkında olma­dan- bitirmişti. Yediği hurmalar midesinde ağırlık yapmış ve bu­nun sonucu olarak rahatsızlanarak vefat etmiştir.

Ne Dediler



İmam Müslim'in hadis ilimleri alanındaki bilgi, imamet ve hıf­zına hem hocaları, hem de öğrencileri tanıklık etmişlerdir. Bu ta­nıklıklardan bazılarını zikretmek istiyoruz:

1- Hocası İshâk el-Kevsec: Allah seni Müslümanlara sakladık­ça hayırdan mahrum kalmayız.

2- Hocası Muhammed b. Beşşâr Bendâr: Dünyanın hafızları dörttür. Rey'de Ebû Zur'a, Nisâbur'da Müslim, Semerkant'ta Ab­dullah ed-Dârimî ve Buhara'da Muhammed b, İsmail el-Buhârî.

3- Hocası Muhammed b. Abdilvehhâb el-Ferrâ: Alimlerden ve ilim kaplarından biriydi. Hakkında yalnız hayır bilirim.

3- Arkadaşı Ahmed b. Seleme en-Nisâbûrî; Ebû Zur'a ve Ebû Hâtim'in sahih hadis bilgisinde Müslim b. el~Haccâci kendi hoca-lanmn üstünde değerlendirdiklerini gördüm.

4- Öğrencisi Abdurrahman b. Ebî Hatim: Ondan Rey şehrinde hadis yazdım. Sika bir hafızdı. Hadis bilgisi derindi. Babama so­rulduğunda şöyle demişti: Özü sözü doğru bir insandır.

Kendinden sonrakilerin söyledikleri:

1- Mesleme b. Kasım el-Endelusî: Makamı yüksek bir sihir. İmamlardandır.

2- Ebû Yala el-Halîlî: Faziletleri sayılamayacak kadar mân biridir.

3- Hatîb el-Bağdâdî: Hadis imamlarından ve hafızlarında:

4. es-Sem'ânî: Dünyanın imamların dan dan biridir.

5- İbn el-Esîr: Hafız imamlardan biridir.

6- İbn Kesir: Benzeri.

7- Zehebî: Büyük imam, güçlü hâfi.z ve özü sözü doğru bz'ric-cettir


Kategoriler

- namaz - hac - umre - dua - oruc - ashab - ashabın fazileti - ticaret - cihad - abdest - ilim - haram - ölüm - iman - iyilik - nikah - hadis - kıyamet - islam - cennet - miras - sünnet - mal - fitne - Kadın - sadaka - yemin - zina - zekat - ihram - evlilik - köle - feraiz - zikir - cemaat - kurban kesmek - mescid - kısas - hayız - günah - helal - amel - gusül - borç - kibir - cehennem - hüküm - öldürmek - kafir - takva

MollaCami.Com