Hayat | Konular | Kitaplık | İletişim

Can Çıkmanın Dehşeti

Can Çıkmanın Dehşeti


Ölüm açısından önce üç korkunç musibet karşısındadır. Birincisi, can alıcı meleği görmesidir. Hadîs-i şerifte geldi ki:

“İbrahim aleyhisselâm can alıcı meleğe, günahkârların canını aldığın şekilde seni görmek iste­rim, deyince, melek:

“Dayanamazsın,” dedi.

“Olsun istiyorum,” dedi. Kendini o surette gösterdi: Siyah yüzlü, tüyleri diken diken, siyah elbiseler giy­miş, burnundan ve ağzından ateşler çıkıyordu. İbrahim aleyhisselâm ken­dinden geçip, düştü. Kendine gelince meleği kendi şeklinde gördü ve ey can alıcı melek, bir günahkâr senin bu şeklini gördükten sonra bir şey görmese ona yeter!” Dedi. İyi amel işleyen, Allahü Teâlâ'ya itaat eden kullar için bu korku yoktur. O meleği, en güzel bir şekilde görürler. Onun güzel yüzüne bakmaktan başka rahatlık bilmezler.

Süleyman İbn Dâvûd (aleyhisselâm) can alıcı meleğe, insanlar ara­sında niçin eşitlik yapmıyorsun? Birini çabuk götürüyor, diğerini bekle­tiyorsun, deyince: Bu benim elimde değildir, Hepsi için elime ayrı, ayrı bir sahife veriliyor. Emrolunduğum gibi yapıyorum, dedi. Veheb İbn Menbe diyor ki:

“Pâdişâhın biri bir gün ata binmek istedi, elbise giyecekti. Yüz çeşit elbise getirdiler, hiç birini beğenmedi. İçlerinden en iyisini giy­di. Birkaç at getirdiler, en güzeline bindi. Arkasında bir süvari birliği ile dışarı çıktı. Kibrinden, gururundan kimseye bakmıyordu. Can alıcı me­lek bir fakir şeklinde, yırtık elbiselerle önüne çıktı, selâm verdi, selâmı­nı almadı. Atının dizginlerini tuttu. Elini çek, ne yaptığını bilmez bir de­limisin, dedi. Benim bir işim var,” dedi. “Bekle attan ineyim,” dedi.

“Hayır şu anda,” dedi.

“Peki, söyle bakalım,” dedi.

“Ağzını kulağına yaklaştırdı ve ben can alıcı meleğim. Şu anda canını almak için geldim,” dedi. Pâdişâhın ren­gi attı! Müsâade et ve gideyim; karıma, çocuklarıma veda edeyim dedi. Mühlet vermedi, hemen canını aldı. Padişah attan düştü. Melekü'l-mevt (can alıcı melek) aleyhisselâm oradan gitti. Bir mü'min gördü,

“sana bir sözüm var?” dedi.

“Nedir?” diye sordu

“Ben Melekü'l-mevt'im,” dedi.

“Hoş gel­din, geç mi kaldın? Senin yolunu gözlüyordum, bana gelenler içerisinde senden çok sevdiğim yoktur. Hemen canımı al,” dedi.

“Önce işini bitir” bu­yurdu.

“Benim Allahü Teâlâ'yı görmekten mühim hiçbir işim yoktur. Şim­di istediğin gibi canımı al, dedi. Amma bekle abdest alayım, namaza du­rayım, başım secdede iken canımı al,” dedi. Melek de dediği gibi yaptı. [208]


Kategoriler

- namaz - hac - umre - dua - oruc - ashab - ashabın fazileti - ticaret - cihad - abdest - ilim - haram - ölüm - iman - iyilik - nikah - hadis - kıyamet - islam - cennet - miras - sünnet - mal - fitne - Kadın - sadaka - yemin - zina - zekat - ihram - evlilik - köle - feraiz - zikir - cemaat - kurban kesmek - mescid - kısas - hayız - günah - helal - amel - gusül - borç - kibir - cehennem - hüküm - öldürmek - kafir - takva

MollaCami.Com