Hayat | Konular | Kitaplık | İletişim
Şeytanın Nuh Peygamber İle Gemide Karşılaşması
Şeytanın Nuh Peygamber İle Gemide Karşılaşması
Günlerden bir gün; bir ihtiyar, yanında genç bir delikanlı olduğu halde, Nuh'un yanına varıp:
“Oğlum! Bu adama sakın aldanma. Bunun dinini kabul etme!” diye tenbih ettiğinde, genç delikanlı dedesinin elindeki asayı, yâni bastonu alıp Nuh Aleyhisselâmın başına kuvvetle vurdu. Dedesine dönüp
“Şimdi benden memnun oldun mu?” dediğinde; ihtiyar:
“Şimdi bana lâyık evlâd olduğunu isbat ettin” dedi. Hz. Nuh'un başından akan kan mübarek sakallarından damlıyordu.
Allaha niyaz edip:
“Yarab! İlmi gayıptan bana haber ver. Bu kavim bana iyman edermi?” dediğinde:
“Hayır ya Nuh! îyman etmezler” cevabı geldi. “Peki yarabbi! Bunlar, bana iyman etmezler. Bellerindeki sularından geleceklerden bana iyman eden olur mu?” dediğinde
“Hayır! İyman etmezler” beyanı geldi. Bunun üzerine, Hazreti nebi şöylece beddua etti:
“Bu kâfirleri helak eyle. Dünyada bir tek kâfir kalmasın.” dediğinde duası müstecâp olup:
“Artık onları davetten vaz geç, Bir gemi inşa et!” emri zuhura geldi.
Nuh aleyhisselâm, bu emri-ilâhiyyeyi yerine getirmek için hemen bir gemi inşa etmeye başladı. Fakat kâfirler tecavüz etmeden durur mu? “Ne oldu sana ya Nuh. Risaleti bırakıp, marangozluğa mı başladın?” derler, kendisine lâf atarlar ve taşa tutarlardı. Arada da “Haydi gidelim; Nuh'un yaptığı gemiyi kirletelim” diye sözleşerek gelip Hz. Nebinin gemisine lâyık olmayacak hakareti icra ederler, kirletirlerdi. Hz. Nuh: bunlara mâni olmaya kalksa, onu döverlerdi. Mübarek başını da birçok defalar yarmIşlardı.
Gemi tamam oldu, ilham ile her cinsten bir çift hayvan gemiye gelip yerleşiyordu. Allah celle, Hz. Nuh'a “Tandırında su çıktığında hemen gemiye bin.” diye vahy etmişti. Evet, bir gün tandır su ile doldu. Bunu gören Nuh aleyhisselâm, kendine iyman edenlerle beraber gemiye bindi. O anda, gökler kararıp, sema simsiyah oldu. Müthiş bir yağmur yağmaya başladı. Sanki gökyüzü delinmiş, semadan deryalar dökülmeye başlamıştı.
Bu arada, oğullarından kendine iyman etmeyen Kenan'ı görüp, babalık şefkati taştığından:
“Kenan gemiye gel!” diye seslendi. Fakat o, gemiye gelmedi
“Ben yüksek yerlere çıkar, kendimi korurum.” dedi. Cenabı Hak:
“Ya Nuh! Ne yapıyorsun? Kâfiri neden kurtarmak istiyorsun?” dediğinde:
“Yarap! Oğlum benim ehlimdir.” dedi. Allah celle:
“O senin ehlin değil, o ameli gayri sâlih bir kâfirdir.” dedi.
İşte mü'minler! İnsanın sulbünden gelen değil, yolundan gelenin ehil olduğu bu âyet ile sabittir.
Hazreti Nuh'un, kâfir oğlu için “Ehlim” demesinin yevmi-kıyamette şefaati kübradan mahrumiyyetine sebep olduğunu haber vermişlerdir.
Şurasını anlatmadan, geçemiyeceğim: Gemiye, en son olarak eşek gelmiş. İblis, eşeğin kuyruğundan tutunca; eşeğin bir türlü gemiye giremediğini gören Nuh:
“Gir. Ya Mel'un” der. Bunun üzerine eşekle birlikte şeytan gemiye girmiş, bir müddet sonra gemide iblisi gören Nebi aleyhisselâm
“Ya melun! Burada işin ne? Ne hakla gemiye bindin?” dediğinde; İblis:
“Ya Nuh! Sen emir verdin. Ben girdim” dedi. Nuh Aleyhisselâm:
“Hayret! Ben sana müsaade vermedim” dediğinde “Eşeğe (Gir ya mel'un) demedin mi? Mel'un olan benim. Bu benim için izindir” dedi. Buradan, anlaşılıyor ki, insan ağzından çıkacak söze sahip olmalıdır.”
Cenabı Eba Bekir sıddık, mübarek ağızlarında ufak bir taş bulundurur, söyleyeceği sözü düşünmek için bu taşı, ağzı şeriflerinde dolaştırır, söz eğer indi-ilâhide makbul olacak ise, cevap verir; değil ise sükût ederlermiş.
Gemide, şeytan ile Nuh aleyhisselâmın arasında şöyle muhavere olduğunu “Kısası Enbiya” haber vermede. Şeytan:
Hz. Nuh'a: “Bu belâ insanların başına neden geldi?” diye sordu. Hz. Nuh Cevap verdi:
“Allah ve Resulü olan bana iyman etmediler.” “Doğru ya Nuhî Fakat işin başı yalnız bu değil. Ben, Âdem'e hased etmeseydim, husuru izzetten, rahmeti sübhaniyeden kovulmaz, bu âdemoğullarını azdırmaz idim. Asil sebep Hased ile kibirdir” cevabını vererek mübtelâ olduğu hastalığını beyan etmiştir.
10- Resulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“Şeytanın göze sürülen sürmesi ve ağzı boyayan boyası vardır. İnsan onun sürmesi ile sürmelendiği zaman, gözleri Allah'ı görmeyecek derecede uykuya dalar, Harama bakarken Allah'ı hatırlayamaz. Şeytanın boyası ile boyanan kimselerin harama karşı dili açılır. Ve hakka karşı lisanı tutulur.”[301]