Hayat | Konular | Kitaplık | İletişim
İmâm Azam Ebu Hanîfe
İmâm Azam Ebu Hanîfe
Ebû Hanife de aynı şekilde âbid, zâhid, Allahu Teâlâ'yı bilen ve ondan korkan ve Allah rızâsını dileyen bir zât idi.
Âbid olduğu İbn Mübârek'in şu rivâyetiyle bilinir: İbn Mübarek diyor ki:
“Ebû Hanîfe'nin mürû'eti (her iyiliğe istidâdı) ve çok gece namazı var idi. Hammâd b. Süleyman:
“Geceyi tamamen namaz ile geçirirdi.” diyor. Yine rivayet olundu ki:
“Halîfe tarafından Bağdâd'm baş kadılığına dâ'vet edildiğinde:
“Ben kadılığa selâhiyetli değilim, senin de bu vazifeyi bana vermen doğru olamaz.” dedi.
“Niçin böyle dedin?” diye kendisine sorulunca:
“Eğer doğru bir adam isem bu vazife bana yaramaz, eğer yalancı isem, yalancılar kadı olamaz.” diye cevâp verdi.”
Âhiret yoluna, dîn ilmine ve Allahu Teâlâ'yı ma'rifetteki ilmine gelince:
“Dünyalıktan yüz çevirmesi ve Allahu Teâlâ'dan son derece korkusu bunun açık delilidir. İbn Cureyh:
“Ebû Hanîfe Nu.'mân b. Sâbit'in Allahu Teâlâ'dan son derece korktuğunu sizin Kûfe'lilerden öğrendim.” dedi. Şureyk-i Naha'î de:
“Ebû Hanîfe, daimî düşünce ve uzun sükût sahibi, insanlarla az konuşan bir zât idi.” dedi. Bu hasletler, bâtınî bilgisinin ve dînde mühim mes'elelerle uğraşmasının en açık delilidir. Kim ki sükûtu iltizâm eder, dünyâya meyletmezse ilmin bütününe sahip demektir. İşte bu saydıklarımız üç İmâm'm bir nebze terceme-i hâlidir.[421]